|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
tap water i.
|
çeşme suyu |
|
It's not safe to drink the tap water here.
Burada çeşme suyu içmek güvenli değil.
More Sentences
|
2 |
Genel |
tap water i.
|
musluk suyu |
|
I don't cook with tap water.
Musluk suyu ile yemek yapmam.
More Sentences
|
3 |
Genel |
tap into f.
|
faydalanmak |
|
We can tap into the expertise of the various nations in the various regions of the world.
Dünyanın çeşitli bölgelerindeki farklı ulusların uzmanlıklarından faydalanabiliriz.
More Sentences
|
4 |
Genel |
on tap s.
|
hazır |
|
Experts should be on tap, not on top.
Uzmanlar en tepede değil, göreve hazır durumda olmalıdırlar.
More Sentences
|
Technical |
|
5 |
Teknik |
tap water i.
|
musluk suyu |
|
I'm not used to drinking tap water.
Musluk suyu içmeye alışık değilim.
More Sentences
|
Food Engineering |
|
6 |
Gıda |
tap water i.
|
musluk suyu |
|
You'd better not drink the tap water.
Musluk suyunu içmeseniz iyi olur.
More Sentences
|
General |
|
7 |
Genel |
tap wrench i.
|
musluk anahtarı |
|
8 |
Genel |
tap dancer i.
|
step dansçısı |
|
9 |
Genel |
tap water i.
|
çeşme |
|
10 |
Genel |
wash-hand basin tap i.
|
su musluğu |
|
11 |
Genel |
double tap i.
|
çift vuruş |
|
12 |
Genel |
tap water i.
|
musluk/şebeke suyu |
|
13 |
Genel |
love tap i.
|
hafifçe okşama/vurma |
|
14 |
Genel |
tap water i.
|
kullanma suyu |
|
15 |
Genel |
tap water i.
|
kullanım suyu |
|
16 |
Genel |
tap drips i.
|
musluk damlacıkları |
|
17 |
Genel |
tap house i.
|
taverna ya da bar |
|
18 |
Genel |
tip-tap i.
|
hafifçe vurma |
|
19 |
Genel |
tip-tap i.
|
hafifçe vurarak çıkarılan ses |
|
20 |
Genel |
tap dancing i.
|
tap dansı |
|
21 |
Genel |
tap dance i.
|
tap dansı |
|
22 |
Genel |
slip tap i.
|
(boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı |
|
23 |
Genel |
tap dance f.
|
step dansı yapmak |
|
24 |
Genel |
tap on f.
|
hafifçe vurmak |
|
25 |
Genel |
turn off the tap f.
|
çeşmeyi kapamak |
|
26 |
Genel |
turn off the tap f.
|
suyu kapatmak |
|
27 |
Genel |
turn off the tap f.
|
suyu kapamak |
|
28 |
Genel |
turn off the tap f.
|
çeşmeyi kapatmak |
|
29 |
Genel |
turn on the tap f.
|
suyu açmak |
|
30 |
Genel |
tap-dance f.
|
step dansı yapmak |
|
31 |
Genel |
tap into f.
|
istifade etmek |
|
32 |
Genel |
tap out f.
|
ritim tutmak |
|
33 |
Genel |
get a warrant for a tap f.
|
dinlemeye almak için izin almak |
|
34 |
Genel |
tap one's telephone f.
|
telefonlarını dinlemek |
|
35 |
Genel |
tap one's telephone f.
|
telefonunu dinlemek |
|
36 |
Genel |
tap out the rhythm of something f.
|
ritim tutmak |
|
37 |
Genel |
tap the screen f.
|
ekrana dokunmak |
|
38 |
Genel |
tip-tap f.
|
hafifçe vurmak |
|
39 |
Genel |
on tap s.
|
(bira) fıçıdan |
|
40 |
Genel |
on tap s.
|
fıçıdan |
|
41 |
Genel |
on tap zf.
|
musluk takılmış |
|
42 |
Genel |
on tap zf.
|
musluklu |
|
Phrasals |
|
43 |
Öbek Fiiller |
tap into f.
|
erişmek |
|
44 |
Öbek Fiiller |
tap into f.
|
ulaşmak |
|
45 |
Öbek Fiiller |
tap into f.
|
bağlantı kurmak |
|
46 |
Öbek Fiiller |
tap in/into f.
|
girmek/yazmak/tuşlamak |
|
47 |
Öbek Fiiller |
tap on f.
|
hafifçe vurmak |
|
48 |
Öbek Fiiller |
tap into f.
|
erişim sağlamak |
|
49 |
Öbek Fiiller |
tap down f.
|
hafifçe vurmak |
|
50 |
Öbek Fiiller |
tap at f.
|
hafifçe vurmak |
|
51 |
Öbek Fiiller |
tap (someone or something) with (something) f.
|
(birine/bir şeye bir şeyle) hafifçe vurmak |
|
52 |
Öbek Fiiller |
tap (someone or something) with (something) f.
|
(birine/bir şeye bir şeyle) arka arkaya hafifçe vurmak |
|
53 |
Öbek Fiiller |
tap (someone or something) with (something) f.
|
(birine/bir şeye bir şeyle) pat pat vurmak |
|
54 |
Öbek Fiiller |
tap (someone or something) with (something) f.
|
(birini/bir şeyi bir şeyle) dürtüklemek |
|
55 |
Öbek Fiiller |
tap something with something f.
|
bir şeye bir şeyle hafifçe vurmak |
|
56 |
Öbek Fiiller |
tap something with something f.
|
bir şeye bir şeyle arka arkaya hafifçe vurmak |
|
57 |
Öbek Fiiller |
tap something with something f.
|
bir şeye bir şeyle pat pat vurmak |
|
58 |
Öbek Fiiller |
tap something with something f.
|
bir şeyi bir şeyle dürtüklemek |
|
59 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
hafifçe vurarak içinden çıkarmak |
|
60 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
hafif hafif vurarak dökmek |
|
61 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
pat pat vurarak silkmek/dökmek |
|
62 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
hafifçe vurarak içini boşaltmak |
|
63 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
hafif hafif vurarak boşaltmak |
|
64 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
pat pat vurarak içindekileri boşaltmak |
|
65 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
dövüş sporlarında mindere vurarak rakibine teslimiyetini göstermek |
|
66 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
dövüş sporlarında mindere vurarak pes ettiğini göstermek |
|
67 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
pes etmek (dövüş sporları) |
|
68 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
kaynaklarını tüketmek |
|
69 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
bitirmek |
|
70 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
kaynağını kurutmak |
|
71 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
boşaltmak |
|
72 |
Öbek Fiiller |
tap something out f.
|
bir şeyi hafifçe vurarak temizlemek |
|
73 |
Öbek Fiiller |
tap something out f.
|
bir şeye hafif hafif vurarak içini boşaltmak |
|
74 |
Öbek Fiiller |
tap something out f.
|
pat pat vurarak içini temizlemek |
|
75 |
Öbek Fiiller |
tap something out f.
|
mors alfabesiyle mesaj göndermek |
|
76 |
Öbek Fiiller |
tap something out f.
|
telgraf göndermek |
|
77 |
Öbek Fiiller |
tap something out f.
|
müziğin ritmini tutmak |
|
78 |
Öbek Fiiller |
tap something out f.
|
bir yere vurarak ritmine eşlik etmek |
|
79 |
Öbek Fiiller |
tap something out f.
|
vurarak ritim tutmak |
|
80 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
arka arkaya vurarak bir şey oluşturmak |
|
81 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
arka arkaya vurarak ritim, kod meydana getirmek |
|
82 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
klavyede yazmak |
|
83 |
Öbek Fiiller |
tap out f.
|
zayıf vuruş yapmak (beysbol) |
|
84 |
Öbek Fiiller |
tap on (someone or something) f.
|
(birinin/bir şeyin) bir yerine hafif hafif vurmak |
|
85 |
Öbek Fiiller |
tap on (someone or something) f.
|
(birinin/bir şeyin) bir yerine hafifçe vurmak |
|
86 |
Öbek Fiiller |
tap on (someone or something) f.
|
(birinin/bir şeyin) bir yerine tıktık/pat pat vurmak |
|
87 |
Öbek Fiiller |
tap on (someone or something) f.
|
(birinin/bir şeyin) bir şeyini dürtmek |
|
88 |
Öbek Fiiller |
tap someone or something on something f.
|
birinin/bir şeyin bir yerine hafif hafif vurmak |
|
89 |
Öbek Fiiller |
tap someone or something on something f.
|
birinin/bir şeyin bir yerine hafifçe vurmak |
|
90 |
Öbek Fiiller |
tap someone or something on something f.
|
birinin/bir şeyin bir yerine tıktık/pat pat vurmak |
|
91 |
Öbek Fiiller |
tap someone or something on something f.
|
birini/bir şeyi bir yerinden dürtmek |
|
92 |
Öbek Fiiller |
tap on something f.
|
bir şeye hafif hafif vurmak |
|
93 |
Öbek Fiiller |
tap on something f.
|
bir şeye hafifçe vurmak |
|
94 |
Öbek Fiiller |
tap on something f.
|
bir şeye arka arkaya vurmak |
|
95 |
Öbek Fiiller |
tap on something f.
|
bir şeye tık tık/pat pat vurmak |
|
96 |
Öbek Fiiller |
tap on something f.
|
bir şeye/şeyi tıklatmak |
|
97 |
Öbek Fiiller |
tap (one) for (something) f.
|
(birini bir şeye/bir pozisyona) seçmek |
|
98 |
Öbek Fiiller |
tap (one) for (something) f.
|
(birini bir pozisyona) atamak |
|
99 |
Öbek Fiiller |
tap (one) for (something) f.
|
(birini bir şey/bir pozisyon) için seçmek |
|
100 |
Öbek Fiiller |
tap (one) for (something) f.
|
(birinden bir miktar para) istemek |
|
101 |
Öbek Fiiller |
tap (one) into (something) f.
|
(birinin bir şeyle) bağlantısını kurmak |
|
102 |
Öbek Fiiller |
tap (one) into (something) f.
|
(biriyle bir şey) arasında bağlantı kurmak |
|
103 |
Öbek Fiiller |
tap (one) into (something) f.
|
(birinin bir şeye) erişmesini sağlamak |
|
104 |
Öbek Fiiller |
tap (one) into (something) f.
|
(birinin bir şeye) erişimini sağlamak |
|
105 |
Öbek Fiiller |
tap (one) into (something) f.
|
(birini bir şeyin, ortamın, çevrenin içine sokmak |
|
106 |
Öbek Fiiller |
tap (one) into (something) f.
|
(birini duygusal/zihinsel/ruhsal) bir alana sokmak |
|
107 |
Öbek Fiiller |
tap (one) into (something) f.
|
(biriyle duygusal/zihinsel/ruhani) bir alan arasında bağlantı kurmak |
|
108 |
Öbek Fiiller |
tap (one) to (do something) f.
|
(birini bir şey yapması) için seçmek/atamak |
|
109 |
Öbek Fiiller |
tap at (something) f.
|
(bir şeye) hafifçe vurmak |
|
110 |
Öbek Fiiller |
tap at (something) f.
|
(bir şeye) tık tık vurmak |
|
111 |
Öbek Fiiller |
tap at (something) f.
|
(bir şeyi) tıklatmak |
|
112 |
Öbek Fiiller |
tap for f.
|
için seçmek |
|
113 |
Öbek Fiiller |
tap for f.
|
-e seçmek/atamak |
|
114 |
Öbek Fiiller |
tap into (something) f.
|
(bir şeyden) istifade etmek |
|
115 |
Öbek Fiiller |
tap into (something) f.
|
(bir şeye) erişmek/erişim sağlamak |
|
116 |
Öbek Fiiller |
tap into (something) f.
|
(bir şeyden) faydalanmak |
|
117 |
Öbek Fiiller |
tap up f.
|
bir sporcunun bağlı olduğu takımdan habersiz/izinsiz onu başka takıma transfer olmaya ikna etmeye çalışmak |
|
118 |
Öbek Fiiller |
tap up f.
|
bir sporcuyu takımından çalmaya çalışmak |
|
119 |
Öbek Fiiller |
tap up f.
|
birine şirketinde bir pozisyon teklif etmek |
|
120 |
Öbek Fiiller |
tap up f.
|
birine iş teklif etmek |
|
121 |
Öbek Fiiller |
tap up f.
|
birini işe almak |
|
122 |
Öbek Fiiller |
tap up f.
|
birinden bir şey istemek |
|
123 |
Öbek Fiiller |
tap with f.
|
ile hafifçe vurmak |
|
124 |
Öbek Fiiller |
tap with f.
|
ile arka arkaya hafifçe vurmak |
|
125 |
Öbek Fiiller |
tap with f.
|
ile pat pat vurmak |
|
126 |
Öbek Fiiller |
tap with f.
|
ile dürtüklemek |
|
Colloquial |
|
127 |
Konuşma Dili |
double tap i.
|
çift tıklama |
|
128 |
Konuşma Dili |
double tap i.
|
çift tık |
|
129 |
Konuşma Dili |
double tap f.
|
(silahı) iki kere üst üste ateşlemek |
|
130 |
Konuşma Dili |
double tap f.
|
çift ateş etmek |
|
131 |
Konuşma Dili |
double tap f.
|
çift tıklamak |
|
132 |
Konuşma Dili |
tap someone f.
|
birini seçmek |
|
133 |
Konuşma Dili |
tap someone f.
|
birini atamak |
|
134 |
Konuşma Dili |
tap someone (for something) f.
|
birini (bir pozisyona) seçmek/atamak |
|
135 |
Konuşma Dili |
tap someone (for something) f.
|
birini (bir pozisyon) için seçmek/atamak |
|
136 |
Konuşma Dili |
what's on tap for today? expr.
|
televizyonda/sinemada ne oynuyor? |
|
Idioms |
|
137 |
Deyim |
tap (one's) claret f.
|
(birinin) kanını akıtmak |
|
138 |
Deyim |
tap (one's) claret f.
|
(birinin) kanını dökmek |
|
139 |
Deyim |
tap (one's) claret f.
|
(birinin) pekmezini akıtmak |
|
140 |
Deyim |
tap (one's) claret f.
|
burnunu kanatmak |
|
141 |
Deyim |
tap (one's) claret f.
|
burnunu/kafasını kırmak |
|
142 |
Deyim |
tap someone's claret f.
|
(birinin) kanını akıtmak |
|
143 |
Deyim |
tap someone's claret f.
|
(birinin) kanını dökmek |
|
144 |
Deyim |
tap someone's claret f.
|
(birinin) pekmezini akıtmak |
|
145 |
Deyim |
tap someone's claret f.
|
burnunu kanatmak |
|
146 |
Deyim |
tap someone's claret f.
|
burnunu/kafasını kırmak |
|
147 |
Deyim |
tap out f.
|
kumarda sıfırı tüketmek |
|
148 |
Deyim |
tap dance like mad f.
|
sürekli meşgul olmak |
|
149 |
Deyim |
tap dance like mad f.
|
sürekli meşgul/yoğun görünmek |
|
150 |
Deyim |
tap the admiral f.
|
gizlice fıçıdan içmek |
|
151 |
Deyim |
on tap s.
|
planlanmış |
|
152 |
Deyim |
on tap s.
|
gündemde |
|
153 |
Deyim |
on tap zf.
|
fıçıdan çekilmeye hazır |
|
154 |
Deyim |
on tap zf.
|
musluklu fıçıda |
|
155 |
Deyim |
on tap zf.
|
beklenen |
|
156 |
Deyim |
on tap zf.
|
umulan |
|
157 |
Deyim |
what's on tap for today? expr.
|
bugünün gündemi ne? |
|
158 |
Deyim |
what's on tap for today? expr.
|
bugün gündemde/programda ne var? |
|
159 |
Deyim |
what's on tap for today? expr.
|
günün programı/planı ne? |
|
160 |
Deyim |
what's on tap for (some point in time) expr.
|
(belli bir zamanda, tarihte) gündem ne? |
|
161 |
Deyim |
what's on tap for (some point in time) expr.
|
(belli bir zamanda, tarihte) gündemde/programda ne var? |
|
162 |
Deyim |
what's on tap for (some point in time) expr.
|
(belli bir zamanın, tarihin) programı/planı ne? |
|
Speaking |
|
163 |
Konuşma |
tap anywhere expr.
|
herhangi bir yere dokunun |
|
164 |
Konuşma |
don't leave the tap running expr.
|
musluğu açık bırakma |
|
165 |
Konuşma |
don't leave the tap on expr.
|
musluğu açık bırakma |
|
166 |
Konuşma |
the tap is running expr.
|
musluk akıyor |
|
Trade/Economic |
|
167 |
Ticaret/Ekonomi |
credit tap i.
|
kredi musluğu |
|
168 |
Ticaret/Ekonomi |
on tap zf.
|
devamlı satışta olup satın alınacak miktarla sınırlandırılmamış (devlet tahvilleri) |
|
Law |
|
169 |
Hukuk |
tap a wire f.
|
gizli hat çekmek |
|
Politics |
|
170 |
Siyasal |
on tap expr.
|
seriler halinde |
|
Technical |
|
171 |
Teknik |
bridge tap i.
|
aldı |
|
172 |
Teknik |
master tap i.
|
ana vida kılavuzu |
|
173 |
Teknik |
pressure tap i.
|
basınç musluğu |
|
174 |
Teknik |
ball tap i.
|
bilyeli musluk |
|
175 |
Teknik |
pipe tap i.
|
boru vida kılavuzu |
|
176 |
Teknik |
tap out block i.
|
cam akıtma bloğu |
|
177 |
Teknik |
tap hole i.
|
curuf akma deliği |
|
178 |
Teknik |
tap off i.
|
dağıtım kutusu |
|
179 |
Teknik |
tap-to-tap time i.
|
dökümden-döküme süresi |
|
180 |
Teknik |
wall mounted tap i.
|
duvara monte musluk |
|
181 |
Teknik |
hand tap i.
|
el klavuzu |
|
182 |
Teknik |
tap hole i.
|
fırın deliği |
|
183 |
Teknik |
tap hole i.
|
fırın döküm deliği |
|
184 |
Teknik |
voltage tap i.
|
gerilim kademesi |
|
185 |
Teknik |
gas tap i.
|
havagazı musluğu |
|
186 |
Teknik |
bridge tap i.
|
hat çıkması |
|
187 |
Teknik |
restriction tap i.
|
kapatma |
|
188 |
Teknik |
tap switch i.
|
kademe anahtarı |
|
189 |
Teknik |
tap holder i.
|
kılavuz tutgacı |
|
190 |
Teknik |
restriction tap i.
|
kısma musluğu |
|
191 |
Teknik |
tap and die i.
|
kılavuz ve pafta |
|
192 |
Teknik |
taper tap i.
|
konik tapa |
|
193 |
Teknik |
gas tap i.
|
konik gövdeli musluk |
|
194 |
Teknik |
taper tap i.
|
konik kılavuz |
|
195 |
Teknik |
plug tap i.
|
musluk tapası |
|
196 |
Teknik |
tap discharge rate i.
|
musluk boşalma oranı |
|
197 |
Teknik |
tap key i.
|
musluk erkeği |
|
198 |
Teknik |
bridge tap i.
|
priz |
|
199 |
Teknik |
tap bolt i.
|
pim |
|
200 |
Teknik |
tap-wrench i.
|
pafta anahtarı |
|
201 |
Teknik |
tap bolt i.
|
saplama |
|
202 |
Teknik |
tap density i.
|
sıkıştırılmış yoğunluk |
|
203 |
Teknik |
hot-water tap i.
|
sıcak su musluğu |
|
204 |
Teknik |
heat tap i.
|
şişe tabanı dengesizliği |
|
205 |
Teknik |
tap measure i.
|
şerit metre |
|
206 |
Teknik |
tap extractor i.
|
tapa çıkarıcı |
|
207 |
Teknik |
tap density i.
|
tozun belirtilen ölçülerdeki kaplarda vibrasyon veya sıkıştırma ile oluşan tabakasının görünür yoğunluğu |
|
208 |
Teknik |
bottoming tap i.
|
taban tapası |
|
209 |
Teknik |
tap code i.
|
tıklama kodu |
|
210 |
Teknik |
screw tap i.
|
vida kılavuzu |
|
211 |
Teknik |
three-way tap i.
|
üç yollu musluk |
|
212 |
Teknik |
oil tap i.
|
yağ tapası |
|
213 |
Teknik |
heel tap i.
|
yamuk dip |
|
214 |
Teknik |
under- load tap changer i.
|
yük altında basamak değiştirici |
|
215 |
Teknik |
on-load tap changer i.
|
yüklü kademe değiştirici |
|
216 |
Teknik |
tap bolt i.
|
yivli bulon |
|
217 |
Teknik |
on-load tap changer i.
|
yükte basamak değiştirici |
|
218 |
Teknik |
on-load tap changer i.
|
yüklü kademe değiştiricisi |
|
219 |
Teknik |
positioning tap i.
|
yerleştirme musluğu |
|
220 |
Teknik |
tap borer i.
|
zıvana matkabı |
|
221 |
Teknik |
on-load tap changer i.
|
yük altında kademe değiştirici |
|
222 |
Teknik |
off-load tap changer i.
|
yüksüz çalışan kademe değiştirici |
|
223 |
Teknik |
load tap changer i.
|
yükte kademe değiştirici |
|
Computer |
|
224 |
Bilgisayar |
bridge tap i.
|
aldı |
|
225 |
Bilgisayar |
double tap screen i.
|
çift dokunmalı ekran |
|
226 |
Bilgisayar |
bridge tap i.
|
hat prizi |
|
227 |
Bilgisayar |
bridge tap i.
|
hat çıkması |
|
228 |
Bilgisayar |
bridge tap i.
|
priz |
|
229 |
Bilgisayar |
double tap screen i.
|
2 kere dokunarak açılan ekran |
|
Informatics |
|
230 |
Bilişim |
tap weight i.
|
dal katsayıları |
|
231 |
Bilişim |
tap changer i.
|
kademe değiştirici |
|
Telecom |
|
232 |
Telekom |
network tap i.
|
şebeke kopyalama cihazı |
|
233 |
Telekom |
vampire tap i.
|
vampir tuzağı |
|
234 |
Telekom |
vampire tap i.
|
vampir prizi |
|
Electric |
|
235 |
Elektrik |
current tap i.
|
bir bağlantı fişi yardımıyla elektrik devresinden ana devreye bağlantı sağlayan cihaz |
|
236 |
Elektrik |
tap-changer i.
|
kademe değiştirici |
|
237 |
Elektrik |
tap position indicator i.
|
kademe pozisyonu indikatörü |
|
238 |
Elektrik |
on load tap-changer i.
|
yük altında kademe değiştirici |
|
239 |
Elektrik |
on-load tap-changer i.
|
yük altında çalışan kademe değiştirici |
|
240 |
Elektrik |
off-circuit tap-changer i.
|
yüksüz çalışan kademe değiştirici |
|
Mechanic |
|
241 |
Mekanik |
tap hole i.
|
kılavuz deliği |
|
242 |
Mekanik |
master tap i.
|
bir dişaçarda diş oluşturmak için kullanılan kılavuz |
|
Construction |
|
243 |
İnşaat |
pipe tap i.
|
boru paftası |
|
244 |
İnşaat |
pipe tap i.
|
boru kılavuzu |
|
245 |
İnşaat |
tap mixer i.
|
musluk bataryası |
|
246 |
İnşaat |
mixer tap i.
|
sıcak ve soğuk suyun ortak çıkışı olup ayrı kontrol edilebildiği musluk |
|
Automotive |
|
247 |
Otomotiv |
plug tap i.
|
ara kılavuz |
|
248 |
Otomotiv |
petrol tap i.
|
benzin musluğu |
|
249 |
Otomotiv |
drain tap i.
|
boşaltma musluğu |
|
250 |
Otomotiv |
drain tap i.
|
boşaltma rakoru |
|
251 |
Otomotiv |
spark plug insert tap i.
|
buji diş açma rayba ve kılavuzu |
|
252 |
Otomotiv |
bottom tap i.
|
bitirme kılavuzu |
|
253 |
Otomotiv |
pipe tap i.
|
boru paftası |
|
254 |
Otomotiv |
tap rachet i.
|
cırcırlı kılavuz kolu |
|
255 |
Otomotiv |
tap up control i.
|
hızlanma düzeltme kontrolü |
|
256 |
Otomotiv |
tap end stud i.
|
iki taraflı saplama |
|
257 |
Otomotiv |
cable terminal tap i.
|
kablo başlığı |
|
258 |
Otomotiv |
tap and die set i.
|
kılavuz-pafta takımı |
|
259 |
Otomotiv |
tap wrench i.
|
kılavuz kolu |
|
260 |
Otomotiv |
tap and die i.
|
kılavuz pafta takımı |
|
261 |
Otomotiv |
tap bolt i.
|
kriko cıvata |
|
262 |
Otomotiv |
tapered tap i.
|
konik kılavuz |
|
263 |
Otomotiv |
water drain tap i.
|
su boşaltma musluğu |
|
264 |
Otomotiv |
tap bolt i.
|
tam diş altı köşe cıvata |
|
265 |
Otomotiv |
vacuum tap i.
|
vakum çıkışı |
|
266 |
Otomotiv |
tap down control i.
|
yavaşlama düzeltme kontrolü |
|
267 |
Otomotiv |
open the tap expr.
|
gaza bas |
|
Railway |
|
268 |
Demiryolu |
machinist's tap i.
|
makinist musluğu |
|
Aeronautic |
|
269 |
Havacılık |
rudder trim tap i.
|
istikamet dümen fletneri |
|
Petrol |
|
270 |
Petrol |
hot tap i.
|
karot delme |
|
Mining |
|
271 |
Maden |
tap hole i.
|
maden akma deliği |
|
272 |
Maden |
tap hole drill i.
|
maden deliği burgusu |
|
273 |
Maden |
tap hole i.
|
maden deliği |
|
274 |
Maden |
iron tap-hole drill i.
|
maden deliği açma burgacı |
|
275 |
Maden |
cinder tap i.
|
maden eritme ocağında içinden erimiş cüruf akan açıklık |
|
Medical |
|
276 |
Medikal |
spinal tap i.
|
omurilikten sualma |
|
277 |
Medikal |
screw tap i.
|
taraud |
|
278 |
Medikal |
pleural tap i.
|
torasentez |
|
279 |
Medikal |
ultrasound guided tap block i.
|
ultrason yardımıyla tap blok |
|
Botanic |
|
280 |
Botanik |
tap root i.
|
kazıkkök |
|
Apiculture |
|
281 |
Arıcılık |
honey tap i.
|
bal valfi |
|
Environment |
|
282 |
Çevre |
use tap water for drinking i.
|
çeşme suyunu içme suyu olarak kullanma |
|
283 |
Çevre |
tap water i.
|
şebeke suyu |
|
Sport |
|
284 |
Spor |
tap-in i.
|
(golf, futbol, vb.) topa hafifçe dokunarak kolayca yapılan sayı |
|
285 |
Spor |
tap-in i.
|
topa dokunarak atılan gol |
|
Basketball |
|
286 |
Basketbol |
tap off f.
|
hava atışıyla maçı başlatmak |
|
287 |
Basketbol |
tap in f.
|
ribaunddan dönen topa hafifçe dokunarak sayı yapmak |
|
Music |
|
288 |
Müzik |
toe-tap i.
|
ayak parmaklarının uçlarında yapılan step dansı |
|
289 |
Müzik |
coil tap i.
|
yamalı elektromanyetik sarmal |
|
Bookbindery |
|
290 |
Ciltçilik |
tap-in i.
|
kitabın veya bölümün cilt kenarına yapıştırılan ek |
|
Slang |
|
291 |
Argo |
love tap f.
|
arabayı park ederken yandaki/arkadaki araca hafiften çarpmak |
|
292 |
Argo |
tap out f.
|
kumarda tüm parasını kaybetmek |
|
293 |
Argo |
tap out f.
|
miadı dolmak |
|
294 |
Argo |
tap-dance like mad f.
|
meşgul rolü oynamak |
|
295 |
Argo |
tap out f.
|
ölmek |
|
296 |
Argo |
tap-dance like mad f.
|
meşgul gibi görünmek |
|
297 |
Argo |
tap out f.
|
ütülmek |
|
298 |
Argo |
tap-dance like mad f.
|
yoğun gibi görünmek |
|
299 |
Argo |
wrap it before you tap it expr.
|
(prezervatif) tak da öyle yap |
|
300 |
Argo |
wrap it before you tap it expr.
|
(prezervatif) takmadan yapma |
|
Metallurgy |
|
301 |
Metallurgy |
tap cinder i.
|
tavlanan demirin cürufu |
|
Star Wars |
|
302 |
Star Wars |
tap tree i.
|
çeşme ağacı |
|