(birinin/bir şeyin) üzerinden - Türkçe İngilizce Sözlük

(birinin/bir şeyin) üzerinden

"(birinin/bir şeyin) üzerinden" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Colloquial
(birinin/bir şeyin) üzerinden off of (someone or something) expr.

"(birinin/bir şeyin) üzerinden" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden yırtıp atmak rend something from someone or something f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden atmak throw someone or something over someone or something f.
(bir şeyi birinin/bir şeyin) üzerinden temizlemek wash (something) off (of) (someone or something) f.
(bir şeyi birinin)bir şeyin) üzerinden yıkayarak çıkarmak wash (something) off (of) (someone or something) f.
(bir şeyi birinin/bir şeyin ) üzerinden suyla/bir sıvıyla akıtmak wash (something) off (of) (someone or something) f.
(kötü bir hissi birinin/bir şeyin) üzerinden silmek wash (something) off (of) (someone or something) f.
(kötü bir duyguyu birinin/bir şeyin) üzerinden silmek wash (something) off (of) (someone or something) f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden tekmeleyip atmak kick something off (of) someone or something f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden tekmeleyip atmak kick something off f.
birinin/bir şeyin üzerinden geçmek squash someone or something up f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) çıkarmak strip (someone or something) of (something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) söküp atmak strip (someone or something) of (something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden (bir şeyi) çekip çıkartmak strip (someone or something) of (something) f.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi atmak tweak something off (of) someone or something f.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi silkmek tweak something off (of) someone or something f.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi hafif bir vuruşla atmak/göndermek tweak something off (of) someone or something f.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi atmak tweak something off f.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi silkmek tweak something off f.
birinin/bir şeyin üzerinden bir şeyi hafif bir vuruşla atmak/göndermek tweak something off f.
birinin/bir şeyin üzerinden akıp geçmek sweep down on someone or something f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden çıkarmak peel off from (someone or something) f.
ilgiyi (birinin/bir şeyin) üzerinden dağıtmak draw away from (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden fırlatmak fling off (of) (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden uçmak fly over (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden geçmek fly over (someone or something) f.
(bir şeyi) birinin/bir şeyin üzerinden çıkarmamak/almamak leave (something) on f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden geçinmek live off (of) (someone or something) f.
hayatını (birinin/bir şeyin) üzerinden geçindirmek live off (of) (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden/sırtından geçinmek sponge on (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden akmak wash over (someone or something) f.
Phrases
birinin/bir şeyin üzerinden atlamak vault over someone or something f.
birinin/bir şeyin üzerinden aşmak vault over someone or something f.
Idioms
(birinin/bir şeyin) sorumluluğunu üzerinden atmak wash one's hands of someone/something f.
gözünü (birinin/bir şeyin) üzerinden ayırmamak keep sight of (someone or something) f.
gözünü birinin/bir şeyin üzerinden ayırmamak keep somebody/something in sight f.
çalışmadan birinin/bir şeyin üzerinden geçinebileceğini düşünmek think something/someone owes you a living f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden uçmak fly past (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) üzerinden geçmek fly past (someone or something) f.
gözünü birinin/bir şeyin üzerinden ayırmamak keep sight of somebody/something f.
gözünü birinin/bir şeyin üzerinden ayırmamak keep somebody/something in sight f.
elini (birinin/bir şeyin) üzerinden çekmek take (one's) hands off (something or someone) f.
birinin/bir şeyin sorumluluğunu üzerinden atmak wash your hands of somebody/something f.
birinin/bir şeyin üzerinden geçinme someone or something owes you a living expr.