Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(biriyle) yakın
"(biriyle) yakın"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
(biriyle) yakın
close with (someone)
s.
"(biriyle) yakın"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
yakın olduğu biriyle ilişkisini kesen kimse
cutter
i.
Phrases
2
İfadeler
(biriyle) yakın arkadaş
on a first-name basis (with someone)
expr.
3
İfadeler
(biriyle/bir şeyle) yakın
in with (someone or something)
expr.
Colloquial
4
Konuşma Dili
(biriyle) yakın ilişki içerisinde olmak
be in with (someone)
f.
5
Konuşma Dili
(güç sahibi biriyle) yakın olmak
be in with (someone)
f.
6
Konuşma Dili
(biriyle) cinsel olarak yakın
intimate with (someone)
s.
Idioms
7
Deyim
biriyle çok yakın ilişkiler içinde olmak
live in someone's pocket
f.
8
Deyim
biriyle/bir şeyle yakın ilişkide olmak (uygunsuz şekilde)
be in bed with somebody/something
f.
9
Deyim
(biriyle) yakın ilişki kurmak
become friends with (someone)
f.
10
Deyim
(biriyle/bir şeyle) yakın ilişki içinde
hand and glove with (someone or something)
f.
11
Deyim
biriyle çok yakın ilişkiler içinde olmak
live in (one's) pocket
f.
12
Deyim
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak
work hand and glove with (someone or something)
f.
13
Deyim
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak
work hand and glove with (someone or something)
f.
14
Deyim
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak
work hand in glove with (someone or something)
f.
15
Deyim
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak
work hand in glove with (someone or something)
f.
16
Deyim
(biriyle) yakın temasta çalışan
in harness (with somebody) [uk]
s.
Archaic
17
Eski Kullanım
(biriyle) yakın ilişki kurmak
communicate (to)
f.
Slang
18
Argo
biriyle yakın iş ilişkisine girmek
get into bed with someone
f.
19
Argo
biriyle yakın ilişki içine girmek
get into bed with
f.
Modern Slang
20
Modern Argo
biriyle arkadaşlıkla romantik bir ilişki arasında yakın olma isteği uyandıran bir duygu
alterous attraction
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (biriyle) yakın
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy