Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(bir şey) hakkında
"(bir şey) hakkında"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrases
1
İfadeler
(bir şey) hakkında
in relation to (something)
expr.
Colloquial
2
Konuşma Dili
(bir şey) hakkında
as far as (something) goes
expr.
"(bir şey) hakkında"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
(bir konu hakkında) aksi olabilecek şey, dikkat edilmesi gereken nokta
caveat
i.
2
Genel
hakkında pek bir şey bilinmeyen kimse
unknown quantity
i.
3
Genel
(biri veya bir şey hakkında) son karar
epitaph
i.
4
Genel
bir tek şey hakkında bilinebilecek veya söylenebilecek her şey
what
i.
5
Genel
bir şey hakkında kafa yorma
debatement
i.
6
Genel
bir şey hakkında tartışma
debatement
i.
7
Genel
(bir şey hakkında bilinen) kesin bilgi
bead
i.
8
Genel
bir şey hakkında düşünmeyi kesme
prescission
i.
9
Genel
kötü bir şey hakkında bilgisiz olma
blissful ignorance
i.
10
Genel
bir şey hakkında bilgi edinmek
familiarize oneself with
f.
11
Genel
birine bir şey hakkında bilgi vermek
prime someone about
f.
12
Genel
emin olmak (bir şey hakkında)
tell
f.
13
Genel
bir şey hakkında bilgiye sahip olmak
have knowledge of a thing
f.
14
Genel
bir şey hakkında endişelenmek
get nervous about
f.
15
Genel
(bir şey) hakkında endişeli olmak
be nervous about
f.
16
Genel
birisini bir şey hakkında uyarmak
warn someone about something
f.
17
Genel
birisini bir şey hakkında uyarmak
warn someone against
f.
18
Genel
birisiyle tartışmak bir şey için/hakkında tartışmak
argue with someone about something
f.
19
Genel
birisiyle tartışmak bir şey için/hakkında tartışmak
argue with someone over something
f.
20
Genel
bir şey hakkında çok az bilgisi olmak
know very little about something
f.
21
Genel
(bir şeyler hakkında) bir iki şey bilmek
know a thing or two (about something)
f.
22
Genel
tasarrufta bulunmak (bir konuda/ bir şey hakkında)
dispose
f.
23
Genel
bir şey hakkında didişmek
be bickering about
f.
24
Genel
(bir şey) hakkında şüphelerini açıklamak/belirtmek
express doubts about
f.
25
Genel
bir şey hakkında kararsız kalmak
be undecided about something
f.
26
Genel
emin olmak (bir şey hakkında)
be sure of/about
f.
27
Genel
(bir şey hakkında) açık/net olmak
be clear on something
f.
28
Genel
bir şey hakkında fikir sahibi olmak
get an idea of something
f.
29
Genel
bir şey hakkında fikir sahibi olmak
get an idea on something
f.
30
Genel
bir şey hakkında gereğinden fazla konuşmak
overtalk
f.
31
Genel
bir şey hakkında hatalı veya abartılı talepte bulunmak
overclaim
f.
32
Genel
(bir şey veya kimse hakkında) şarkı söylemek
besing
f.
33
Genel
(bir şey veya kimse hakkında) iyi düşünmek
besmile
f.
34
Genel
(bir şey hakkında) durmaksızın şikayet etmek
whittle [northern england]
f.
35
Genel
(bir şey hakkında) durmaksızın endişelenmek
whittle [northern england]
f.
36
Genel
(bir şey) hakkında bilgisi olmak
be aware of (something)
f.
37
Genel
(bir şey hakkında) eğitmek
verse
f.
38
Genel
(bir şey hakkında) önbilgi sahibi olmak
foreknow
f.
39
Genel
bir şey hakkında düşünmeyi kesmek
prescind
f.
40
Genel
kötü bir şey hakkında bilgisiz olan
blissfully ignorant
s.
Phrasals
41
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) ağız dalaşına girmek
bicker over (something)
f.
42
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) münakaşa etmek
bicker over (something)
f.
43
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) atışmak
bicker over (something)
f.
44
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) didişmek
bicker over (something)
f.
45
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) tartışmak
bicker over (something)
f.
46
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) çekişmek
bicker over (something)
f.
47
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) hırlaşmak
bicker over (something)
f.
48
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) cebelleşmek
bicker over (something)
f.
49
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek
brood about (someone or something)
f.
50
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
brood about (someone or something)
f.
51
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek
brood about (someone or something)
f.
52
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek
brood about (someone or something)
f.
53
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek
brood about (someone or something)
f.
54
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak
brood about (someone or something)
f.
55
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak
brood about (someone or something)
f.
56
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek
brood about someone or something
f.
57
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
brood about someone or something
f.
58
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek
brood about someone or something
f.
59
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek
brood about someone or something
f.
60
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek
brood about someone or something
f.
61
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak
brood about someone or something
f.
62
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak
brood about someone or something
f.
63
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek
brood on someone or something
f.
64
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
brood on someone or something
f.
65
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek
brood on someone or something
f.
66
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek
brood on someone or something
f.
67
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek
brood on someone or something
f.
68
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak
brood on someone or something
f.
69
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak
brood on someone or something
f.
70
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kara kara düşünmek
brood over someone or something
f.
71
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) çok fazla endişelenmek
brood over someone or something
f.
72
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kendini yemek
brood over someone or something
f.
73
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) kendini yiyip bitirmek
brood over someone or something
f.
74
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin derin düşünmek
brood over someone or something
f.
75
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere gark olmak
brood over someone or something
f.
76
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) derin düşüncelere kapılmak
brood over someone or something
f.
77
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) takılmak
chide (one) for (something)
f.
78
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) sataşmak
chide (one) for (something)
f.
79
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) çıkışmak
chide (one) for (something)
f.
80
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) soğuk yapmak
chide (one) for (something)
f.
81
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) takılmak
chide someone for something
f.
82
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) sataşmak
chide someone for something
f.
83
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) çıkışmak
chide someone for something
f.
84
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) soğuk yapmak
chide someone for something
f.
85
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek
chortle about (someone or something)
f.
86
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) kıkırdamak
chortle about (someone or something)
f.
87
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek
chortle over (something)
f.
88
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) kıkırdamak
chortle over (something)
f.
89
Öbek Fiiller
biri veya bir şey hakkında kıkır kıkır gülmek
chortle about someone or something
f.
90
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek
chuckle about (someone or something)
f.
91
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) kıkırdamak
chuckle about (someone or something)
f.
92
Öbek Fiiller
biri veya bir şey hakkında kıkır kıkır gülmek
chuckle about someone or something
f.
93
Öbek Fiiller
biri veya bir şey hakkında kıkırdamak
chuckle about someone or something
f.
94
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında düşünmek
cogitate on (something)
f.
95
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında enine boyuna düşünmek
cogitate on (something)
f.
96
Öbek Fiiller
bir şey hakkında düşünmek
cogitate on something [rural]
f.
97
Öbek Fiiller
bir şey hakkında enine boyuna düşünmek
cogitate on something [rural]
f.
98
Öbek Fiiller
(birini bir kişi ya da bir şey) hakkında endişelendirmek
concern (someone) with (someone or something)
f.
99
Öbek Fiiller
(birini bir kişi ya da bir şey) hakkında endişelendirmek
concern (someone) with (someone or something)
f.
100
Öbek Fiiller
(biri ya da bir şey) hakkında uzlaşmaya varmak
concur on (someone or something)
f.
101
Öbek Fiiller
(belli bir kişi ya da şey) hakkında hemfikir/mutabık olmak
concur on (someone or something)
f.
102
Öbek Fiiller
(biri ya da bir şey) hakkında bir araya gelmek
converge in upon (someone or something)
f.
103
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey) hakkında konuşmak
converse about (someone or something)
f.
104
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey) hakkında sohbet etmek
converse about (someone or something)
f.
105
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) sohbet etmek
chat about (someone or something)
f.
106
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) konuşmak
chat about (someone or something)
f.
107
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) sohbet etmek
chat about someone or something
f.
108
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) konuşmak
chat about someone or something
f.
109
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) kendi karara varmak
form (one's) own opinion (about someone or something)
f.
110
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) kendi fikir edinmek/oluşturmak
form (one's) own opinion (about someone or something)
f.
111
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) kendi kanaate varmak
form (one's) own opinion (about someone or something)
f.
112
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) sızlanmak
front off about something
f.
113
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) söylenmek
front off about something
f.
114
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) yakınmak
front off about something
f.
115
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) genelleme yapmak
generalize about (someone or something)
f.
116
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) hüküm vermek
generalize about (someone or something)
f.
117
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) hükme varmak
generalize about (someone or something)
f.
118
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) çıkarımda bulunmak/anlam çıkarmak
generalize about (someone or something)
f.
119
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) genelleme yapmak
generalize on (someone or something)
f.
120
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) hüküm vermek
generalize on (someone or something)
f.
121
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) hükme varmak
generalize on (someone or something)
f.
122
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) çıkarımda bulunmak/anlam çıkarmak
generalize on (someone or something)
f.
123
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) sızlanmak
groan about (someone or something)
f.
124
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) yakınmak
groan about (someone or something)
f.
125
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) mızmızlanmak
groan about (someone or something)
f.
126
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) dert yanmak
groan about (someone or something)
f.
127
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) şikayet etmek/söylenmek
groan about (someone or something)
f.
128
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) kafa ütülemek
noodle about (something)
f.
129
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) saçma sapan konuşmak
prattle (on) about (someone or something)
f.
130
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) abuk sabuk konuşmak
prattle (on) about (someone or something)
f.
131
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) boş boş konuşmak
prattle (on) about (someone or something)
f.
132
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) kafa ütülemek
prattle (on) about (someone or something)
f.
133
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) kafa şişirmek
prattle (on) about (someone or something)
f.
134
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) şikayette bulunmak
protest about (someone or something)
f.
135
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) şikayette bulunmak
and protest against (someone or something)
f.
136
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) kafa bulmak
quip about (someone or something)
f.
137
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) espri yapmak
quip about (someone or something)
f.
138
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) alay etmek
quip about (someone or something)
f.
139
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) dalga geçmek
quip about (someone or something)
f.
140
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) tahminde bulunmak
theorize about (someone or something)
f.
141
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) yorumda bulunmak
theorize about (someone or something)
f.
142
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) üzerine düşünmek
theorize about (someone or something)
f.
143
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) varsayımda bulunmak
theorize about (someone or something)
f.
144
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) fısır fısır konuşmak
whisper about someone or something
f.
145
Öbek Fiiller
(biri veya bir şey hakkında) fiskos etmek
whisper about someone or something
f.
146
Öbek Fiiller
biri hakkında bir şey söylemek
say something about someone
f.
147
Öbek Fiiller
bir şey hakkında laklak etmek
prattle away about something
f.
148
Öbek Fiiller
bir şey hakkında/üzerine konuşmak
speak upon something
f.
149
Öbek Fiiller
birisini bir şey hakkında kutlamak
congratulate someone upon something
f.
150
Öbek Fiiller
bir şey hakkında laklak etmek
prattle about something
f.
151
Öbek Fiiller
birisine bir şey hakkında tavsiyede bulunmak
counsel someone about something
f.
152
Öbek Fiiller
bir şey hakkında birisine içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak
rant at someone about something
f.
153
Öbek Fiiller
bir şey hakkında/üstünde tartışmak
argue over
f.
154
Öbek Fiiller
bir şey hakkında birisine danışmak
consult with someone about
f.
155
Öbek Fiiller
birisini bir şey hakkında kutlamak
congratulate someone on something
f.
156
Öbek Fiiller
biri hakkında bir yerde (gazete/dergi) bir şey (haber vb) okumak
read of someone or something (somewhere)
f.
157
Öbek Fiiller
bir şey hakkında/üzerine konuşmak
speak on something
f.
158
Öbek Fiiller
bir şey hakkında böbürlenerek konuşmak
spout off about something
f.
159
Öbek Fiiller
bir şey hakkında çok konuşmak
yack something up
f.
160
Öbek Fiiller
bir şey hakkında tartışmak
deliberate over
f.
161
Öbek Fiiller
birisine bir şey hakkında şikayette bulunmak
carp at someone (about someone or something)
f.
162
Öbek Fiiller
(kütüphanede/okuyarak) bir şey hakkında bilgi toplamak
read up on something
f.
163
Öbek Fiiller
(birini) (bir şey hakkında) ikna etmek
sell someone on something
f.
164
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) birine sızlanıp durmak
niggle over something with someone
f.
165
Öbek Fiiller
(birisi ya da bir şey) hakkında yazışmak
correspond about (someone or something)
f.
166
Öbek Fiiller
bir şey hakkında konuşarak fiyatını kırmak
talk down
f.
167
Öbek Fiiller
biri veya bir şey hakkında ayrıntılı yazmak/konuşmak
expatiate on someone or something
f.
168
Öbek Fiiller
biri veya bir şey hakkında uzun uzadıya yazmak/konuşmak
expatiate on someone or something
f.
169
Öbek Fiiller
biri veya bir şey hakkında uzun uzun yazmak/konuşmak
expatiate on someone or something
f.
170
Öbek Fiiller
biri veya bir şey hakkında bir dolu laf etmek
expatiate on someone or something
f.
171
Öbek Fiiller
(birisi/bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak
expound on (someone or something)
f.
172
Öbek Fiiller
(birisi/bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak
expound upon (someone or something)
f.
173
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak
expound upon (someone or something) to (someone or something)
f.
174
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak
expound on (someone or something) to (someone or something)
f.
175
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında üzüntüsünü belirtmek
weep for (someone or something)
f.
176
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında üzüntüsünü dile getirmek/ifade etmek
weep for (someone or something)
f.
177
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında duyduğu acıyı dile getirmek
weep for (someone or something)
f.
178
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında üzüntüsünü/acısını dışa vurmak
weep for (someone or something)
f.
179
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında anlaşmazlığa düşmek
fight about (someone or something)
f.
180
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight about (someone or something)
f.
181
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlığa düşmek
fight (with) someone or something about (someone or something)
f.
182
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey/biri) hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight (with) someone or something about (someone or something)
f.
183
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında anlaşmazlığa düşmek
fight about someone or something
f.
184
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında anlaşmazlık yaşamak
fight about someone or something
f.
185
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında kavga etmek
fight about someone or something
f.
186
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında tartışmak
fight about someone or something
f.
187
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında münakaşa etmek
fight about someone or something
f.
188
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında sürtüşmek
fight about someone or something
f.
189
Öbek Fiiller
biri bir şey hakkında bozuşmak, biri/bir şey hakkında anlaşamamak
fight about someone or something
f.
190
Öbek Fiiller
birine (biri/bir şey hakkında) bilgi vermek
fill someone in (on someone or something)
f.
191
Öbek Fiiller
birini (biri/bir şey hakkında) bilgilendirmek
fill someone in (on someone or something)
f.
192
Öbek Fiiller
biri hakkında şaşırtıcı bir şey keşfetmek
find someone out
f.
193
Öbek Fiiller
biri hakkında sarsıcı bir şey keşfetmek
find someone out
f.
194
Öbek Fiiller
biri hakkında korkunç bir şey keşfetmek
find someone out
f.
195
Öbek Fiiller
biri hakkında hayret verici bir şey bulmak
find someone out
f.
196
Öbek Fiiller
(birini bir şey hakkında) önceden uyarmak
forewarn (someone) of (something)
f.
197
Öbek Fiiller
(birini bir şey hakkında) ikaz etmek
forewarn (someone) of (something)
f.
198
Öbek Fiiller
birine (bir şey) hakkında hatırlatma yapmak
get on(to) someone (about something)
f.
199
Öbek Fiiller
bir şey hakkında bilgi edinmek
get in
f.
200
Öbek Fiiller
bir konu/şey hakkında konuşmaya başlamak
get into it
f.
201
Öbek Fiiller
bir konu/şey hakkında detaya girmek
get into it
f.
202
Öbek Fiiller
(bir şey/biri) hakkında bilgilenmek
get with (someone or something)
f.
203
Öbek Fiiller
(bir şey/biri) hakkında bilgi edinmiş olmak
get with (someone or something)
f.
204
Öbek Fiiller
(bir şey/biri) hakkında bilgi sahibi olmak
get with (someone or something)
f.
205
Öbek Fiiller
(birini bir şey hakkında) soru yağmuruna tutmak
grill (someone) (about something)
f.
206
Öbek Fiiller
(biriyle gizli bir şey hakkında) bilgi paylaşmak(birine bir şeyi) ötmek
breathe (something) to (someone)
f.
207
Öbek Fiiller
(birine veya bir şeye kendi/biri/bir şey) hakkında özel bir bilgiyi açık etmek/ele vermek
expose (someone, something, or oneself) to (someone or something)
f.
208
Öbek Fiiller
birinin (biri veya bir şey hakkında) ağzını aramak/yoklamak
feel someone out (about someone or something)
f.
209
Öbek Fiiller
birinin (biri veya bir şey hakkında) nabzını yoklamak
feel someone out (about someone or something)
f.
210
Öbek Fiiller
birinin (biri veya bir şey hakkında) fikrini/görüşünü dolaylı yoldan öğrenmeye çalışmak
feel someone out (about someone or something)
f.
211
Öbek Fiiller
bir şey hakkında gayrı resmi bir şekilde konuşmak
bandy around
f.
212
Öbek Fiiller
(birini/kendini bir şey) hakkında bilgi sahibi yapmak
verse (someone or oneself) in (something)
f.
213
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir şey hakkında önceden bilgilendirmek
warn of (someone or something)
f.
214
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir şey hakkında uyarmak
warn of (someone or something)
f.
215
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir şey hakkında ikaz etmek
warn of (someone or something)
f.
216
Öbek Fiiller
birini bir şey hakkında uyarmak
warn someone of something
f.
217
Öbek Fiiller
birini bir şey hakkında ikaz etmek
warn someone of something
f.
218
Öbek Fiiller
birini bir şey hakkında önceden bilgilendirmek
warn someone of something
f.
219
Öbek Fiiller
bir şey hakkında uyarmak
warn of
f.
220
Öbek Fiiller
bir şey hakkında ikaz etmek
warn of
f.
221
Öbek Fiiller
bir şey hakkında önceden bilgilendirmek
warn of
f.
222
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (birine kendini) ifade etmek
express (oneself) to (someone) on (someone or something)
f.
223
Öbek Fiiller
bir şey hakkında birine (kendini) ifade etmek
express (oneself) to someone on something
f.
224
Öbek Fiiller
bir şey hakkında tahminde/varsayımda bulunmak
speculate on something
f.
225
Öbek Fiiller
bir şey hakkında bir fikir sahibi olmak
step inside
f.
226
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kabak tadı veren bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something)
f.
227
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında uzun ve sıkıcı bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something)
f.
228
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kabak tadı veren bir konuşma yapmasına/hikaye anlatmasına neden olmak
set off on (something)
f.
229
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında uzun ve sıkıcı bir konuşma yapmak/hikaye anlatmak
set off on (something)
f.
230
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında çalkantı yaratmak
swirl about
f.
231
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında çalkantı yaratmak
swirl around
f.
232
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında geçerli bir eleştiri
knock against (someone or something)
f.
233
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) araya girmek
sound off (about something)
f.
234
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) yerli yersiz konuşmak
sound off (about something)
f.
235
Öbek Fiiller
cart diye konuya dalıp (bir şey hakkında) konuşmak
sound off (about something)
f.
236
Öbek Fiiller
bir şey hakkında ahkam kesmek
pontificate on something
f.
237
Öbek Fiiller
bir şey hakkında böbürlenerek konuşmak
pontificate on something
f.
238
Öbek Fiiller
bir şey hakkında bilgiçlik taslamak
pontificate on something
f.
239
Öbek Fiiller
bir şey hakkında otoriter bir tavırla konuşmak
pontificate on something
f.
240
Öbek Fiiller
bir şey hakkında bir teori üretmek
theorize on something
f.
241
Öbek Fiiller
bir şey hakkında bir kuram oluşturmak
theorize on something
f.
242
Öbek Fiiller
bir şey hakkında bir teori ortaya atmak
theorize on something
f.
243
Öbek Fiiller
bir şey hakkında bir teori geliştirmek
theorize on something
f.
244
Öbek Fiiller
(birini bir şey) hakkında bilgilendirmek
run (something) by (one)
f.
245
Öbek Fiiller
bir şey hakkında ağız dalaşına girmek
squabble with something
f.
246
Öbek Fiiller
bir şey hakkında tartışmak
squabble with something
f.
247
Öbek Fiiller
bir şey hakkında ağız kavgasına tutuşmak
squabble with something
f.
248
Öbek Fiiller
bir şey hakkında sürekli konuşmak
hammer away
f.
249
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) espri yapmak
joke (with someone) (about someone or something)
f.
250
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) şakalaşmak/şaka yapmak
joke (with someone) (about someone or something)
f.
251
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında biriyle karşılıklı) dalga geçmek
joke (with someone) (about someone or something)
f.
252
Öbek Fiiller
(birini bir şey) hakkında bilgilendirmek
acquaint (one) with (something)
f.
253
Öbek Fiiller
birini bir şey hakkında bilgilendirmek
advise someone of something
f.
254
Öbek Fiiller
birine biri/bir şey hakkında tavsiye vermek
advise someone on someone or something
f.
255
Öbek Fiiller
birine biri/bir şey hakkında akıl vermek
advise someone on someone or something
f.
256
Öbek Fiiller
birine biri/bir şey hakkında fikir vermek
advise someone on someone or something
f.
257
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında tavsiye vermek
advise (one) of (something)
f.
258
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında akıl vermek
advise (one) of (something)
f.
259
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında fikir vermek
advise (one) of (something)
f.
260
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında tavsiye vermek
advise (one) on (something)
f.
261
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında akıl vermek
advise (one) on (something)
f.
262
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında fikir vermek
advise (one) on (something)
f.
263
Öbek Fiiller
birini bir şey hakkında bilgilendirmek
advise someone of something
f.
264
Öbek Fiiller
birine biri/bir şey hakkında tavsiye vermek
advise someone on someone or something
f.
265
Öbek Fiiller
birine biri/bir şey hakkında akıl vermek
advise someone on someone or something
f.
266
Öbek Fiiller
birine biri/bir şey hakkında fikir vermek
advise someone on someone or something
f.
267
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında tavsiye vermek
advise (one) of (something)
f.
268
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında akıl vermek
advise (one) of (something)
f.
269
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında fikir vermek
advise (one) of (something)
f.
270
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında tavsiye vermek
advise (one) on (something)
f.
271
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında akıl vermek
advise (one) on (something)
f.
272
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında fikir vermek
advise (one) on (something)
f.
273
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) olumlu bir şekilde yazmak
write up
f.
274
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında tartışmak
argue about (something)
f.
275
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında münakaşa etmek
argue about (something)
f.
276
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında tartışmak
argue with (someone) about (something)
f.
277
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında münakaşa etmek
argue with (someone) about (something)
f.
278
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında kapışmak
argue with (someone) about (something)
f.
279
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında) ağız dalaşına girmek
argue with (someone) about (something)
f.
280
Öbek Fiiller
bir şey hakkında ileri geri konuşmak
bandy something about
f.
281
Öbek Fiiller
bir şey hakkında atıp tutmak
bandy something about
f.
282
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında konuşup durmak
bang away about (something) [uk]
f.
283
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında uzun uzadıya konuşmak
bang away about (something) [uk]
f.
284
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında ahkam kesmek
bang away about (something) [uk]
f.
285
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında bıktırana kadar konuşmak
bang away about (something) [uk]
f.
286
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında kafa ütülemek
bang away about (something) [uk]
f.
287
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında aptal aptal konuşmak
bang away about (something) [uk]
f.
288
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında uzun uzadıya konuşmak
bang on about (something)
f.
289
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında ahkam kesmek
bang on about (something)
f.
290
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında bıktırana kadar konuşmak
bang on about (something)
f.
291
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında kafa ütülemek
bang on about (something)
f.
292
Öbek Fiiller
(bir şey/konu) hakkında aptal aptal konuşmak
bang on about (something)
f.
293
Öbek Fiiller
bir şey hakkında kavga edip sonuca vardırmak
battle something out
f.
294
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak
beef about (someone or something)
f.
295
Öbek Fiiller
biri/bir şey hakkında sızlanmak
beef about someone/something
f.
296
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) didişmek
bicker (with someone) (about someone or something)
f.
297
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) tartışmak
bicker (with someone) (about someone or something)
f.
298
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) hırlaşmak
bicker (with someone) (about someone or something)
f.
299
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) atışmak
bicker (with someone) (about someone or something)
f.
300
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) takışmak
bicker (with someone) (about someone or something)
f.
301
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) kavga etmek
bicker (with someone) (about someone or something)
f.
302
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) ağız dalaşına girmek
bicker (with someone) (about someone or something)
f.
303
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) münakaşa etmek
bicker (with someone) (about someone or something)
f.
304
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) didişmek
bicker (with someone or something) (over someone or something)
f.
305
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) tartışmak
bicker (with someone or something) (over someone or something)
f.
306
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) hırlaşmak
bicker (with someone or something) (over someone or something)
f.
307
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) atışmak
bicker (with someone or something) (over someone or something)
f.
308
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) takışmak
bicker (with someone or something) (over someone or something)
f.
309
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) kavga etmek
bicker (with someone or something) (over someone or something)
f.
310
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) ağız dalaşına girmek
bicker (with someone or something) (over someone or something)
f.
311
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) münakaşa etmek
bicker (with someone or something) (over someone or something)
f.
312
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında didişmek
bicker about (something)
f.
313
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında tartışmak
bicker about (something)
f.
314
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında hırlaşmak
bicker about (something)
f.
315
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında atışmak
bicker about (something)
f.
316
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında takışmak
bicker about (something)
f.
317
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kavga etmek
bicker about (something)
f.
318
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında ağız dalaşına girmek
bicker about (something)
f.
319
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında münakaşa etmek
bicker about (something)
f.
320
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) konuştukça konuşmak
go on (and on) (about someone or something)
f.
321
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) uzun uzadıya konuşmak
go on (and on) (about someone or something)
f.
322
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) bıktırana kadar konuşmak
go on (and on) (about someone or something)
f.
323
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında böbürlenmek
boast about (someone or something)
f.
324
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında böbürlenmek
boast of (someone or something)
f.
325
Öbek Fiiller
bir şey hakkında endişelenmek
bother about something
f.
326
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında endişelenmek
bother about (someone or something)
f.
327
Öbek Fiiller
(birini biri/bir şey) hakkında kısaca bilgilendirmek
brief (one) on (someone or something)
f.
328
Öbek Fiiller
(birine biri/bir şey) hakkında ana hatlarıyla bilgi vermek
brief (one) on (someone or something)
f.
329
Öbek Fiiller
(birine biri/bir şey) hakkında kısaca bilgi vermek
brief (one) on (someone or something)
f.
330
Öbek Fiiller
(birine biri/bir şey) hakkında özet geçmek
brief (one) on (someone or something)
f.
331
Öbek Fiiller
bir şey hakkında kuşku uyandırmak
bring something into question
f.
332
Öbek Fiiller
bir şey hakkında kuşkuya düşürmek
bring something into question
f.
333
Öbek Fiiller
bir şey hakkında şüphe yaratmak
bring something into question
f.
334
Öbek Fiiller
birini bir şey hakkında aramak
call someone about something
f.
335
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında aramak
call about (something)
f.
336
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) birilerini aramak/birilerine telefon etmek
call around (about someone or something)
f.
337
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) bir dizi arama/görüşme yapmak
call around (about someone or something)
f.
338
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) farklı kişileri/bir dizi insanı aramak
call around (about someone or something)
f.
339
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) birçok kişiye telefon etmek
call around (about someone or something)
f.
340
Öbek Fiiller
sağı solu/birilerini arayıp (biri/bir şey hakkında) bilgi almak
call around (about someone or something)
f.
341
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) azar işitmek
catch hell (about someone or something)
f.
342
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) azarlanmak
catch hell (about someone or something)
f.
343
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek
catch hell (about someone or something)
f.
344
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) azar işitmek
get hell (about someone or something)
f.
345
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) azarlanmak
get hell (about someone or something)
f.
346
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek
get hell (about someone or something)
f.
347
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) azar işitmek
catch hell (for something)
f.
348
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) azarlanmak
catch hell (for something)
f.
349
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) fırça yemek
catch hell (for something)
f.
350
Öbek Fiiller
birini biri/bir şey hakkında uyarmak
caution someone about someone or something
f.
351
Öbek Fiiller
(birini biri/bir şey) hakkında uyarmak
caution (one) about (someone or something)
f.
352
Öbek Fiiller
(birini biri/bir şey) hakkında uyarmak
caution (one) against (someone or something)
f.
353
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında çene çalmak
chatter about (someone or something)
f.
354
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
chatter about (someone or something)
f.
355
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında konuşmak
chatter about (someone or something)
f.
356
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında laflamak
chatter about (someone or something)
f.
357
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında muhabbet etmek
chatter about (someone or something)
f.
358
Öbek Fiiller
bir şey hakkında düşünmek
check something out
f.
359
Öbek Fiiller
bir şey hakkında konuşmak
chew something over
f.
360
Öbek Fiiller
bir şey hakkında (birine) takılmak
chide for
f.
361
Öbek Fiiller
bir şey hakkında sataşmak
chide for
f.
362
Öbek Fiiller
bir şey hakkında çıkışmak
chide for
f.
363
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kıkırdamak
chortle about
f.
364
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kıkırdamak
chuckle about
f.
365
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında kıkırdamak
chuckle over (someone or something)
f.
366
Öbek Fiiller
birini (bir şey hakkında) bilgilendirmek
clue someone in (on something)
f.
367
Öbek Fiiller
birine (bir şey hakkında) bilgi vermek
clue someone in (on something)
f.
368
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak
comment upon (someone or something)
f.
369
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında konuşmak
comment upon (someone or something)
f.
370
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında fikrini söylemek
comment upon (someone or something)
f.
371
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak
comment on (someone or something)
f.
372
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında konuşmak
comment on (someone or something)
f.
373
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında fikrini söylemek
comment on (someone or something)
f.
374
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerine/hakkında yorum yapmak
comment about (someone or something)
f.
375
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında konuşmak
comment about (someone or something)
f.
376
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında fikrini söylemek
comment about (someone or something)
f.
377
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek
complain about (someone or something)
f.
378
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında dert yanmak
complain about (someone or something)
f.
379
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında endişelenmek
concern (oneself) about (someone or something)
f.
380
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında anlaşmak
concur on someone or something (with someone)
f.
381
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında uyuşmak
concur on someone or something (with someone)
f.
382
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında aynı fikirde olmak
concur on someone or something (with someone)
f.
383
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında hemfikir olmak
concur on someone or something (with someone)
f.
384
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında/üzerinde uzlaşmaya varmak
concur on someone or something (with someone)
f.
385
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında mutabık olmak
concur on someone or something (with someone)
f.
386
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında anlaşmak
concur (on someone or something) with someone
f.
387
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında uyuşmak
concur (on someone or something) with someone
f.
388
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında aynı fikirde olmak
concur (on someone or something) with someone
f.
389
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında hemfikir olmak
concur (on someone or something) with someone
f.
390
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında/üzerinde uzlaşmaya varmak
concur (on someone or something) with someone
f.
391
Öbek Fiiller
(biriyle) biri/bir şey hakkında mutabık olmak
concur (on someone or something) with someone
f.
392
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine görüşmek
confer on (someone or something) with (one)
f.
393
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine konuşmak
confer on (someone or something) with (one)
f.
394
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
confer with (one) about (someone or something)
f.
395
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
confer with (one) about (someone or something)
f.
396
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine görüşmek
confer with (one) on (someone or something)
f.
397
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine konuşmak
confer with (one) on (someone or something)
f.
398
Öbek Fiiller
birinin bir şey hakkında kafasını karıştırmak
confuse someone about something
f.
399
Öbek Fiiller
birini bir şey hakkında yanıltmak
confuse someone about something
f.
400
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kafasını karıştırmak
confuse about
f.
401
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında şaşırtmak
confuse about
f.
402
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kafasını karıştırmak
confuse about (something)
f.
403
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında şaşırtmak
confuse about (something)
f.
404
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında tahminde bulunmak
conjecture on (something)
f.
405
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kafa yormak
conjecture on (something)
f.
406
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında kafa patlatmak
conjecture on (something)
f.
407
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında yorum yapmak
conjecture on (something)
f.
408
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) birine danışmak
consult (with) someone (about someone or something)
f.
409
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında birine danışmak
consult (someone) about (something)
f.
410
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında konuşmak
converse with someone (about someone or something)
f.
411
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
converse with someone (about someone or something)
f.
412
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse with someone (about someone or something)
f.
413
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında konuşmak
converse (with someone) about someone or something
f.
414
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
converse (with someone) about someone or something
f.
415
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse (with someone) about someone or something
f.
416
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
converse about (someone or something) with (someone or something)
f.
417
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
converse about (someone or something) with (someone or something)
f.
418
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse about (someone or something) with (someone or something)
f.
419
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
converse with (someone or something) about (someone or something)
f.
420
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında sohbet etmek
converse with (someone or something) about (someone or something)
f.
421
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse with (someone or something) about (someone or something)
f.
422
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında yazışmak
correspond with someone (about someone or something)
f.
423
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak
correspond with someone (about someone or something)
f.
424
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında haberleşmek
correspond with someone (about someone or something)
f.
425
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında yazışmak
correspond (with someone) about someone or something
f.
426
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak
correspond (with someone) about someone or something
f.
427
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında haberleşmek
correspond (with someone) about someone or something
f.
428
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında yazışmak
correspond with (one) about (someone or something)
f.
429
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında mektuplaşmak
correspond with (one) about (someone or something)
f.
430
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında haberleşmek
correspond with (one) about (someone or something)
f.
431
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında düşünmek
deliberate about (someone or something)
f.
432
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerinde/hakkında düşünüp taşınmak
deliberate about (someone or something)
f.
433
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında/üzerinde düşünmek
deliberate on (someone or something)
f.
434
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerinde/hakkında düşünüp taşınmak
deliberate on (someone or something)
f.
435
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında/üzerinde düşünmek
deliberate over (someone or something)
f.
436
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) üzerinde/hakkında düşünüp taşınmak
deliberate over (someone or something)
f.
437
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak
disagree (with someone) (about someone or something)
f.
438
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) hemfikir olmamak
disagree (with someone) (about someone or something)
f.
439
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) karşıt görüşlere sahip olmak
disagree (with someone) (about someone or something)
f.
440
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında birine) katılmamak
disagree (with someone) (about someone or something)
f.
441
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak
disagree (with someone) (on someone or something)
f.
442
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) hemfikir olmamak
disagree (with someone) (on someone or something)
f.
443
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey hakkında) karşıt görüşlere sahip olmak
disagree (with someone) (on someone or something)
f.
444
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında birine) katılmamak
disagree (with someone) (on someone or something)
f.
445
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey hakkında/bir konuda) aynı fikirde olmamak
disagree with (one) on (something)
f.
446
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey hakkında/bir konuda) hemfikir olmamak
disagree with (one) on (something)
f.
447
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey hakkında/bir konuda) karşıt görüşlere sahip olmak
disagree with (one) on (something)
f.
448
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında/bir konuda birine) katılmamak
disagree with (one) on (something)
f.
449
Öbek Fiiller
biriyle biri/bir şey hakkında görüşmek
discuss someone or something with someone
f.
450
Öbek Fiiller
biriyle biri/bir şey hakkında konuşmak
discuss someone or something with someone
f.
451
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
discuss (someone or something) with (one)
f.
452
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında konuşmak
discuss (someone or something) with (one)
f.
453
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) homurdanmak
drone on (about someone or something)
f.
454
Öbek Fiiller
birini biri/bir şey hakkında utandırmak
embarrass someone about someone or something
f.
455
Öbek Fiiller
(birini bir şey hakkında) utandırmak
embarrass (one) about (something)
f.
456
Öbek Fiiller
(bir şey hakkında) utandırmak
embarrass about
f.
457
Öbek Fiiller
(birini biri/bir şey) hakkında aydınlatmak
enlighten (someone) about (someone or something)
f.
458
Öbek Fiiller
(birini biri/bir şey) hakkında bilgilendirmek
enlighten (someone) about (someone or something)
f.
459
Öbek Fiiller
(birini biri/bir şey) hakkında aydınlatmak
enlighten (someone) on (someone or something)
f.
460
Öbek Fiiller
(birini biri/bir şey) hakkında bilgilendirmek
enlighten (someone) on (someone or something)
f.
461
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında soru sormak
enquire about (someone or something) [uk]
f.
462
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) iki çift laf etmek
exchange words (with somebody) (about something) [uk]
f.
463
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) laf etmek
exchange words (with somebody) (about something) [uk]
f.
464
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey hakkında) tartışmak
exchange words (with somebody) (about something) [uk]
f.
465
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey hakkında) laf dalaşı yapmak
exchange words (with somebody) (about something) [uk]
f.
466
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) iki çift laf etmek
have words (with somebody) (about something) [uk]
f.
467
Öbek Fiiller
(birine bir şey hakkında) laf etmek
have words (with somebody) (about something) [uk]
f.
468
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey hakkında) tartışmak
have words (with somebody) (about something) [uk]
f.
469
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey hakkında) laf dalaşı yapmak
have words (with somebody) (about something) [uk]
f.
470
Öbek Fiiller
biri veya bir şey hakkında bir dolu laf etmek
expatiate on
f.
471
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında kavga etmek
fall out with (someone) about (something)
f.
472
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında birbirine girmek
fall out with (someone) about (something)
f.
473
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında kavga etmek
fall out with (someone) over (something)
f.
474
Öbek Fiiller
(biriyle bir şey) hakkında birbirine girmek
fall out with (someone) over (something)
f.
475
Öbek Fiiller
birinin bir şey hakkında bilgi edinmesini/bilgi sahibi olmasını sağlamak
familiarize someone with something
f.
476
Öbek Fiiller
(birinin/kendinin bir şey) hakkında bilgi edinmesini/bilgi sahibi olmasını sağlamak
familiarize (someone or oneself) with (something)
f.
477
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında bilgi bulmaya çalışmak
feel around (for someone or something)
f.
478
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
feud about (someone or something)
f.
479
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
feud about (someone or something)
f.
480
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
feud over (someone or something)
f.
481
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
feud over (someone or something)
f.
482
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
feud with (someone) about (someone or something)
f.
483
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
feud with (someone) about (someone or something)
f.
484
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli kavga etmek
feud with (someone) over (someone or something)
f.
485
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında sürekli tartışmak
feud with (someone) over (someone or something)
f.
486
Öbek Fiiller
(birinden bir şey) hakkında bilgi almak
follow up on (something)
f.
487
Öbek Fiiller
(birinden bir şey) hakkında bilgi almak
follow up with (one)
f.
488
Öbek Fiiller
(birine bir şey) hakkında bilgi vermek
gen (someone) up on (something) [uk]
f.
489
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (birine) şikayet etmek
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
f.
490
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (birine) yakınmak
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
f.
491
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (birine) söylenmek
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
f.
492
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (birini) azarlamak
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
f.
493
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (birini) paylamak
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
f.
494
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında konuşmak
gossip about (someone or something)
f.
495
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında dedikodu yapmak
gossip about (someone or something)
f.
496
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sızlanmak
gripe about (someone or something)
f.
497
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında söylenmek
gripe about (someone or something)
f.
498
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında sürekli yakınmak
gripe about (someone or something)
f.
499
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) sızlanmak
gripe about (someone or something) to (someone or something)
f.
500
Öbek Fiiller
(biri/bir şey) hakkında (birine/bir şeye) söylenmek
gripe about (someone or something) to (someone or something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şey) hakkında
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy