Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(biriyle) yaşamak
"(biriyle) yaşamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(biriyle) yaşamak
live with (someone)
f.
"(biriyle) yaşamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
biriyle beraber yaşamak
live with
f.
2
Öbek Fiiller
(biriyle ya da bir şeyle) bir arada yaşamak
coexist with (someone or something)
f.
3
Öbek Fiiller
biriyle ya da bir şeyle bir arada yaşamak
coexist with someone or something
f.
4
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight (with) someone or something about (someone or something)
f.
5
Öbek Fiiller
(biriyle) problem yaşamak
square up with (someone)
f.
6
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) birlikte yaşamak
cohabit with (someone or something)
f.
7
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) beraber yaşamak
cohabit with (someone or something)
f.
8
Öbek Fiiller
(biriyle) birlikte/beraber yaşamak
cohabit with (someone)
f.
9
Öbek Fiiller
(biriyle) karı koca gibi yaşamak
cohabit with (someone)
f.
10
Öbek Fiiller
(biriyle) nikahsız yaşamak
cohabit with (someone)
f.
11
Öbek Fiiller
(biriyle) birlikte yaşamak
live with (someone)
f.
12
Öbek Fiiller
(biriyle) aynı evde yaşamak
live with (someone)
f.
13
Öbek Fiiller
problemli (biriyle/bir şeyle) sıkıntı yaşamak
run up against (someone or something)
f.
14
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) zorluk/problem yaşamak
run up against (someone or something)
f.
15
Öbek Fiiller
(biriyle) birlikte yaşamak
shack up (with someone)
f.
16
Öbek Fiiller
(biriyle) karı koca gibi yaşamak
shack up (with someone)
f.
17
Öbek Fiiller
(biriyle) dost hayatı yaşamak
shack up (with someone)
f.
18
Öbek Fiiller
(biriyle/bir grupla) münakaşa/anlaşmazlık yaşamak
war with (someone or something)
f.
Idioms
19
Deyim
biriyle yasak/gizli/uygunsuz ilişki yaşamak
have an affair (with someone)
f.
20
Deyim
biriyle aşk yaşamak
have an affair (with someone)
f.
21
Deyim
biriyle sorun yaşamak
run afoul of someone
f.
22
Deyim
biriyle sorun yaşamak
fall afoul of someone
f.
23
Deyim
biriyle ilişki yaşamak
play footsie with someone
f.
24
Deyim
kısa süreliğine biriyle cinsel ilişki yaşamak
have a fling
f.
25
Deyim
(biriyle) sorun yaşamak
get in dutch (with someone)
f.
26
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sorun yaşamak
run foul of (someone or something)
f.
27
Deyim
(biriyle/bir şeyle) zorluk yaşamak
run foul of (someone or something)
f.
28
Deyim
biriyle aynı şeyi yaşamak
be in (someone's) shoes
f.
29
Deyim
biriyle aynı deneyimi yaşamak
be in (someone's) shoes
f.
30
Deyim
(biriyle) karı koca gibi yaşamak
be shacked up with (someone)
f.
31
Deyim
(biriyle) evli olmadan beraber yaşamak
be shacked up with (someone)
f.
32
Deyim
(biriyle) dost hayatı yaşamak
be shacked up with (someone)
f.
33
Deyim
(biriyle) beraber yaşamak
be shacked up with (someone)
f.
34
Deyim
geçici olarak (biriyle) beraber yaşamak
be shacked up with (someone)
f.
35
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sorun yaşamak
fall afoul of (someone or something)
f.
36
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sorun yaşamak
fall foul of (someone or something)
f.
37
Deyim
(biriyle) zorluk yaşamak
get a hard time (from someone)
f.
38
Deyim
(biriyle) sıkıntı yaşamak
get a hard time (from someone)
f.
39
Deyim
(biriyle) sorun yaşamak
get into trouble with (someone)
f.
40
Deyim
(biriyle) sorun yaşamak
get in trouble with (someone)
f.
41
Deyim
kısa süreliğine (biriyle) cinsel ilişki yaşamak
have a fling (with someone)
f.
42
Deyim
(biriyle/bir şeyle) ilgili zorluk yaşamak/zor durumda olmak
have a hard time with (someone or something)
f.
43
Deyim
biriyle sorun yaşamak
have a run-in with somebody
f.
44
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sorun yaşamak
have a run-in (with someone/something)
f.
45
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sorun yaşamak
run afoul of (someone or something)
f.
46
Deyim
(biriyle/bir şeyle) sıkıntı yaşamak
run afoul of (someone or something)
f.
Slang
47
Argo
(biriyle) aşk ilişkisi yaşamak
get off with (someone) [uk]
f.
48
Argo
(biriyle) cinsel ilişki yaşamak
get off with (someone) [uk]
f.
49
Argo
(biriyle) cinsel ilişki yaşamak
score with (someone)
f.
Modern Slang
50
Modern Argo
eşinden başka biriyle cinsel münasebet olmadan ilişki yaşamak
affair lite
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (biriyle) yaşamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy