Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çok önde | way ahead zf. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | çok önde olmak | have a big lead f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | çok önde gelen/olan | far ahead from expr. |
Konuşma Dili | rakiplerinden çok önde | streets ahead [uk] expr. |
Idioms | ||
Deyim | bir iş kolunda çok başarılı olan/önde gelen ve nüfuzlu kişi/şirket ya da kuruluş | big-time operator i. |
Deyim | bir iş kolunda çok başarılı olan/önde gelen ve nüfuzlu kişi/şirket ya da kuruluş | bto (big time operator) i. |
Deyim | önde bitirenle arasında çok fark olmak | be a poor second [uk] f. |
Deyim | önde bitirenle arasında çok fark olmak | come a poor second [uk] f. |
Deyim | (birinden/bir şeyden) çok daha hazırlıklı/önde/becerikli | two jumps ahead (of someone or something) expr. |
Deyim | '-den çok daha hazırlıklı/önde/becerikli | two jumps ahead of expr. |
Deyim | (birinden/bir şeyden) çok daha hazırlıklı/önde/becerikli | two leaps ahead (of someone or something) expr. |
Deyim | (birinden/bir şeyden) çok daha hazırlıklı/önde/becerikli | two steps ahead (of someone or something) expr. |