(birini/bir şeyi) atmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(birini/bir şeyi) atmak



"(birini/bir şeyi) atmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(birini/bir şeyi) atmak deal (one) out of (something) f.

"(birini/bir şeyi) atmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
birini/bir şeyi yüksek bir yerden bırakmak/aşağı atmak drop someone or something from something f.
birini/bir şeyi dışarı atmak drop out of (something) f.
birini/bir şeyi bir yerden atmak drop out of (something) f.
(birini/bir şeyi) dışarı atmak drop (someone or something) out of f.
(birini/bir şeyi) bir yerden atmak drop (someone or something) out of f.
birini/bir şeyi bir yerden atmak escort someone or something from something f.
(birini/bir şeyi başka birinin) üstüne atmak force someone or something off (of) something f.
(birini/bir şeyi başka birinin) üstüne atmak and force someone or something off f.
(birini/bir şeyi/kendini) hantal bir şekilde atmak plunk (someone, something, or oneself) down f.
(birini/bir şeyi/kendini) güm diye atmak plunk (someone, something, or oneself) down f.
(birini/bir şeyi birinin) üstüne atmak stick (one) with (someone or something) f.
birini/bir şeyi birinin üstüne atmak stick someone with someone or something f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üzerinden atmak throw someone or something over someone or something f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin yükseğinden atmak throw someone or something over someone or something f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin tepesinden atmak throw someone or something over someone or something f.
birini/bir şeyi bir şeyin dışına atmak sweep someone or something out of something f.
birini/bir şeyi bir şeyin dışına atmak sweep someone or something out f.
(birini/bir şeyi) birden (bir şeye/yere) atmak knock (someone or something) to (something) f.
birini/bir şeyi birinin üstüne atmak unload someone or something on (to) someone f.
birini/bir şeyi birinin başına atmak unload someone or something on (to) someone f.
birini/bir şeyi yabana atmak sniff at someone or something f.
(birini/bir şeyi) hareket halindeki bir aracın önüne/altına atmak push (someone or something) under (something) f.
birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin arasına atmak put someone or something among someone or something f.
birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin ortasına atmak put someone or something among someone or something f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına atmak bring (someone or something) up against (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) itip (bir şeyden) dışarı atmak crowd (someone or something) out of (something) f.
birini/bir şeyi başından atmak shake someone or something off f.
birini/bir şeyi başından atmak dispense with someone or something f.
birini/bir şeyi bir şeyden aşağı atmak drop someone or something off something f.
(birini/bir şeyi) yere atmak fling (someone or something) down f.
birini/bir şeyi kaldırıp atmak fling someone or something away f.
birini/bir şeyi geriye doğru atmak fling someone or something back f.
birini/bir şeyi geri atmak fling someone or something back f.
birini/bir şeyi bir şeyden dışarı atmak/fırlatmak fling someone or something out of something f.
birini/bir şeyi bir şeyden dışarı atmak/fırlatmak fling someone or something out f.
birini/bir şeyi (birinin) üstüne atmak fob someone or something off (on or onto someone) f.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) fırlatmak/atmak hurl (someone or something) at (someone or something) f.
(birini/bir şeyi bir şeye) fırlatmak/atmak/tıkmak hurl (someone or something) into (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) dışarı atmak/fırlatmak hurl (someone or something) out of (some place or thing) f.
birini/bir şeyi yere atmak/savurmak hurl someone or something down f.
(birini/bir şeyi bir yere) gönderip başından atmak pack (someone or something) off to (some place) f.
(birini/bir şeyi/kendini) hantal bir şekilde atmak plonk (someone, something, or oneself) down f.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamıyla çıkarmak/atmak root (someone or something) out of (something or some place) f.
(birini/bir şeyi bir şeye) atmak throw (someone or something) into (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine atmak throw (someone or something) into (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı atmak throw (someone or something) out of (something or some place) f.
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı atmak turn (someone or something) out of (something or some place) f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) üstüne atmak/yıkmak wish (someone or something) off on (someone or something else) f.
Idioms
(birini/bir şeyi) kafasından atmak put (someone or something) out of (one's) head f.
birini/bir şeyi başından atmak give something/someone the old heave-ho f.
(birini/bir şeyi) kovmak/atmak kick (someone or something) to the curb f.
(birini/bir şeyi) bir köşeye atmak kick (someone or something) to the curb f.
(birini/bir şeyi) başından atmak chuck (someone or something) overboard f.
(birini/bir şeyi) başından atmak drop (someone or something) like a hot brick f.
(birini/bir şeyi) başından atmak drop (someone or something) like a hot potato f.
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak get (someone or something) out of (one's) head f.
(birini/bir şeyi) aklından atmak/çıkarmak get (someone or something) out of (one's) mind f.
(birini/bir şeyi) zihninden atmak/çıkarmak get (someone or something) out of (one's) mind f.
birini/bir şeyi başından atmak get rid of somebody/something f.
(birini/bir şeyi) başından atmak get shed of (someone or something) f.
(birini/bir şeyi) başından atmak get shet of (someone or something) f.
birini/bir şeyi başından atmak give something/someone the heave-ho f.
birini/bir şeyi başından atmak give something/someone the old heave-ho f.
(birini/bir şeyi) kafasından atmak put (someone or something) out of (one's) mind f.
(birini/bir şeyi) suya atmak throw (someone or something) in the drink f.
(birini/bir şeyi) suya atmak throw (someone or something) into the drink f.
(birini/bir şeyi) bir köşeye atmak throw (someone or something) on the scrap heap f.