Geçmiş

(bir şeye) doğru ilerlemek

"(bir şeye) doğru ilerlemek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(bir şeye) doğru ilerlemek	belly up to (something) f.
2	Öbek Fiiller	(bir şeye) doğru ilerlemek	progress to (something) f.

"(bir şeye) doğru ilerlemek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye doğru) ilerlemek/yürümek	advance to someone or something f.
2	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye doğru) ilerlemek/yürümek	advance toward someone or something f.
3	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye doğru) ilerlemek/yürümek	advance upon someone or something f.
4	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye doğru) ilerlemek/yürümek	advance on someone or something f.
5	Öbek Fiiller	(bir şeye/yere) doğru hızla ilerlemek	make toward (something) f.
6	Öbek Fiiller	(bir şeye/yere) doğru kaçarcasına ilerlemek	make toward (something) f.
7	Öbek Fiiller	(bir şeye/sayıya) doğru ilerlemek	run into (something) f.
8	Öbek Fiiller	(bir şeye) doğru gelişmek/ilerlemek	build into (something) f.
9	Öbek Fiiller	(bir durum) bir şeye doğru ilerlemek	build up to something f.
10	Öbek Fiiller	(daha iyi bir şeye/seviyeye) doğru devam etmek/ilerlemek	go on to (something) f.
11	Öbek Fiiller	birine/bir şeye doğru ilerlemek	head for someone or something f.
12	Öbek Fiiller	bir şeye doğru ilerlemek/evrilmek	head toward something f.
13	Öbek Fiiller	dikkat çekmeden (birine/bir şeye doğru) ilerlemek/yaklaşmak	sidle up (from someone or something) f.
14	Öbek Fiiller	sinsi sinsi (birine/bir şeye doğru) ilerlemek/yaklaşmak	sidle up (from someone or something) f.
15	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye doğru) çaktırmadan ilerlemek/yaklaşmak	sidle up (from someone or something) f.
16	Öbek Fiiller	sırayla (birine/bir şeye) doğru ilerlemek	work around to (someone or something) f.
17	Öbek Fiiller	aşama aşama (bir şeye) doğru ilerlemek	work up to (something) f.
Idioms
18	Deyim	(bir şeye/birine) doğru ilerlemek	make (one's) way to (something or some place) f.
19	Deyim	(bir şeye/birine) doğru ilerlemek	make (one's) way toward (something or some place) f.
20	Deyim	(bir şeye/birine) doğru ilerlemek	make your way (to/towards something) f.
21	Deyim	(birine/bir şeye) çarpmaya doğru ilerlemek	be on a collision course (with somebody/something) f.
22	Deyim	bir şeye doğru emin adımlarla ilerlemek	be on the way towards something f.
23	Deyim	bir şeye doğru emin adımlarla ilerlemek	be on the way to something f.
24	Deyim	bir şeye doğru emin adımlarla ilerlemek	be on your way towards something f.
25	Deyim	bir şeye doğru emin adımlarla ilerlemek	be on your way to something f.