Geçmiş

(birine/bir şeye) çekmek

"(birine/bir şeye) çekmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) çekmek	pull up to (someone or something) f.

"(birine/bir şeye) çekmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) çekmek	draw (someone or something) toward (someone or something) f.
2	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) doğru çekmek	draw (someone or something) toward (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	birinin ilgisini birine/bir şeye çekmek	interest someone in someone or something f.
4	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) çekmek	attract (someone or something) to (someone or something else) f.
5	Öbek Fiiller	(birinin bir şeyin) dikkatini (birine/bir şeye) çekmek	attract (someone or something) to (someone or something else) f.
6	Öbek Fiiller	(birinin bir şeyin) ilgisini (birine/bir şeye) çekmek	attract (someone or something) to (someone or something else) f.
7	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/kendine) çekmek	pull (someone or something) toward (someone, something, or oneself) f.
8	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birine/bir şeye/kendine) doğru çekmek	pull (someone or something) toward (someone, something, or oneself) f.
9	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) doğru çekmek	pull up to (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye bir şey/bir şey yaptığı) için fırça çekmek	rebuke (someone or something) for (doing) (something) f.
11	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye bıçak) çekmek	thrust at (someone or something) f.
Idioms
12	Deyim	(birine/bir şeye) dikkat çekmek	get a bead on (someone or something) f.
13	Deyim	(birine/bir şeye) fırça çekmek	tear (someone or something) to pieces f.
14	Deyim	(birine/bir şeye) fırça çekmek	tear (someone or something) to shreds f.
15	Deyim	(birine/bir şeye) dikkat çekmek	shine a spotlight on (someone or something) f.
16	Deyim	birine/bir şeye birinin dikkatini çekmek	bring someone or something to someone's attention f.
17	Deyim	(birinin) tüm dikkatini (birine/bir şeye) çekmek	call (someone or something) to (one's) attention f.
18	Deyim	dikkati/dikkatleri (birine/bir şeye) çekmek	call attention to (someone or something) f.
19	Deyim	dikkati/dikkatleri birine/bir şeye çekmek	call attention to someone or something f.
20	Deyim	birinin dikkatini (birine/bir şeye) çekmek	direct someone's attention to someone or something f.
21	Deyim	birine/bir şeye silah çekmek	draw a bead on someone/something f.
22	Deyim	birine/bir şeye silah çekmek	take a bead on someone/something [us] f.
23	Deyim	birinin dikkatini birine/bir şeye çekmek	draw someone's attention to someone or something f.
24	Deyim	birinin ilgisini birine/bir şeye çekmek/yöneltmek	draw someone's attention to someone or something f.
25	Deyim	(kendine/birine/bir şeye) dikkat çekmek	draw attention to (oneself, someone, or something) f.
26	Deyim	dikkatleri/dikkati (kendine/birine/bir şeye) çekmek	draw attention to (oneself, someone, or something) f.
27	Deyim	birine/bir şeye hareket çekmek	give someone/something the finger f.
28	Deyim	birine/bir şeye el hareketi çekmek	give someone/something the finger f.
29	Deyim	birine/bir şeye orta parmak hareketi çekmek	give someone/something the finger f.
30	Deyim	(birine/bir şeye) önemle dikkat çekmek	make much of (someone or something) f.
31	Deyim	(birine/bir şeye) dikkat çekmek	put a spotlight on (someone or something) f.
32	Deyim	(birine/bir şeye) el hareketi yapmak/çekmek	put two fingers up at (someone or something) f.
33	Deyim	(birine/bir şeye) el hareketi çekmek	stick two fingers up at (someone or something) [uk] f.