(bir şeyin) içine sokmak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

(bir şeyin) içine sokmak



"(bir şeyin) içine sokmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Phrasals
(bir şeyin) içine sokmak stick into (something) f.

"(bir şeyin) içine sokmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 48 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sokmak (bir başka şeyin içine) thrust into f.
(bir şeyi) aralıklarla (başka şeyin) içine sokmak interleave f.
Phrasals
bir şeyin içine başka bir şey sokmak ram (something) down f.
bir şeyin içine ittirmek/sokmak bir şeyin içine sokuşturmak/tıkıştırmak thrust down f.
(bir şeyi bir şeyin içine) geri sokmak feed (something) back into (something) f.
(bir şeyi bir şeyin içine) geri sokmak feed into (something) f.
(bir şeyi bir şeyin/sıvının) içine sokmak dip into (something) f.
(bir şeyi bir şeyin/sıvının) içine sokmak dip in (something) f.
(birini/bir şeyi) korkutup bir yere veya bir şeyin içine sokmak frighten (one) into (something) f.
bir şeyi (bir şeyin) içine sokmak lay into (something) f.
aşamalı olarak (bir şeyin) içine sokmak phase into (something) f.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak slip something in (to) something f.
bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak slip something in f.
(kötü bir şeyin) içine sokmak mix up f.
(bir şeyi bir şeyin) içine iterek sokmak push (something) into (something) f.
(bir şeyi bir şeyin) içine bastırarak sokmak push (something) into (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine/altına bastırarak sokmak push (someone or something) under (something) f.
sektirip (bir şeyin) içine sokmak bounce into (something) f.
zıplatıp (bir şeyin) içine sokmak bounce into (something) f.
bir şeyi bir şeyin içine sokmak dip something in something f.
bir şeyi bir şeyin içine sokmak dip something into something f.
bir şeyi bir şeyin içine sokmak dip something in f.
(bir şeyin) içine sokmak/çekmek draw into (something) f.
(bir şeyin) içine sokmak/çekmek draw in (something) f.
birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek draw someone or something into something f.
birini/bir şeyi bir şeyin içine sokmak/çekmek draw someone or something in f.
(birinin/bir şeyin) içine iyice sokmak embed in (someone or something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sokmak/dahil etmek ensnare (someone or something) in (something) f.
bir şeyi bir şeyin içine beslemek/sokmak feed something into something f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine zorla sokmak force (someone or something) into (something) f.
korkutup bir yere veya bir şeyin içine sokmak frighten into f.
(bir şeyin) içine/arasına koymak/sokmak insert in (something) f.
(bir şeyin) içine/arasına koymak/sokmak insert into (something) f.
(kendini sinsice bir şeyin) içine sokmak/sokmaya çalışmak insinuate (oneself) into (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sokmak/katmak interject (someone or something) into (something) f.
(birini bir şeyin) içine sokmak/almak introduce (someone) into (something) f.
(birini/kendini) bir şeyin içine sokmak let (someone or oneself) in for f.
(birini bir şeyin) içine sokmak pull (one) into (some place or thing) f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine itmek/sürüklemek/sokmak push (someone or something) into (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine sürükleyerek/iterek/bastırarak sokmak push (someone or something) into (something) f.
(birini bir şeyin) içine sokmak push (someone) into (something) f.
(birini/bir şeyi bir şeyin/bir yerin) içine sokmak take (someone or something) into (something or some place) f.
(birini bir şeyin, ortamın, çevrenin içine sokmak tap (one) into (something) f.
(bir şeyin/durumun) içine sokmak thrust into (something) f.
Phrases
birini/bir şeyi bir şeyin içine kurnazca sokmak worm into f.
Colloquial
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine zorla iterek sokmak get the push [uk] f.
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine zorla bastırarak sokmak get the push [uk] f.
kendini (bir şeyin) içine sokmak let oneself in for f.