Geçmiş

(birine/bir şeye) davranmak

"(birine/bir şeye) davranmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) davranmak	reach for (someone or something) f.
2	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) davranmak	reach out after (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) davranmak	reach out for (someone or something) f.

"(birine/bir şeye) davranmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye, başka biri/bir şey) olarak davranmak	treat (someone or something) as (someone or something else) f.
2	Öbek Fiiller	birine/bir şeye, başka bir şey olarak davranmak	treat someone or something as something f.
3	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) çok yumuşak/nazik davranmak	handle (someone or something) with gloves f.
4	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) el bebek gül bebek davranmak	handle (someone or something) with gloves f.
5	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) müsamahasız davranmak	clamp down (on someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) samimi davranmak	cozy up (to someone or something) f.
7	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) insafsızca davranmak	trample on (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) bir şekilde davranmak/muamele etmek	treat with (someone or something) f.
Colloquial
9	Konuşma Dili	(birine/bir şeye karşı) sert davranmak	be tough on (someone or something) f.
10	Konuşma Dili	(birine/bir şeye karşı) müsamahasız olmak/davranmak	be tough on (someone or something) f.
11	Konuşma Dili	(birine/bir şeye karşı) acımasız olmak/davranmak	be tough on (someone or something) f.
12	Konuşma Dili	(birine/bir şeye bir şekilde) davranmak	do for (someone or something) f.
13	Konuşma Dili	(birine/bir şeye) sert olmak/davranmak	get tough on (someone or something) f.
14	Konuşma Dili	(birine/bir şeye) müsamahasız olmak/davranmak	get tough on (someone or something) f.
15	Konuşma Dili	(birine/bir şeye) acımasız olmak/davranmak	get tough on (someone or something) f.
Idioms
16	Deyim	(birine/bir şeye) karşı laubali davranmak	take liberties with (someone or something) f.
17	Deyim	(birine/bir şeye) karşı uygunsuz davranmak	take liberties with (someone or something) f.
18	Deyim	(birine/bir şeye) benzer davranmak	be in step (with somebody/something) f.
19	Deyim	birine/bir şeye gerektiği gibi davranmak	do justice to f.
20	Deyim	birine/bir şeye gerektiği gibi davranmak	do someone or something justice f.
21	Deyim	birine/bir şeye adil davranmak	do someone or something justice f.
22	Deyim	birine/bir şeye gerektiği gibi davranmak	do someone or something justice f.
23	Deyim	birine/bir şeye adil davranmak	do someone or something justice f.
24	Deyim	birine/bir şeye gerektiği gibi davranmak	do justice to someone or something f.
25	Deyim	birine/bir şeye adil davranmak	do justice to someone or something f.
26	Deyim	birine/bir şeye kötü davranmak	give someone/something the finger f.
27	Deyim	birine/bir şeye saygısızca davranmak	give someone/something the finger f.
28	Deyim	(birine/bir şeye) karşı çok nazik ve hassas davranmak	handle (someone or something) with kid gloves f.
29	Deyim	(birine/bir şeye) karşı itina ile davranmak	handle (someone or something) with kid gloves f.
30	Deyim	(birine/bir şeye) yumuşak davranmak	handle (someone or something) with kid gloves f.
31	Deyim	(birine/bir şeye) kaba davranmak	handle (someone or something) without gloves f.
32	Deyim	(birine/bir şeye) sert davranmak	handle (someone or something) without gloves f.
33	Deyim	(birine/bir şeye) soğuk davranmak	keep (one's) distance from (someone or something) f.
34	Deyim	(birine/bir şeye) mesafeli davranmak	keep (someone or something) at a distance f.
35	Deyim	(birine/bir şeye) mesafeli davranmak	keep (someone or something) at arm's length f.
36	Deyim	(birine/bir şeye) mesafeli davranmak	keep at arm's length from (someone or something) f.
37	Deyim	(birine/bir şeye) soğuk davranmak	keep at arm's length from (someone or something) f.
38	Deyim	(birine/bir şeye) karşı sorumsuzca/düşüncesizce davranmak	play fast and loose (with someone or something) f.
39	Deyim	(birine/bir şeye) umursamazca davranmak	play fast and loose (with someone or something) f.
40	Deyim	(birine/bir şeye) kaba davranmak	ride roughshod over (someone or something) f.
41	Deyim	(birine/bir şeye) saygısızca davranmak	ride roughshod over (someone or something) f.
42	Deyim	(birine/bir şeye) saygısızca davranmak	run roughshod over (someone or something) f.
43	Deyim	(birine/bir şeye) karşı saygısızca davranmak	thumb (one's) nose at (someone or something) f.
44	Deyim	(birine/bir şeye) karşı kaba davranmak	thumb (one's) nose at (someone or something) f.
45	Deyim	birine/bir şeye karşı saygısızca davranmak	thumb your nose at somebody/something f.
46	Deyim	birine/bir şeye karşı kaba davranmak	thumb your nose at somebody/something f.
47	Deyim	birine/bir şeye karşı burnu büyük davranmak	thumb your nose at somebody/something f.
48	Deyim	(birine/bir şeye) karşı çok nazik ve hassas davranmak	treat (someone or something) with kid gloves f.
49	Deyim	(birine/bir şeye) karşı itina ile davranmak	treat (someone or something) with kid gloves f.
50	Deyim	(birine/bir şeye) yumuşak davranmak	treat (someone or something) with kid gloves f.
Slang
51	Argo	birine/bir şeye çok kötü davranmak	shit all over somebody/something f.
52	Argo	birine/bir şeye kötü davranmak	do a number on somebody/something [us] f.
53	Argo	(birine/bir şeye) çok kötü davranmak	shit all over (someone or something) f.
54	Argo	(birine/bir şeye) çok acımasız davranmak	shit all over (someone or something) f.
55	Argo	(birine/bir şeye) çok adaletsiz davranmak	shit all over (someone or something) f.
56	Argo	(birine/bir şeye) bok gibi davranmak	shit all over (someone or something) f.
57	Argo	(birine/bir şeye) çok kötü davranmak	shit on (someone or something) f.
58	Argo	(birine/bir şeye) çok acımasız davranmak	shit on (someone or something) f.
59	Argo	(birine/bir şeye) çok adaletsiz davranmak	shit on (someone or something) f.
60	Argo	(birine/bir şeye) bok gibi davranmak	shit on (someone or something) f.