|
- We must do more, we must step on the reform peddle.
- Daha fazlasını yapmalı, reform pedalına basmalıyız.
- Don't step on the cat.
- Kedinin üstüne basma.
- Don't step on that, it'll explode!
- Üstüne basma, patlayacak!
- Tom didn't mean to step on Mary's toes.
- Tom, Mary'nin ayak parmaklarına basmak istemedi.
- I don't want to step on Tom's toes.
- Tom'un ayak parmaklarına basmak istemiyorum.
- I broke a glass - try not to step on the shards before I clean them up.
- Bir bardak kırdım - temizlemeden önce kırıklara basmamaya çalışın.
- He stepped on the brake.
- Frene bastı.
- I almost stepped on a skunk last night.
- Dün gece neredeyse bir kokarcanın üstüne basıyordum.
- Have you ever stepped on a tomato?
- Hiç domatese bastın mı?
- When I was little I accidentally stepped on an earthworm.
- Küçükken yanlışlıkla bir solucanın üstüne basmıştım.
- She stepped on a mushroom.
- Mantarın üstüne bastı.
- Tom stepped on the brake.
- Tom frene bastı.
- I stepped on something and cut my foot.
- Bir şeyin üstüne bastım ve ayağımı kestim.
- Tom stepped on a snake.
- Tom bir yılana bastı.
- Do not step on a dog's tail.
- Köpeğin kuyruğuna basma.
- I stepped on my Lady Gaga CD by mistake and broke it!
- Ben yanlışlıkla Lady Gaga CD'min üzerine bastım ve onu kırdım!
- I broke a glass - try not to step on the shards before I clean them up.
- Bir bardak kırdım - onları temizlemeden önce kırıkların üzerine basmamaya çalış.
- Tom stepped on a bear trap and was seriously injured in the leg.
- Tom ayı tuzağının üzerine bastı ve bacağından ciddi biçimde yaralandı.
- Don't step on the broken glass.
- Kırık cam üstüne basmayın.
- Tom dropped a strawberry on the floor and Mary stepped on it.
- Tom yere bir çilek düşürdü ve Mary üzerine bastı.
- I stepped on a nail.
- Çiviye bastım.
- I stepped on something and cut my foot.
- Bir şeye bastım ve ayağımı kestim.
- Don't step on that, it's going to explode!
- Üstüne basma, patlayacak!
- I didn't mean to step on any toes.
- Birinin damarına basmak istemedim.
- I stepped on Tom's dog's tail.
- Tom'un köpeğinin kuyruğuna bastım.
- She stepped on a mushroom.
- O bir mantara bastı.
- When I was little I accidentally stepped on an earthworm.
- Ben küçükken kazara bir solucana bastım.
- Tom dropped a strawberry on the floor and Mary stepped on it.
- Tom yere bir çilek düşürdü ve Mary onun üstüne bastı.
- Tom died after stepping on a scorpion in the desert.
- Tom çölde bir akrebe bastıktan sonra öldü.
- Tom stepped on a hornet nest.
- Tom eşek arısı yuvasına bastı.
- Tom stepped on a hornet nest.
- Tom bir eşek arısı yuvasına bastı.
- I stepped on a nail.
- Bir çiviye bastım.
- I don't want to step on your toes.
- Ayak parmaklarına basmak istemiyorum.
- I remembered I was late and stepped on the gas.
- Geciktiğimi hatırlayıp gaza bastım.
- Sami refused to step on the roach.
- Sami hamam böceğinin üstüne basmayı reddetti.
- You have just stepped on a hornet's nest.
- Az önce bir eşek arısı yuvasına bastın.
- You almost stepped on the dog's tail.
- Neredeyse köpeğin kuyruğuna basıyordun.
- Tom stepped on a bear trap and was seriously injured in the leg.
- Tom bir ayı tuzağına bastı ve bacağından ciddi şekilde yaralandı.
- Don't step on my toes.
- Ayak parmaklarıma basmayın.
- Don't step on my head.
- Kafama basma.
- I stepped on a piece of broken glass.
- Kırık bir cam parçasına bastım.
- Tom stepped on his glasses.
- Tom gözlüğünün üzerine bastı.
- Don't step on the broken glass.
- Kırık cama basma.
- Tom stepped on his glasses.
- Tom gözlüğüne bastı.
- Tom did step on a lot of toes.
- Tom çok fazla ayak parmağına bastı.
- Be careful not to step on the dog's tail.
- Köpeğin kuyruğuna basmamaya dikkat et.
- I stepped on something weird.
- Tuhaf bir şeye bastım.
- I stepped on my Lady Gaga CD by mistake and broke it!
- Yanlışlıkla Lady Gaga CD'min üstüne basıp onu kırdım!
- Tom stepped on some broken glass.
- Tom kırık bir cama bastı.
- Tom stepped on some broken glass.
- Tom cam kırıklarının üzerine bastı.
- Each time you step on the pedal, the wheel turns once.
- Pedala her bastığınızda, tekerlek bir kez döner.
- Don't step on my toes.
- Ayak parmaklarıma basma.
- I remembered I was late and stepped on the gas.
- Geç kaldığımı hatırladım ve gaza bastım.
Show More (50)
|