(birine/bir şeye) eşlik etmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(birine/bir şeye) eşlik etmek



"(birine/bir şeye) eşlik etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(birine/bir şeye) eşlik etmek go along with (someone or something) f.

"(birine/bir şeye) eşlik etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
birine/bir şeye bir yerden çıkarken eşlik etmek escort someone or something from something f.
birine/bir şeye çıkışa kadar eşlik etmek escort someone or something from something f.
(birine bir şeye/yere) kadar eşlik etmek show (one) to (something or some place) f.
(birine/bir şeye) bir şeyde eşlik etmek take (someone or something) for f.
birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar eşlik etmek take up to (someone, something, or some place) f.
birine/bir şeye bir şeye kadar eşlik etmek escort someone or something to something f.
(birine bir şeye) kadar eşlik etmek escort (one) to (something) f.
birine/bir şeye (bir şey/yer) boyunca eşlik etmek guide someone or something across (something) f.
birine/bir şeye (bir şeyden) geçene kadar eşlik etmek/yol göstermek guide someone or something across (something) f.
birine/bir şeye (bir şeyden) karşıya kadar eşlik etmek guide someone or something across (something) f.
birine/bir şeye (bir şeyin) karşısına kadar eşlik etmek guide someone or something across (something) f.
(birine/bir şeye) (bir şeyden) geçene kadar eşlik etmek/yol göstermek guide (someone or something) across f.
(birine/bir şeye) (bir şeyden) karşıya kadar eşlik etmek guide (someone or something) across f.
(birine/bir şeye) (bir şeyin) karşısına kadar eşlik etmek guide (someone or something) across f.
(birine bir şeye/bir yere) dönerken eşlik etmek see (one) back (to something or some place) f.
(birine bir şeye) kadar eşlik/refakat etmek see (one) to (something) f.
(birine/bir şeye bir şeyden/bir yerden) dışarı eşlik etmek usher (someone or something) from (something or some place) f.
(birine/bir şeye bir şeyden/bir yerden) içeri eşlik etmek usher (someone or something) into (something or some place) f.
(birine/bir şeye bir şeyden/bir yerden) dışarı eşlik etmek usher (someone or something) out of (something or some place) f.
(birine/bir şeye bir şeye/bir yere) doğru eşlik etmek usher (someone or something) to (something or some place) f.
(birine/bir şeye) kadar eşlik etmek walk over to (someone or something) f.