Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
joint operations center (joc)
set aside a lay-off
thread cone
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
win-win
kazan-kazan
n.
The Single Market is a
win-win
game, not a zero-sum game.
Tek Pazar bir
kazan-kazan
oyunudur, sıfır toplamlı bir oyun değil.
The Single Market is a
win-win
game, not a zero-sum game.
Tek Pazar sıfır toplamlı bir oyun değil, bir
kazan-kazan
oyunudur.
It's a
win-win
situation.
Bu bir
kazan-kazan
durumu.
Show More (0)
2
win-win
iki tarafın da kazançlı çıktığı
adj.
The negotiation resulted in a
win-win
agreement.
Müzakere,
iki tarafın da kazançlı çıktığı
bir anlaşmayla sonuçlandı.
Show More (-2)