|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
| Phrasals |
|
| 1 |
Öbek Fiiller |
birini bir şeye mecbur etmek/yapmak zorunda bırakmak |
obligate someone to something f.
|
|
| 2 |
Öbek Fiiller |
birini dalga geçerek/alay ederek bir şeye mecbur bırakmak |
taunt someone into something f.
|
|
| 3 |
Öbek Fiiller |
(kendini/birini/bir şeyi birine veya bir şeye) maruz bırakmak |
expose (someone, something, or oneself) to (someone or something) f.
|
|
| 4 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi birine/bir şeye bırakmak |
take someone or something over f.
|
|
| 5 |
Öbek Fiiller |
birini (bir şeye) mecbur bırakmak |
bounce into (something) f.
|
|
| 6 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi birine/bir şeye bırakmak |
abandon someone or something to someone or something f.
|
|
| 7 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir şeye maruz bırakmak |
subject someone or something to something f.
|
|
| 8 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bırakmak |
entrust (someone or something) to (someone or something) f.
|
|
| 9 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) güvenip (birini/bir şeyi) bırakmak |
entrust (someone or something) with (someone or something) f.
|
|
| 10 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) bırakmak/bağışlamak |
hand someone or something over (to someone or something) f.
|
|
| 11 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şeye) maruz bırakmak |
impose on (someone) f.
|
|
| 12 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şeye) mecbur bırakmak |
obligate (one) to f.
|
|
| 13 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şeye) zorunlu bırakmak |
obligate (one) to f.
|
|
| 14 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şeye) sadık/bağlı kalmak zorunda bırakmak |
obligate (one) to f.
|
|
| 15 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şeye) maruz bırakmak |
put (someone) through (something) f.
|
|
| 16 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şeye/bir yere) geri bırakmak |
see (one) back (to something or some place) f.
|
|
| 17 |
Öbek Fiiller |
(birini birine/bir şeye) maruz bırakmak |
subject (one) to (someone or something) f.
|
|
| 18 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bırakmak |
surrender (someone or something) to (someone or something) f.
|
|
| 19 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) güvenip bırakmak |
trust (someone or something) with (someone or something) f.
|
|
|
|
| Idioms |
|
| 20 |
Deyim |
birini bir şeye kayıtsız bırakmak |
put one out of conceit with f.
|
|
| 21 |
Deyim |
birini bir şeye maruz bırakmak |
subject someone to f.
|
|
| 22 |
Deyim |
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) karşı savunmasız bırakmak |
leave (someone, something, or oneself) (wide) open for (something) f.
|
|
| 23 |
Deyim |
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) tamamen açık bırakmak |
leave (someone, something, or oneself) (wide) open for (something) f.
|
|
| 24 |
Deyim |
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) maruz bırakmak |
leave (someone, something, or oneself) (wide) open for (something) f.
|
|
| 25 |
Deyim |
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) karşı savunmasız bırakmak |
leave (someone, something, or oneself) (wide) open to (something) f.
|
|
| 26 |
Deyim |
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) tamamen açık bırakmak |
leave (someone, something, or oneself) (wide) open to (something) f.
|
|
| 27 |
Deyim |
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) maruz bırakmak |
leave (someone, something, or oneself) (wide) open to (something) f.
|
|
