Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(bir şey) yaparken
"(bir şey) yaparken"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrases
1
İfadeler
(bir şey) yaparken
in the act of (doing something)
expr.
"(bir şey) yaparken"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birini yanlış bir şey yaparken yakalamak
nab
f.
2
Genel
kötü bir şey yaparken yakalamak
catch out
f.
3
Genel
(bir şey yaparken) destek almak
have support in
f.
4
Genel
bir şey yaparken yavaş davranmak
tarry
f.
5
Genel
bir şey yaparken hata yapmak
make the mistake of doing something
f.
Phrasals
6
Öbek Fiiller
kötü bir şey yaparken yakalamak
catch (someone or something) in (something)
f.
7
Öbek Fiiller
birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak
catch someone doing something
f.
8
Öbek Fiiller
birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak
catch someone at something
f.
9
Öbek Fiiller
(birini biriyle) yasadışı bir şey yaparken bulmak/basmak
catch (one) with (someone)
f.
Phrases
10
İfadeler
(bir şey yaparken) suçüstü
in the act of (doing something)
expr.
Colloquial
11
Konuşma Dili
(birini bir şey yaparken) düşünmek
picture (one) (doing something)
f.
12
Konuşma Dili
(birini bir şey yaparken) hayal etmek
picture (one) (doing something)
f.
13
Konuşma Dili
(birini bir şey yaparken) gözünde canlandırmak
picture (one) (doing something)
f.
14
Konuşma Dili
(bir daha) bir şey yaparken görülmemek
not let someone catch someone doing something
f.
15
Konuşma Dili
(bir daha) bir şey yaparken yakalanmamak
not let someone catch someone doing something
f.
16
Konuşma Dili
(birini bir şey yaparken) yakalamak
catch (one) (doing something)
f.
17
Konuşma Dili
(birini bir şey yaparken) basmak
catch (one) (doing something)
f.
Idioms
18
Deyim
(yasak bir şey yaparken birine) yakalanmamak
not let (someone) catch (one) (doing something)
f.
19
Deyim
(yasak bir şey yaparken birine) yakalanmamak
not want to catch someone doing something
f.
20
Deyim
kendini bir şey yaparken bulmak (şaşkınlıkla)
catch oneself doing something
f.
21
Deyim
kötü bir şey yaparken yakalamak
catch on the hop
f.
22
Deyim
(birini bir şey yaparken yakalayarak) utanmasına neden olmak
give someone a red face
f.
23
Deyim
(izinsiz bir şey yaparken birine) yakalanmamak
not let (someone) catch (one) (doing something)
f.
24
Deyim
(bir şey yaparken) sınır tanımamak
be not above (doing something)
f.
25
Deyim
bir şey yaparken sınır tanımamak
not be above doing something
f.
26
Deyim
birini (bir şey yaparken) yakalamak
catch someone in the act (of doing something)
f.
27
Deyim
birini (bir şey yaparken) basmak
catch someone in the act (of doing something)
f.
28
Deyim
birini (bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch someone in the act (of doing something)
f.
29
Deyim
birini (bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch someone in the act (of doing something)
f.
30
Deyim
birini (bir şey yaparken) yakalamak
catch somebody in the act (of doing something)
f.
31
Deyim
birini (bir şey yaparken) basmak
catch somebody in the act (of doing something)
f.
32
Deyim
birini (bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch somebody in the act (of doing something)
f.
33
Deyim
birini (bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch somebody in the act (of doing something)
f.
34
Deyim
(birini bir şey yaparken) yakalamak
catch (one) in the act of (doing something)
f.
35
Deyim
(birini bir şey yaparken) basmak
catch (one) in the act of (doing something)
f.
36
Deyim
(birini bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch (one) in the act of (doing something)
f.
37
Deyim
(birini bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch (one) in the act of (doing something)
f.
38
Deyim
(birini) yasadışı bir şey yaparken yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar
f.
39
Deyim
(kendini bir şey) yaparken bulmak
end up doing
f.
40
Deyim
(bir daha bir şey) yaparken yakalanmamak
not let catch doing
f.
41
Deyim
(bir daha bir şey) yaparken görülmemek
not let catch doing
f.
42
Deyim
(yasak/izinsiz bir şey yaparken) yakalanmamak
not let catch doing
f.
43
Deyim
(birini bir şey yaparken) görmek istememek
not want to catch (one) (doing something)
f.
44
Deyim
(birini bir şey yaparken) yakalamak istememek
not want to catch (one) (doing something)
f.
45
Deyim
yasadışı bir şey yaparken
with (one's) hand in the cookie jar
expr.
46
Deyim
yasadışı bir şey yaparken
with your hand in the cookie jar [us]
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şey) yaparken
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy