Geçmiş

(aşık) olmak

"(aşık) olmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(aşık) olmak	fall f.

"(aşık) olmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 93 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	aşık olmak	be smitten with f.
2	Genel	birisine aşık olmak	have a crush on someone f.
3	Genel	aşık olmak	love f.
4	Genel	aşık olmak	fall in love f.
5	Genel	aşık olmak	be enamored of f.
6	Genel	tutulmak (aşık olmak)	fall in love f.
7	Genel	aşık olmak	fall in love with f.
8	Genel	aşık olmak (birisine)	fall for somebody f.
9	Genel	aşık olmak	be in love with f.
10	Genel	aşık olmak	get stuck on f.
11	Genel	delicesine aşık olmak	be infatuated with f.
12	Genel	aşırı aşık olmak	overlove f.
13	Genel	aşık olmak	have a crush on f.
14	Genel	birine aşık olmak	fall for f.
15	Genel	birine aşık olmak	become infatuated with f.
16	Genel	aşık olmak	become infatuated with f.
17	Genel	aşık olmak	fall for f.
18	Genel	birine aşık olmak	fall in love with f.
19	Genel	ilk görüşte aşık olmak	love at first sight f.
20	Genel	-e deli gibi aşık olmak	be infatuated with f.
21	Genel	-e aşık olmak	be in love with f.
22	Genel	sırılsıklam aşık olmak	be madly in love f.
23	Genel	deli gibi aşık olmak	be madly in love f.
24	Genel	aşık olmak	fancy [obsolete] f.
25	Genel	birlikte aşık olmak	coenamour f.
26	Genel	birlikte aşık olmak	coenamor f.
Phrasals
27	Öbek Fiiller	'-e aşık olmak	crush on f.
Colloquial
28	Konuşma Dili	başkasının sevgilisine aşık olmak	bird-dog f.
29	Konuşma Dili	aşık olmak	fall for in a big way f.
30	Konuşma Dili	aşık olmak	lose one's heart f.
31	Konuşma Dili	birine sırılsıklam aşık olmak	fall head over heels in love with someone f.
32	Konuşma Dili	çılgınca aşık olmak	be hooked on f.
33	Konuşma Dili	çok aşık olmak	have got it bad f.
34	Konuşma Dili	aşık olmak	lurve f.
35	Konuşma Dili	(birine) aşık olmak	crush on (someone) f.
Idioms
36	Deyim	birine aşık/sevdalı olmak	be stuck on f.
37	Deyim	birine çıldırasıya aşık olmak	be stuck on f.
38	Deyim	(birine) aşık olmak	have a case on (someone) f.
39	Deyim	(birine) aşık olmak	have a crush on (someone) f.
40	Deyim	aşık olmak	be head over heels in love f.
41	Deyim	aşık olmak	carry a torch for someone f.
42	Deyim	aşık olmak	fall over heels in love f.
43	Deyim	aşık olmak	fall for someone f.
44	Deyim	birine sırılsıklam aşık olmak	be head over heels in love with f.
45	Deyim	birbirlerine aşık olmak	fall in love with each other f.
46	Deyim	birine sırılsıklam aşık olmak	be head over heels in love with someone f.
47	Deyim	birine aşık olmak	have a crush on someone f.
48	Deyim	birisine aşık olmak	be smitten by someone f.
49	Deyim	deliler gibi aşık olmak	fall head-over-heels in love f.
50	Deyim	deliler gibi aşık olmak	fall deeply in love with someone f.
51	Deyim	ilk görüşte aşık olmak	fall in love at first sight f.
52	Deyim	sırılsıklam aşık olmak	be head over heels f.
53	Deyim	sırılsıklam aşık olmak	be head over heels in love f.
54	Deyim	sırılsıklam aşık olmak	fall head over heels f.
55	Deyim	aşık olmak	have a case on f.
56	Deyim	hazırlıksızken bir anda aşık olmak	jump off the deep end f.
57	Deyim	aşık olmak	have one’s nose wide open f.
58	Deyim	çok aşık olmak	love to pieces f.
59	Deyim	(birine/bir şeye) delicesine aşık olmak	be infatuated with (someone or something) f.
60	Deyim	(birine/bir şeye) deli gibi aşık olmak	be infatuated with (someone or something) f.
61	Deyim	aşık olmak	be moonstruck f.
62	Deyim	(birine) aşık olmak	be stuck on (someone) f.
63	Deyim	(birine) aşık olmak	be sweet on (one) f.
64	Deyim	(birine/bir şeye) aşık olmak	be taken with (someone or something) f.
65	Deyim	(birine/bir şeye) deli gibi aşık olmak	become infatuated with (someone or something) f.
66	Deyim	(birine/bir şeye) delicesine aşık olmak	become infatuated with (someone or something) f.
67	Deyim	(birine) aşık olmak	carry a torch for (one) f.
68	Deyim	(birine) gizli/karşılıksız bir şekilde aşık olmak	carry a torch for (one) f.
69	Deyim	(birine) platonik aşık olmak	carry a torch for (one) f.
70	Deyim	(birine) sırılsıklam aşık olmak	fall for (someone) hook, line, and sinker f.
71	Deyim	(birine) körkütük aşık olmak	fall for (someone) hook, line, and sinker f.
72	Deyim	(birine) deli gibi aşık olmak	fall for (someone) hook, line, and sinker f.
73	Deyim	birine sırılsıklam aşık olmak	fall for someone hook, line and sinker f.
74	Deyim	birine körkütük aşık olmak	fall for someone hook, line and sinker f.
75	Deyim	birine deli gibi aşık olmak	fall for someone hook, line and sinker f.
76	Deyim	deliler gibi aşık olmak	fall head over heels in love f.
77	Deyim	sırılsıklam aşık olmak	fall head over heels in love f.
78	Deyim	(bir şeye) aşık olmak	fall in love (with something) f.
79	Deyim	aşık olmak	have a case f.
80	Deyim	(birine) aşık olmak	have a thing for (someone) f.
81	Deyim	(birine/bir şeye) aşık olmak	heart (someone or something) f.
82	Deyim	(birine) aşık olmak	lose (one's) heart to (someone) f.
83	Deyim	aşık olmak	lose your heart f.
84	Deyim	aşık atmak zor olmak	take some beating [uk] f.
85	Deyim	aşık atılması zor olmak	take a lot of beating f.
Latin
86	Latince	aşık olmak	amo f.
Archaic
87	Eski Kullanım	aşık olmak	belove f.
Slang
88	Argo	hazırlıksızken bir anda aşık olmak	go off the deep end f.
89	Argo	aşık olmak	be gone on f.
British Slang
90	İngiliz Argosu	aşık olmak	fancy the arse off someone f.
91	İngiliz Argosu	aşık olmak	fancy the pants off someone f.
Modern Slang
92	Modern Argo	uygun olmayan kişilere aşık olmak	anaxiphilia i.
93	Modern Argo	olmayacak kişilere aşık olmak	anaxiphilia i.