| 1 |
spirits |
ruh |
n. |
|
- Is that why the spirits invoked by the Committee on Fisheries have proved so remarkably changeable?
- Balıkçılık Komitesi tarafından çağrılan ruhların bu kadar dikkat çekici bir şekilde değişebilir olmasının nedeni bu mu?
- The free thinkers and the independent spirits are soon removed.
- Özgür düşünürler ve bağımsız ruhlar kısa sürede ortadan kaldırılır.
- The free thinkers and the independent spirits are soon removed.
- Özgür düşünenler ve bağımsız ruhlar kısa sürede ortadan kaldırılıyor.
- That is something that profoundly affects people’s hearts and spirits.
- Bu, insanların kalplerini ve ruhlarını derinden etkileyen bir şeydir.
- I heard that there were female snow spirits in Echigo, but I don't know whether it's true or not.
- Echigo'da dişi kar ruhları olduğunu duydum ama bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum.
- I heard that there were female snow spirits in Echigo, but I don't know whether it's true or not.
- Echigo'da dişi kar ruhları olduğunu duydum ama doğru olup olmadığını bilmiyorum.
- He can talk to spirits.
- O ruhlarla konuşabilir.
- Tom thought he was surrounded at night by threatening spirits.
- Tom geceleri tehditkâr ruhlar tarafından kuşatıldığını düşünüyordu.
- Tom claims he can communicate with spirits.
- Tom ruhlarla iletişim kurabildiğini iddia ediyor.
- I don't believe in spirits.
- Ruhlara inanmam.
- Do you believe in spirits?
- Ruhlara inanıyor musun?
- This house is said to be haunted by spirits.
- Bu eve ruhların musallat olduğu söyleniyor.
- He can talk to spirits.
- Ruhlarla konuşabilir.
- I don't believe in spirits.
- Ruhlara inanmıyorum.
Show More (11)
|
| 2 |
spirits |
moral |
n. |
|
- I stand before you today at a time when we are all in good spirits and full of confidence in Europe's future.
- Bugün hepimizin moralinin yerinde olduğu ve Avrupa'nın geleceğine güven duyduğumuz bir zamanda karşınızdayım.
- I very much admire him for keeping his spirits up at a time when he was inundated with so many amendments.
- Bu kadar çok değişiklik önergesi ile boğuştuğu bir dönemde moralini yüksek tuttuğu için onu çok takdir ediyorum.
- An easy-to-grow plant, lemon balm helps lift the spirits.
- Yetiştirmesi kolay bir bitki olan melisa, moral yükseltmede yardımcı olur.
- Tom is in very high spirits.
- Tom'un morali çok yüksek.
- He came home in high spirits.
- Eve moralli bir şekilde geldi.
- Tom expected Mary to be in good spirits.
- Tom, Mary'nin moralinin iyi olmasını bekliyordu.
- He is in high spirits today.
- Bugün onun morali yüksek.
- The senior citizens' spirits were high in spite of the bad weather.
- Kötü havaya rağmen yaşlıların morali yüksekti.
Show More (5)
|
| 3 |
spirits |
keyif |
n. |
|
- I was in good spirits.
- Keyfim yerindeydi.
- Tom is in great spirits.
- Tom'un keyfi yerinde.
Show More (-1)
|
| 4 |
spirits |
alkollü içki |
n. |
|
- My father drinks no spirits.
- Babam hiç alkollü içki içmez.
Show More (-2)
|
