Geçmiş

(bir şeyi) etkilemek

"(bir şeyi) etkilemek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(bir şeyi) etkilemek	bear upon (something) f.
2	Öbek Fiiller	(bir şeyi) etkilemek	bear on (something) f.

"(bir şeyi) etkilemek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi etkilemek	impinge upon someone or something f.
2	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi etkilemek	impinge on someone or something f.
3	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	spill over on (someone or something) f.
4	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	spill over onto (someone or something) f.
5	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir şekilde etkilemek	act upon (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) bir şekilde etkilemek	act on (someone or something) f.
7	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi etkilemek	apply to someone or something f.
8	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) olumsuz etkilemek	detract from (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	impact upon (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	impact on (someone or something) f.
11	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	redound on (someone or something) f.
12	Öbek Fiiller	dönüp (birini/bir şeyi) etkilemek	redound on (someone or something) f.
13	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) etkilemek	redound upon (someone or something) f.
14	Öbek Fiiller	dönüp (birini/bir şeyi) etkilemek	redound upon (someone or something) f.
Colloquial
15	Konuşma Dili	birini/bir şeyi çok etkilemek	hit somebody/something hard f.
Idioms
16	Deyim	(bir şeyi) olumsuz etkilemek	play old harry with (something) f.
17	Deyim	bir şeyi kötü/olumsuz etkilemek	put a crimp in something [us] f.
18	Deyim	bir şeyi kötü/olumsuz etkilemek	put a crimp on something [us] f.
19	Deyim	(birini/bir şeyi) hiç etkilememek/biraz etkilemek	have (any/some) bearing on (someone or something) f.
20	Deyim	(birini/bir şeyi) olumsuz etkilemek	deal (someone or something) a blow f.
21	Deyim	(birini/bir şeyi) kötü etkilemek	deal (someone or something) a blow f.
22	Deyim	birini/bir şeyi olumsuz etkilemek	deal somebody/something a blow f.
23	Deyim	birini/bir şeyi kötü etkilemek	deal somebody/something a blow f.
24	Deyim	birini/bir şeyi olumsuz etkilemek	deal a blow to somebody/something f.
25	Deyim	birini/bir şeyi kötü etkilemek	deal a blow to somebody/something f.
26	Deyim	(birini/bir şeyi) kötü etkilemek	have a bad effect (on someone or something) f.
27	Deyim	birini/bir şeyi etkilemek	have an impact on someone or something f.
28	Deyim	(birini/bir şeyi) etkilemek	have an effect on (someone or something) f.
29	Deyim	(birini/bir şeyi) derinden sarsmak/etkilemek/yaralamak	hit (someone or something) hard f.
30	Deyim	(birini/bir şeyi) olumsuz etkilemek	hit (someone or something) hard f.
31	Deyim	birini/bir şeyi çok etkilemek	hit someone for six f.
32	Deyim	birini/bir şeyi çok etkilemek	knock someone for six f.
33	Deyim	(birini/bir şeyi) etkilemek	make a difference in (someone or something) f.
34	Deyim	bir şeyi kötü etkilemek	play hell with something f.
35	Deyim	bir şeyi kötü etkilemek	play merry hell with something [uk] f.
36	Deyim	(birini/bir şeyi) olumsuz/kötü etkilemek	take a toll (on someone or something) f.
Slang
37	Argo	birini/bir şeyi kötü etkilemek	do a number on somebody/something [us] f.