Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(bir şeye) yöneltmek
"(bir şeye) yöneltmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(bir şeye) yöneltmek
steer into (something)
f.
"(bir şeye) yöneltmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 42 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
dikkatini (başka) bir şeye çevirmek/yöneltmek
turn one's attention to something
f.
Phrasals
2
Öbek Fiiller
birini bir şeye ya da bir yere yöneltmek
conduct someone into something
f.
3
Öbek Fiiller
bir şeyi birine veya bir şeye yöneltmek
direct something at someone or something
f.
4
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) yöneltmek
train on (someone or something)
f.
5
Öbek Fiiller
görüş hattını bir şeye yöneltmek
zero in
f.
6
Öbek Fiiller
görüş hattını (bir şeye) yöneltmek
zero in on (something)
f.
7
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi panikle bir şeye yöneltmek
stampede someone or something into something
f.
8
Öbek Fiiller
(birine ya da bir şeye) eleştiri okları yöneltmek
level (something) against (someone or something)
f.
9
Öbek Fiiller
birine/bir şeye iğneleyici eleştiriler yöneltmek
snipe at someone or something
f.
10
Öbek Fiiller
birine/bir şeye saldıran küçük eleştiriler yöneltmek
snipe at someone or something
f.
11
Öbek Fiiller
bir şeyi birine/bir şeye yöneltmek
aim something at someone or something
f.
12
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) yöneltmek
aim at (someone or something)
f.
13
Öbek Fiiller
bir şeyi birine/bir şeye yöneltmek
aim something at someone or something
f.
14
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) yöneltmek
aim at (someone or something)
f.
15
Öbek Fiiller
(bir şeye bir şey) yöneltmek
channel (something) in (something)
f.
16
Öbek Fiiller
(bir şeye bir şey) yöneltmek
channel (something) into (something)
f.
17
Öbek Fiiller
(birini bir şeye) yöneltmek
destine (someone) for (something)
f.
18
Öbek Fiiller
(bir şeyi birine/bir şeye) yöneltmek
direct (something) to (someone or something)
f.
19
Öbek Fiiller
bir şeyin odak noktasını birine/bir şeye yöneltmek
focus something on someone or something
f.
20
Öbek Fiiller
odak noktasını (birine/bir şeye) yöneltmek
focus on (someone or something)
f.
21
Öbek Fiiller
bakışlarını (birine/bir şeye) yöneltmek
glance back at (someone or something)
f.
22
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) yöneltmek
point to (someone or something)
f.
23
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeye) yöneltmek
predispose (someone or something) to (something)
f.
24
Öbek Fiiller
direksiyonu/rotayı (bir şeye) yöneltmek
steer for (something)
f.
25
Öbek Fiiller
direksiyonu/rotayı (bir şeye) yöneltmek
steer into (something)
f.
26
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) zorla (birine/bir şeye) yöneltmek
thrust (someone or something) on (someone or something)
f.
27
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) doğru yöneltmek
turn toward (someone or something)
f.
Idioms
28
Deyim
(birine/bir şeye) ağır eleştiriler yöneltmek
do a demolition job on (someone or something)
f.
29
Deyim
dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek
direct (one's) attention to (someone or something)
f.
30
Deyim
birine/bir şeye karşı bir şey yöneltmek
direct something against someone or something
f.
31
Deyim
birine/bir şeye karşı olumsuz bir şey yöneltmek
direct something against someone or something
f.
32
Deyim
birine/bir şeye karşı eleştiri yöneltmek
direct something against someone or something
f.
33
Deyim
birine/bir şeye bir şey yöneltmek
direct something at someone or something
f.
34
Deyim
birine/bir şeye olumsuz bir şey yöneltmek
direct something at someone or something
f.
35
Deyim
birine/bir şeye bir şey yöneltmek
direct something to(ward) someone or something
f.
36
Deyim
(birine/bir şeye) ağır eleştiri yöneltmek
do a hatchet job on (someone or something)
f.
37
Deyim
dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek
take a bead on (someone or something)
f.
38
Deyim
sözlerini (birine/bir şeye) yöneltmek
address (oneself) to (someone or something)
f.
39
Deyim
birinin dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek
direct someone's attention to someone or something
f.
40
Deyim
birinin dikkatini birine/bir şeye yöneltmek
draw someone's attention to someone or something
f.
41
Deyim
birinin ilgisini birine/bir şeye çekmek/yöneltmek
draw someone's attention to someone or something
f.
42
Deyim
dikkatini (bir şeye) yöneltmek
turn (one's) mind to (something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şeye) yöneltmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy