Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(bir şey) çekmek
"(bir şey) çekmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(bir şey) çekmek
perish with (something)
f.
2
Öbek Fiiller
(bir şey) çekmek
perish with
f.
3
Öbek Fiiller
(bir şey) çekmek
suffer from (something)
f.
"(bir şey) çekmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
dikkati bir şey üzerine çekmek
center upon
f.
Phrasals
2
Öbek Fiiller
(özellikle arayıp) bir yerden bir şey çıkarmak/çekmek
fish something up out of something
f.
3
Öbek Fiiller
(özellikle arayıp) bir yerden bir şey çıkarmak/çekmek
fish something up
f.
4
Öbek Fiiller
(bir şey) aracılığıyla çok sayıda insanı çekmek
pump through (something)
f.
5
Öbek Fiiller
(bir şey) boyunca yukarı çekmek/kaldırmak
pull up along (something)
f.
6
Öbek Fiiller
(bir şey) boyunca hızla çekmek
pull up along (something)
f.
7
Öbek Fiiller
(birine bir şey) için fırça çekmek/atmak
admonish (one) for (something)
f.
8
Öbek Fiiller
(birinin bir şey) için kulağını çekmek
admonish (one) for (something)
f.
9
Öbek Fiiller
(birine bir şey) için fırça çekmek/atmak
admonish (one) for (something)
f.
10
Öbek Fiiller
(birinin bir şey) için kulağını çekmek
admonish (one) for (something)
f.
11
Öbek Fiiller
(bir şeyden) bir şey çekmek
draw something off (from something)
f.
12
Öbek Fiiller
(bir şeyden) sıvı bir şey almak/çekmek
draw something off (from something)
f.
13
Öbek Fiiller
(biri/bir şey hakkında) nutuk çekmek
hold forth (on someone or something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birine bir şey) için nutuk çekmek
lecture (one) for (something)
f.
15
Öbek Fiiller
(birine bir şey) için fırça çekmek
lecture (one) for (something)
f.
16
Öbek Fiiller
(bir şey) hakkında nutuk çekmek
rant about (something)
f.
17
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey/bir şey yaptığı) için fırça çekmek
rebuke (someone or something) for (doing) (something)
f.
18
Öbek Fiiller
(bir şey) sıkıntısı çekmek
suffer from (something)
f.
19
Öbek Fiiller
(bir şey) istemek için telgraf göndermek/çekmek
wire for (something)
f.
Colloquial
20
Konuşma Dili
(bir şey) bulamakta sıkıntı çekmek
be stuck for (something)
f.
21
Konuşma Dili
(bir şey yapmayı) iple çekmek
can't wait (to do something)
f.
Idioms
22
Deyim
(bir şey) dikkatini çekmek
can't help but notice (that) (something)
f.
23
Deyim
(bir iş/şey) tüm ilgisini çekmek
be absorbed by (something)
f.
24
Deyim
(biri veya bir şey) dikkatini çekmek
be struck by (someone or something)
f.
25
Deyim
(bir şey) dikkatini çekmek
can't help but notice (that) (something)
f.
26
Deyim
(bir şey) dikkatini çekmek
can't help noticing (that) (something)
f.
27
Deyim
(bir şey yapmak) ilgisini çekmek
care to (do something)
f.
28
Deyim
burundan (bir şey) almak/çekmek
take (something) through the nose
f.
29
Deyim
canı (bir şey) çekmek
be in the mood for (something)
f.
30
Deyim
canı bir şey/bir şey yapmayı çekmek
be in the mood for something/for doing something
f.
31
Deyim
canı (bir şey) yapmayı çekmek
be in the mood to do (something)
f.
32
Deyim
birini (bir şey için) sorgulamak/sorguya çekmek
bring somebody to book (for something) [uk]
f.
33
Deyim
(bir şey/bir şey yapmak için) kura çekmek
cast lots (for something/to do something)
f.
34
Deyim
(bir şey/bir şey yapmak için) kura çekmek
draw lots (for something/to do something)
f.
35
Deyim
(birini seçmek/bir şey yapmak için) ad çekmek
cast/draw lots (for something/to do something)
f.
36
Deyim
(birini seçmek/bir şey yapmak için) kura çekmek
cast/draw lots (for something/to do something)
f.
37
Deyim
(birini seçmek/bir şey yapmak için) kur'a çekmek
cast/draw lots (for something/to do something)
f.
38
Deyim
canı (bir şey) çekmek
have a hankering for (something)
f.
39
Deyim
canı (bir şey) çekmek
have a jones for (something)
f.
40
Deyim
canı (bir şey) çekmek
have a yen for (something)
f.
41
Deyim
(bir şey) için çok zahmet çekmek
take (great) pains over (something)
f.
42
Deyim
(bir şey) için çok zahmet çekmek
take (great) pains with (something)
f.
Slang
43
Argo
canı (bir şey) çekmek
jones for (something)
f.
44
Argo
(bir şey) yoksunluğu çekmek
jones for (something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir şey) çekmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy