|
- On the other hand, a narrow tyre works well on snow.
- Öte yandan, dar bir lastik karda iyi çalışır.
- The snow was falling in large flakes.
- Kar iri taneler halinde yağıyordu.
- Heavy snow warning has been issued here in Jeju Island.
- Jeju Adası için yoğun kar uyarısı yapılmış.
- Heavy snow warning has been issued here in Jeju Island.
- Jeju Adası'nda yoğun kar uyarısı yapıldı.
- Heavy snow warning has been issued here in Jeju Island.
- Jeju Adası'nda şiddetli kar uyarısı yapıldı.
- How nice they look settled in the snow.
- Karda yerleşmiş halde ne kadar güzel görünüyorlar.
- How nice they look settled in the snow.
- Kar altında ne şirin görünüyorlar.
- How nice they look settled in the snow.
- Karda ne kadar şirin görünüyorlar.
- We like snow.
- Kar severiz.
- They cleared the road of snow.
- Yolu kardan temizlediler.
- They braved the snow storm.
- Kar fırtınasına göğüs gerdiler.
- She helped me to clear snow away.
- O, karı temizlememe yardım etti.
- The snow is melting away.
- Kar eriyor.
- They were shoveling the snow away.
- Karı kürekle atıyorlardı.
- The snow is falling fast.
- Kar hızlı düşüyor.
- I spent all morning shoveling snow.
- Bütün sabahı kar küreyerek geçirdim.
- The heavy snow prevented me from going out.
- Yoğun kar dışarı çıkmamı engelledi.
- You like snow, don't you?
- Karı seviyorsun, değil mi?
- They liked to play in the snow.
- Onlar karda oynamayı seviyordu.
- Your letter reached me only today, having been delayed by the heavy snow.
- Yoğun kar yüzünden geciktiği için, mektubun bana ancak bugün ulaştı.
- Why is snow white?
- Kar niçin beyazdır?
- Snow fell early this winter.
- Bu kış kar erken yağdı.
- We will have little snow this winter.
- Bu kış çok az karımız olacak.
- The people tried to clear the street of snow.
- İnsanlar sokağı kardan temizlemeye uğraştı.
- When will the snow melt?
- Kar ne zaman eriyecek?
- Tom brushed the snow off his coat.
- Tom paltosundaki karı fırçaladı.
- There were many snow storms last winter.
- Geçen kış birçok kar fırtınası oldu.
- The city was blanketed with snow.
- Şehir karla örtülmüştü.
- We saw footprints of a bear in the snow.
- Karda bir ayının ayak izlerini gördük.
- Tom liked to play in the snow.
- Tom karda oynamayı severdi.
- Tom's boots sank into the deep snow.
- Tom'un botları derin kara battı.
- They were shoveling the snow away.
- Karları kürekle temizliyorlardı.
- Snow is pretty, but it's cold.
- Kar güzel ama soğuk.
- We got lost in the snow.
- Karda kaybolduk.
- There's a lot of snow in the winter.
- Kışın çok kar var.
- I saw footprints of a bear in the snow.
- Karda bir ayının ayak izlerini gördüm.
- The snow should be gone soon.
- Kar çok yakında gitmiş olmalı.
- The snow has melted.
- Karlar eridi.
- Jane couldn't explain the beauty of snow.
- Jane karların güzelliğini açıklayamazdı.
- The snow has melted away.
- Kar eridi.
- Tom's feet sank in the snow.
- Tom'un ayakları karın içinde battı.
- Enjoy the mild weather before the snow comes.
- Kar gelmeden önce ılıman havanın tadını çıkarın.
- The snow prevented the airplane from taking off.
- Kar uçağın kalkmasını engelledi.
- If the snow doesn't let up, we will never make it home in time to see the game on TV.
- Eğer kar durmazsa TV'deki maçı izlemek için eve zamanında gidemeyeceğiz.
- We'll take some snow in December, or maybe February!
- Biz aralık ayında veya belki şubat ayında biraz kar alacağız!
- I really like snow.
- Karı çok severim.
- The path between the two houses was blocked by snow.
- İki ev arasındaki yol kar yüzünden kapalıydı.
- The snow prevented the train from running.
- Kar, treni seferden alıkoydu.
- Our train was an hour late because of the heavy snow.
- Yoğun kar yüzünden trenimiz bir saat gecikti.
- I hate snow and the carnival.
- Kardan ve karnavaldan nefret ediyorum.
- The school is closed because of the snow.
- Okul kar yüzünden kapalı.
- Tom liked to play in the snow.
- Tom karda oynamayı seviyordu.
- The snow is white.
- Kar beyazdır.
- I hate snow!
- Kardan nefret ediyorum!
- Tom said he liked snow.
- Tom karı sevdiğini söyledi.
- We had a big snow storm last weekend.
- Geçen hafta sonu büyük bir kar fırtınası vardı.
- We have had more snow than usual this winter.
- Bu kış her zamankinden daha çok kar vardı.
- The snow has started to thaw out.
- Karlar erimeye başladı.
- Fresh snow brought about a festive atmosphere.
- Taze kar şenlikli bir atmosfer yarattı.
- Salt is used to melt snow.
- Karı eritmek için tuz kullanılır.
- Snow is white.
- Kar beyazdır.
- It was terribly cold and nearly dark on the last evening of the year, and the snow was falling fast.
- Yılın son akşamında hava çok soğuktu ve neredeyse karanlıktı, kar da hızla yağıyordu.
- Last night there was still snow on the ground, but this morning it's all melted.
- Dün gece yerde hala kar vardı ama bu sabah hepsi erimiş.
- Tom walked home drunk in the fresh snow.
- Tom taze karda sarhoş bir şekilde eve yürüdü.
- In the snow, the white rabbit was not visible.
- Karda beyaz tavşan görünmüyordu.
- The snow has disappeared.
- Kar kayboldu.
- Heavy snow prevented the train from departing.
- Yoğun kar trenin hareket etmesini engelledi.
- Tom is shoveling snow outside.
- Tom dışarıda kar kürüyor.
- The snow was knee deep.
- Kar diz boyuydu.
- You can stay here till the snow stops.
- Kar durana kadar burada kalabilirsiniz.
- The snow has melted away.
- Kar eriyip yok oldu.
- Snow reflects ultraviolet light.
- Kar ultraviyole ışığı yansıtır.
- I spent all day shoveling snow.
- Bütün günümü kar küremekle geçirdim.
- School was cancelled because of the snow.
- Kardan dolayı okul iptal edildi.
- Snow is predicted Monday afternoon.
- Kar pazartesi öğleden sonra öngörülüyor.
- We'll have to shovel the snow off the roof.
- Karı çatıdan kürekle temizlemek zorunda kalacağız.
- Tom looked at the snow falling.
- Tom yağan kara baktı.
- He cleared the roof of snow.
- Çatıyı kardan temizledi.
- Why is snow white?
- Kar neden beyaz?
- I heard that there were female snow spirits in Echigo, but I don't know whether it's true or not.
- Echigo'da dişi kar ruhları olduğunu duydum ama bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum.
- Tom helped me to clear snow away.
- Tom karı temizlememe yardım etti.
- People were removing the snow on the street.
- İnsanlar sokaktaki karı temizliyordu.
- Tom's feet sank in the snow.
- Tom'un ayakları karda battı.
- The worst thing about winter is the snow.
- Kışın en kötü yanı kardır.
- Snow is white because its molecules reflect all the colors of the sun's rays.
- Kar beyazdır çünkü onun molekülleri güneş ışınlarının tüm renklerini yansıtır.
- The snow should be gone soon.
- Kar yakında kalkacak.
- His car was stuck in knee-deep snow.
- Arabası diz boyu kara saplanmıştı.
- The snow started last night.
- Dün gece kar başladı.
- There is still snow in our country.
- Ülkemizde hâlâ kar var.
- We do not have snow here.
- Bizim burada kar yok.
- Sami followed Layla's footsteps in the snow.
- Sami karda Layla'nın ayak izlerini takip etti.
- Tom told me he liked snow.
- Tom bana kardan hoşlandığını söyledi.
- Her skin is more white than snow.
- Cildi kardan daha beyaz.
- Snow indicates the arrival of winter.
- Kar kışın geldiğini gösterir.
- The white rabbit was invisible in the snow.
- Beyaz tavşan karda görünmezdi.
- He was knee-deep in snow.
- O diz boyu karın içindeydi.
- The trains are running in this snow.
- Trenler bu karda çalışıyor.
- The closing of school was due to the heavy snow.
- Okulun kapanışı yoğun kar nedeniyle oldu.
- Tom made an angel in the snow.
- Tom karda bir melek yaptı.
- The roof of the hut groaned under the weight of the snow.
- Kulübenin çatısı karın ağırlığı altında gıcırdadı.
- I hear it's buried under all that snow.
- Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
- The snow is a hideous brown color.
- Kar iğrenç kahverengi bir renkte.
- He cleared the path of snow.
- Yolu kardan temizlemiş.
- All the snow on the mountain has disappeared.
- Dağdaki tüm kar yok olmuştu.
- He was knee-deep in snow.
- Dizlerine kadar kara batmıştı.
- I like rain and snow.
- Yağmur ve karı severim.
- Is the snow melted already?
- Kar çoktan eridi mi?
- Let's go outside and play in the snow!
- Hadi dışarı çıkalım ve karda oynayalım!
- The snow was still too deep.
- Kar hâlâ çok derindi.
- There is a lot of snow on the roof.
- Çatıda çok kar var.
- It looks like snow.
- Kara benziyor.
- We have to clear the snow from the roof.
- Çatıdan kar temizlemek zorundayız.
- The snow kept me from going out.
- Kar benim dışarı çıkmamı engelledi.
- They cleared the pavement of snow.
- Kaldırımdaki karları temizlediler.
- I'm not used to driving in the snow.
- Karda araba kullanmaya alışkın değilim.
- He cleared the roof of snow.
- O, çatının karını temizledi.
- Tom wiped the snow off his face.
- Tom karı yüzünden sildi.
- The snow was powdery.
- Kar tozluydu.
- Owing to the snow, the train was delayed.
- Kar yüzünden tren gecikti.
- The school is closed due to the snow.
- Kar yüzünden okul kapalı.
- In countries like Norway or Finland, in winter there's a lot of snow.
- Norveç veya Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar vardır.
- The heavy snow kept us from going out.
- Yoğun kar dışarı çıkmamızı engelledi.
- Because of the snow, it cannot be done.
- Kar yüzünden bu mümkün değil.
- I saw three sets of footprints in the snow from the road up to my front door.
- Yoldan ön kapıma kadar karda üç çift ayak izi gördüm.
- Snow indicates the arrival of winter.
- Kar, kışın gelişini gösterir.
- The worst thing about winter is the snow.
- Kış hakkındaki en kötü şey kardır.
- We had a lot of snow about this time last year.
- Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
- Tom was stuck in Boston because of the snow storm.
- Tom kar fırtınasından dolayı Boston'da sıkıştı.
- The snow has accumulated knee-deep in Boston.
- Boston'da diz boyu kar birikti.
- I want to play with the snow.
- Karla oynamak istiyorum.
- The sun melted the snow.
- Güneş karları eritti.
- The barn collapsed under the weight of the snow.
- Ahır karın ağırlığı altında çöktü.
- Snow prevented the transport in high places of the country.
- Kar, ülkenin yüksek yerlerinde ulaşımı engelledi.
- The children played in the snow.
- Çocuklar karda oynadı.
- I couldn't go out because of the snow.
- Kardan dolayı dışarı çıkamadım.
- Animals leave footprints when they walk through snow.
- Hayvanlar kar üzerinde yürürken ayak izlerini bırakırlar.
- German has more words for snow than many other languages.
- Almancada kar için diğer birçok dilden daha fazla kelime var.
- There are fresh tracks in the snow.
- Karda taze izler var.
- I need to shovel snow off of the roof.
- Karı çatıdan kürümem gerekiyor.
- School was cancelled because of the snow.
- Kar yüzünden okul iptal edildi.
- You need wet snow to make good snowballs.
- İyi kartopu yapmak için ıslak kar gerekir.
- Because of the snow, the train didn't run.
- Kar yüzünden tren çalışmadı.
- Our trip was canceled due to the heavy snow.
- Yolculuğumuz yoğun kar nedeniyle iptal edildi.
- Tom brushed the snow from his coat.
- Tom ceketindeki karı fırçaladı.
- There is still snow in our country.
- Ülkemizde hala kar var.
- The snow is falling fast.
- Kar hızla yağıyor.
- The path between the two houses was blocked by snow.
- İki ev arasındaki yol kar tarafından bloke edildi.
- The eternal snow seems not so eternal anymore.
- Sonsuz kar artık o kadar da sonsuz görünmüyor.
- Tom looked at his footprints in the snow.
- Tom kardaki ayak izlerine baktı.
- The snow has finally melted.
- Kar sonunda eridi.
- Do you have much snow here?
- Burada çok fazla kar var mı?
- I used my windshield wiper to clean the snow on my window.
- Camımdaki karı temizlemek için cam sileceğimi kullandım.
- They liked to play in the snow.
- Karda oynamayı severlerdi.
- Hey, look at the snow.
- Hey, kara bak!
- They like the rain and the snow.
- Onlar yağmur ve kardan hoşlanıyorlar.
- When I woke up, there were four inches of snow on the ground.
- Uyandığımda yerde 10.16 santimetre kar vardı.
- Will we have more snow this year than last year I wonder.
- Bu yıl geçen yıla göre daha fazla kar olup olmayacağını merak ediyorum.
- The snow that accumulated in the streets blocked traffic.
- Sokaklarda biriken kar, trafiği engelledi.
- I couldn't go out because of the snow.
- Kar yüzünden dışarı çıkamadım.
- Tom cleared snow from the driveway.
- Tom garaj yolundaki karı temizledi.
- The people who live in the north of Japan enjoy skiing in the winter in the snow.
- Japonya'nın kuzeyinde yaşayan insanlar kışın karda kayak yapmanın keyfini çıkarıyor.
- Tom brushed the snow from his overcoat.
- Tom paltosundan karı sıyırdı.
- We have little snow here even in the winter.
- Kışın bile burada az kar bulunur.
- There's not much snow on the ground.
- Yerde fazla kar yok.
- There is a lot of snow in Chamonix in the winter and people go skiing there.
- Kışın Chamonix'te çok kar vardır ve insanlar orada kayak yapmaya giderler.
- That's last year's snow.
- O geçen yılki kar.
- I like snow a lot.
- Karı çok severim.
- We have less snow than usual.
- Her zamankinden daha az kar var.
- Winter does not look real without snow.
- Kış kar olmadan gerçek görünmez.
- We don't have snow here.
- Burada kar yok.
- Tom is out shoveling snow.
- Tom dışarıda kar kürüyor.
- Ice salt is used to melt snow.
- Buz tuzu karı eritmek için kullanılır.
- Snow reminds me of my hometown.
- Kar bana benim memleketi hatırlatıyor.
- He was working under the snow.
- Kar altında çalışıyordu.
- A snow gun covered the ski slope with snow.
- Kayak pisti bir kar silahıyla vuruldu.
- The children are playing in the snow.
- Çocuklar karda oynuyorlar.
- The snow is melting.
- Karlar eriyor.
- Tom wiped the snow off his face.
- Tom yüzündeki karı sildi.
- That's last year's snow.
- Bu geçen sene yağan kar.
- His car was stuck in knee-deep snow.
- Arabası diz boyu kara gömüldü.
- Tom was stuck in Boston because of the snow storm.
- Tom kar fırtınası yüzünden Boston'da mahsur kaldı.
- It looks like snow, doesn't it?
- Kara benziyor değil mi?
- How much snow is there at your place?
- Evinizde ne kadar kar var?
- Let's go outside and play in the snow!
- Dışarı çıkalım ve karda oynayalım!
- Do you like snow?
- Kar sever misin?
- The snow was very deep.
- Kar çok derindi.
- We get a lot of snow here in the winter.
- Kışın burada çok kar alırız.
- Because of the snow, it cannot be done.
- Kardan dolayı bu yapılamaz.
- It's still a little early for snow.
- Kar için hâlâ biraz erken.
- I hear it's buried under all that snow.
- Bütün o karın altında gömülü olduğunu duydum.
- The snow covered the whole city overnight.
- Kar bir gecede tüm şehri kapladı.
- The light on the snow was blinding.
- Karın üzerindeki ışık kör ediciydi.
- We have to clear the snow from the roof.
- Çatıdaki karı temizlememiz gerekiyor.
- Has the snow stopped yet?
- Kar durdu mu?
- Tom brushed the snow off his clothes.
- Tom giysilerindeki karı fırçaladı.
- In countries like Norway and Finland, they have lots of snow in the winter.
- Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar olur.
- We get a lot of snow here in winter.
- Kışın burada çok kar olur.
- Her skin is more white than snow.
- Onun cildi kardan daha beyaz.
- We cleared the street of snow yesterday.
- Dün caddedeki karı temizledik.
- She almost froze to death in the snow.
- Karda neredeyse donarak ölüyordu.
- Come enjoy the snow with me!
- Gel benimle birlikte karın tadını çıkar.
- She was late as a result of the heavy snow.
- Yoğun kar yüzünden geç kaldı.
- The rain became snow.
- Yağmur kara dönüştü.
- The snow melted away in a day.
- Kar bir günde eridi.
- The snow is very deep.
- Kar çok derin.
- We didn't have much snow last year.
- Geçen sene fazla kar olmadı.
- There was a lot of snow last winter.
- Geçen kış çok kar vardı.
- This winter began with an unprecedented amount of snow.
- Bu kış eşi benzeri görülmemiş miktarda karla başladı.
- The whole country was buried under snow.
- Bütün ülke karın altında gömülüydü.
- Due to the snow, the train was delayed.
- Kar yüzünden tren rötar yaptı.
- I like the rain and the snow.
- Yağmurdan ve kardan hoşlanırım.
- The rain turned to snow.
- Yağmur kara dönüştü.
- The snow is very deep here in our town in January.
- Ocak ayında kasabamızda kar çok yüksektir.
- The rain changed into snow.
- Yağmur kara dönüştü.
- The heavy snow made them put off their departure.
- Yoğun kar onların kalkışını erteletti.
- Do you like snow?
- Karı sever misin?
- She was nearly frozen to death in the snow.
- Karda neredeyse donarak ölecekti.
- The school was closed due to the snow.
- Kar yüzünden okul kapalıydı.
- Tom and his friends built a snow fort.
- Tom ve arkadaşları bir kardan kale inşa ettiler.
- The snow will be gone soon.
- Kar yakında kalkacak.
- The little boy lost a mitten playing in the snow.
- Küçük çocuk karda oynarken eldivenini kaybetmiş.
- When was the first time that you saw snow?
- İlk kez ne zaman kar gördün?
- Snow fell in large flakes.
- Kar büyük taneler halinde düştü.
- She melted snow.
- O, karı eritti.
- I hate snow and the carnival.
- Kar ve karnavaldan nefret ediyorum.
- Our train was an hour late because of the heavy snow.
- Trenimiz yoğun kar nedeniyle bir saat geç kaldı.
- The snow bends the trees.
- Kar ağaçları eğiyor.
- Tom put on his snow pants.
- Tom kar pantolonunu giydi.
- A timely snow promises a good harvest.
- Zamanında yağan kar iyi bir hasat vaat eder.
- Do you have much snow in your country?
- Ülkende çok kar var mı?
- Life consists of rain and sunshine, of snow and heat, of thunder and lightning, and of winter and summer.
- Hayat yağmur ve güneşten, kar ve sıcaktan, gök gürültüsü ve şimşekten, kış ve yazdan oluşur.
- I wonder whether or not there'll be more snow this year than last year.
- Bu yıl geçen yıla göre daha fazla kar olup olmayacağını merak ediyorum.
- Last night there was still snow on the ground, but this morning it's all melted.
- Dün gece hâlâ yerde kar vardı, ama bu sabah hepsi eridi.
- The game was delayed on account of snow.
- Maç kar nedeniyle ertelendi.
- I think it's better you stay here until the snow stops.
- Bence kar durana kadar burada kalsanız daha iyi olur.
- After the Arab Spring came the winter, but the snow hasn't covered the ruins.
- Arap Baharından sonra kış geldi ama kar harabeleri kaplamadı.
- When I woke up this morning, the rain had turned into snow.
- Bu sabah uyandığımda, yağmur kara dönüşmüştü.
- The deep snow covered everything.
- Derin kar her şeyi kapladı.
- School was closed for the day due to the snow.
- Okul kar nedeniyle gün boyunca kapatıldı.
- Come enjoy the snow with me!
- Gel benimle karın tadını çıkar!
- I like the rain and the snow.
- Yağmuru ve karı severim.
- In such countries as Norway and Finland, they have lots of snow in winter.
- Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde, kışın çok kar olur.
- The first snow fell today.
- İlk kar bugün düştü.
- School was cancelled because of the snow.
- Kar yüzünden okullar tatil edildi.
- Do you get a lot of snow?
- Çok kar oluyor mu?
- The heavy snow prevented me from going out.
- Şiddetli kar dışarı çıkmamı engelledi.
- I think it's better you stay here until the snow stops.
- Kar durana kadar burada kalmanız daha iyi olur diye düşünüyorum.
- There isn't much snow on the ground.
- Yerde çok kar yok.
- We don't have snow here.
- Bizim burada kar yok.
- I hate snow.
- Kardan nefret ediyorum.
- He couldn't go out because of the snow.
- Kar yüzünden dışarı çıkamadı.
- Last year, there was much snow.
- Geçen yıl çok kar vardı.
- We got lost in the snow.
- Biz karda kaybolduk.
- Salt is used to melt snow.
- Tuz kar eritmek için kullanılır.
- Many drivers abandoned their cars in the snow.
- Birçok sürücü, arabasını karda bıraktı.
- The snow was piled up outside the front door.
- Ön kapının dışında kar yığını vardı.
- There was a lot of snow last year.
- Geçen yıl çok kar vardı.
- Tom dropped snow down Mary's collar.
- Tom, Mary'nin yakasına kar düşürdü.
- The eternal snow seems not so eternal anymore.
- Sonsuz kar artık o kadar da sonsuz değil gibi görünüyor.
- When I woke up this morning, the rain had turned into snow.
- Bu sabah uyandığımda, yağmur kara dönmüştü.
- The snow kept us from going out.
- Kar bizi dışarı çıkmaktan alıkoydu.
- There were many snow storms last winter.
- Geçen kış çok sayıda kar fırtınası vardı.
- This winter began with an unprecedented amount of snow.
- Bu kış benzeri görülmemiş miktarda karla başladı.
- They were clearing the snow from the sidewalk with a shovel.
- Kürekle kaldırımdaki karları temizliyorlardı.
- We have little snow here even in the winter.
- Kışın bile burada çok az kar var.
- In January of that year, we saw snow for four days, from the fourteenth to the seventeenth.
- O yıl Ocak ayında, on dördünden on yedisine kadar dört gün boyunca kar gördük.
- There is snow on the roof.
- Çatıda kar var.
- He was late because of the snow.
- O, kardan dolayı geç kaldı.
- She melted snow.
- Kar eritti.
- I like snow.
- Karı severim.
- This year we had more snow than last year.
- Bu yıl geçen yıla oranla daha fazla kar vardı.
- I like rain and snow.
- Yağmuru ve karı severim.
- They cleared the street of snow.
- Sokaktaki karı temizlediler.
- Because of the heavy snow, the train was 10 minutes late.
- Yoğun kar yüzünden tren 10 dakika rötar yaptı.
- We have snow on the mountain all the year round.
- Tüm yıl boyunca dağda kar var.
- The snow lasted four days.
- Kar dört gün sürdü.
- He came in spite of the heavy snow.
- Şiddetli kara rağmen o geldi.
- She likes snow.
- O, karı seviyor.
- Snow covered the bus.
- Kar otobüsü kapladı.
- We found it difficult to walk in the deep snow.
- Derin karda yürümek bize zor geldi.
- Snow has been falling steadily since this morning.
- Kar bu sabahtan beri sürekli yağıyor.
- Even in rain and snow I enjoy mountain-climbing.
- Yağmurda ve karda bile dağ tırmanışından zevk alırım.
- Snow melts in the spring.
- Kar baharda erir.
- There is a lot of snow in Chamonix in the winter and people go skiing there.
- Kışın Chamonix'te çok kar olur ve insanlar oraya kayak yapmaya gider.
- But where are the snows of yesteryear?
- Ama geçmiş yılların karları nerede?
- The snow kept us from going out.
- Kar dışarı çıkmamızı engelledi.
- Tom likes snow.
- Tom karı seviyor.
- Last year there was a lot of snow.
- Geçen yıl çok kar vardı.
- They cleared the pavement of snow.
- Kaldırımı kardan temizlediler.
- Snow is white because its molecules reflect all the colors of the sun's rays.
- Kar beyazdır çünkü molekülleri güneş ışınlarının tüm renklerini yansıtır.
- Tom only sat in the snow.
- Tom sadece karda oturdu.
- The snow started last night.
- Kar dün gece başladı.
- Tom kicked the snow off his boots.
- Tom botlarındaki karı tekmeledi.
- We seldom have snow here.
- Biz burada nadiren kar görürüz.
- The snow will soon disappear.
- Kar yakında kaybolacak.
- Winter is snow time.
- Kış, kar zamanıdır.
- No matter how hard it snows, I have to begin my trip.
- Kar ne kadar şiddetli yağarsa yağsın, yolculuğuma başlamak zorundayım.
- Life consists of rain and sunshine, of snow and heat, of thunder and lightning, and of winter and summer.
- Hayat yağmur ve güneş ışığı, kar ve ısı, gök gürültüsü ve şimşek ve de kış ve yazdan oluşur.
- There was snow on the road.
- Yolda kar vardı.
- The rain changed to snow.
- Yağmur, kara dönüştü.
- How much did you have to pay Tom to get him to shovel the snow off your roof?
- Tom'a çatınızdaki karı küremesi için ne kadar ödemek zorunda kaldınız?
- Due to the snow, the train was delayed.
- Kar nedeniyle tren gecikti.
- I want snow.
- Ben kar istiyorum.
- You can stay here until the snow stops.
- Kar dinene kadar burada kalabilirsiniz.
- He loves rain and snow.
- O, yağmur ve karı seviyor.
- Animals leave tracks when they walk in the snow.
- Hayvanlar karda yürürken iz bırakırlar.
- We've never before had this much snow.
- Daha önce hiç bu kadar çok kar yaşamamıştık.
- Tom stared out of the window, watching the snow fall.
- Tom pencereden dışarı bakıp yağan karı izliyordu.
- The snow is melted.
- Kar eridi.
- Even in winter we don't have much snow.
- Kışın bile fazla karımız olmaz.
- The snow is very deep.
- Kar kalınlığı çok fazla.
- How much snow is there at your place?
- Evinde ne kadar kar var?
- Her skin is as white as snow.
- Cildi kar gibi beyaz.
- I don't like snow.
- Kardan hoşlanmıyorum.
- Never before has there been so much snow.
- Daha önce hiç bu kadar çok kar yoktu.
- It was a stormy day, and the snow was falling fast.
- Fırtınalı bir gündü ve kar hızla yağıyordu.
- They like snow.
- Kar severler.
- The snow that fell recently has coloured the mountain white, it is truly beautiful.
- Son zamanlarda düşen kar, dağı beyaza boyadı, bu gerçekten güzel.
- The rain changed to snow.
- Yağmur kara dönüştü.
- It looks like snow, doesn't it?
- Kar gibi görünüyor, değil mi?
- There is snow on the mountains.
- Dağlarda kar var.
- The people tried to clear the street of snow.
- İnsanlar sokaktaki karları temizlemeye çalıştı.
- I shoveled snow all morning.
- Bütün sabah kar küredim.
- The snow was soft and fluffy.
- Kar yumuşak ve kabarıktı.
- Snow is white, soot is black.
- Kar beyazdır, is siyahtır.
- How much did you have to pay Tom to get him to shovel the snow off your roof?
- Tom'a çatındaki karı temizletmek için ne kadar ödemek zorunda kaldın?
- Tom had a heart attack while shoveling snow.
- Tom kar kürerken kalp krizi geçirdi.
- I hate shoveling snow.
- Kar küremekten nefret ediyorum.
- The snow has melted.
- Kar eridi.
- The snow that accumulated in the streets blocked traffic.
- Sokaklarda biriken kar trafiği engelledi.
- Snow is pretty, but it's cold.
- Kar güzeldir ama soğuktur.
- The snow is letting up.
- Kar duruyor.
- The snow is great.
- Kar harika.
- The heavy snow made them put off their departure.
- Yoğun kar yüzünden yola çıkmayı ertelediler.
- After the Arab Spring came the winter, but the snow hasn't covered the ruins.
- Arap Baharı'ndan sonra kış geldi ama kar yıkıntıları örtmedi.
- The train was delayed on account of a heavy snow.
- Tren yoğun kar yüzünden ertelendi.
- The day is gray and there is much snow in the mountains.
- Gün gri ve dağlarda çok kar var.
- School was closed for the day due to the snow.
- Kar nedeniyle okul bugün kapalıydı.
- I hate snow!
- Kardan nefret ederim.
- I know a guy who's never seen snow.
- Hiç kar görmemiş bir adam tanıyorum.
- We skied on artificial snow.
- Yapay karda kayak yaptık.
- We stayed home because of the snow.
- Kar yüzünden evde kaldık.
- I want to play with the snow.
- Ben karla oynamak istiyorum.
- Tom brushed the snow from his overcoat.
- Tom paltosundaki karı fırçaladı.
- Tom likes to play in the snow.
- Tom karda oynamayı sever.
- The train was delayed on account of a heavy snow.
- Tren yoğun kar yüzünden gecikti.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
- İki saat kadar karda otobüs bekledim.
- You are mad to go out in the snow without a coat.
- Paltosuz karda dışarı çıkmakla delilik ediyorsun.
- The first snow came before long.
- İlk kar çok geçmeden geldi.
- He cleared the road in front of his house of snow.
- Evinin önündeki yolu kardan temizledi.
- Because of heavy snow, the plane from Beijing arrived 20 minutes late.
- Yoğun kar yüzünden Pekin'den gelen uçak 20 dakika geç geldi.
- I like snow a lot.
- Ben karı çok severim.
- It'll take some time to shovel all the snow off the roof.
- Bütün çatının karını kürekle temizlemek biraz zaman alacak.
- Even in rain and snow I enjoy mountain-climbing.
- Yağmurda ve karda bile dağ tırmanışını severim.
- The people who live in the north of Japan enjoy skiing in the winter in the snow.
- Japonya'nın kuzeyinde yaşayan insanlar kışın karda kayak yapmanın tadını çıkarır.
- They were clearing the snow from the sidewalk with a shovel.
- Onlar kürekle kaldırımdan karı temizliyorlardı.
- It looks like snow.
- Bu kar gibi görünüyor.
- Many drivers abandoned their cars in the snow.
- Birçok sürücü, arabalarını karda terk etti.
- You can stay here until the snow stops.
- Kar durana kadar burada kalabilirsin.
- I cleared the roof of snow.
- Çatıdaki karı temizledim.
- There's snow outside.
- Dışarıda kar var.
- There was enough snow to close the road.
- Yolu kapatacak kadar kar vardı.
- The sun melted the snow.
- Güneş karı eritti.
- Tom likes snow.
- Tom karı sever.
- The snow caused me to miss the train.
- Kar treni kaçırmama neden oldu.
- But where are the snows of yesteryear?
- Ama geçen yılın karları nerede?
- The white rabbit was invisible in the snow.
- Beyaz tavşan karda görünmez oldu.
- They like to play in the snow.
- Onlar karda oynamayı seviyorlar.
- Tom tripped and fell flat on his face in the snow.
- Tom'un ayağı takıldı ve karda yüzüstü düştü.
- Her skin is whiter than snow.
- Teni kardan daha beyaz.
- Everyone's been complaining about the snow.
- Herkes kardan şikayet ediyor.
- She helped me to clear snow away.
- Karı temizlememe yardımcı oldu.
- Heavy snow delayed the train for several hours.
- Yoğun kar treni birkaç saat geciktirdi.
- Schools will be closed today because of the snow.
- Kar nedeniyle bugün okullar kapalı olacak.
- There was enough snow to close the road.
- Yolu kapatmaya yetecek kadar kar vardı.
- I heard that there were female snow spirits in Echigo, but I don't know whether it's true or not.
- Echigo'da dişi kar ruhları olduğunu duydum ama doğru olup olmadığını bilmiyorum.
- The snow began to fall so thickly that the little boy could not see his own hand.
- Kar o kadar yoğun yağmaya başlamıştı ki küçük çocuk kendi elini göremiyordu.
- Do you get much snow here?
- Buralarda çok fazla kar var mı?
- Tom is shoveling snow.
- Tom kar kürüyor.
- We have a lot of snow here in winter.
- Kışın burada çok kar olur.
- The snow lasted for two days.
- Kar iki gün sürdü.
- They like to play in the snow.
- Karda oynamayı seviyorlar.
- I got lost in the snow.
- Karda kayboldum.
- There wasn't much snow on the ground.
- Yerde fazla kar yoktu.
- We had a big snow storm last weekend.
- Geçen hafta sonu büyük bir kar fırtınası yaşadık.
- They cleared the street of snow.
- Onlar caddeyi kardan temizlediler.
- But where are the snows of olden days?
- Ama eski günlerin karları nerede?
- We skied on artificial snow.
- Biz yapay karda kaydık.
- Heavy snow delayed Tom's arrival.
- Yoğun kar Tom'un gelişini geciktirdi.
- Tom and his friends built a snow fort.
- Tom ve arkadaşları bir kardan kale inşa etti.
- I used my windshield wiper to clean the snow on my window.
- Camımdaki karı temizlemek için sileceğimi kullandım.
- I hate snow.
- Kardan nefret ederim.
- There was a storm, and snow began whirling through the street.
- Bir fırtına vardı ve kar sokakta dönmeye başladı.
- You're missing all the lovely snow.
- Bütün o güzel karı kaçırıyorsun.
- Tom's boots sank deep into the snow.
- Tom'un botları karın derinliklerine battı.
- The game was delayed on account of snow.
- Maç kar yüzünden ertelendi.
- The snow impaired Mustafa’s ability to hear anyone’s footsteps.
- Kar, Mustafa'nın başkalarının ayak seslerini duymasını engelliyordu.
- He came in spite of the heavy snow.
- Yoğun kara rağmen geldi.
- It is white as snow.
- O kar gibi beyaz.
- This kind of snow isn't that unusual in this area.
- Bu tür karlar bu bölgede pek alışılmadık değildir.
- Have you ever seen snow?
- Hiç kar gördün mü?
- The children played in the snow.
- Çocuklar karda oynadılar.
- We had a lot of snow last year.
- Geçen yıl çok kar aldık.
- They had to abandon their vehicles in the snow.
- Araçlarını karda terk etmek zorunda kaldılar.
- Your letter reached me only today, having been delayed by the heavy snow.
- Yoğun kar yüzünden geciktiği için mektubunuz bana ancak bugün ulaştı.
- When water cools, it can become snow or ice.
- Su soğuduğunda kar ya da buz olabilir.
- The train was thirty minutes late on account of the heavy snow.
- Yoğun kar yüzünden tren otuz dakika rötar yaptı.
- The snow caused me to miss the train.
- Kar yüzünden treni kaçırdım.
- Tom resumed shoveling the snow.
- Tom kar küremeye devam etti.
- Let's go outside and play in the snow.
- Hadi dışarı çıkalım ve karda oynayalım.
- The sun melts the snow.
- Güneş karı eritir.
- The snow melted in the sun.
- Kar güneşte eridi.
- We'll have to shovel the snow off the roof.
- Çatıdaki karı kürekle temizlememiz gerekecek.
- The snow that accumulated in the streets blocked traffic.
- Caddelerde biriken kar, trafiği engelledi.
- Tom wondered when the snow would stop.
- Tom karın ne zaman duracağını merak ediyordu.
- Tom cleared out his driveway with his snow blower.
- Tom kar küreme makinesiyle garaj yolunu temizledi.
- There's snow on the roof.
- Çatıda kar var.
- The first snow came before long.
- İlk kar çok geçmeden yağdı.
- The snow isn't letting up.
- Kar dinmiyor.
- We have little snow here.
- Burada çok az kar var.
- The sun melts the snow.
- Güneş karı eritiyor.
- We found it difficult to walk in the deep snow.
- Derin karda yürümekte zorlandık.
- Tom looked at the snow falling.
- Tom düşen kara baktı.
- The snow kept me from going out.
- Kar dışarı çıkmamı engelledi.
- Snow is white, but soot is black.
- Kar beyazdır ama is siyahtır.
- Tom brushed the snow from his overcoat.
- Tom mantosundan karı temizledi.
- The snow was several meters deep.
- Kar birkaç metre derinlikte idi.
- Skiing in fresh snow is a lot of fun.
- Taze karda kayak yapmak çok eğlenceli.
- We have to clear the snow off the roof.
- Çatıdaki karı temizlemek zorundayız.
- Tom tripped and fell flat on his face in the snow.
- Tom tökezledi ve karda yüz üstü kapaklandı.
- There was a lot of snow.
- Çok kar vardı.
- The snow that fell recently has coloured the mountain white, it is truly beautiful.
- Geçenlerde yağan kar dağı beyaza boyadı, gerçekten çok güzel.
- She was nearly frozen to death in the snow.
- Karda neredeyse donarak ölüyordu.
- They like the rain and the snow.
- Yağmuru ve karı severler.
- The snow was several meters deep.
- Kar birkaç metre derinlikteydi.
- There's snow on the ground.
- Yerde kar var.
- I've never seen snow before.
- Daha önce hiç kar görmedim.
- The snow was piled up outside the front door.
- Kar ön kapının dışında yığılmıştı.
- Hey, look at the snow.
- Hey, şu kara bak.
- When was the first time you saw snow?
- İlk kez ne zaman kar gördün?
- He was working under the snow.
- Karın altında çalışıyordu.
- The heavy snow prevented us from going to the concert.
- Yoğun kar konsere gitmemizi engelledi.
- The children are out playing in the snow.
- Çocuklar dışarıda karda oynuyorlar.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
- İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- It's a lot of fun skiing in fresh snow.
- Taze karda kayak yapmak çok eğlenceli.
- Ice salt is used to melt snow.
- Karı eritmek için buz tuzu kullanılır.
- If the snow doesn't let up, we will never make it home in time to see the game on TV.
- Eğer kar durmazsa, maçı televizyondan izleyebilmek için eve zamanında varamayız.
- It is white as snow.
- Kar gibi bembeyaz.
- A 94-year-old man had a heart attack while shoveling snow outside his house.
- 94 yaşındaki bir adam evinin dışında kar kürerken kalp krizi geçirdi.
- Snow is white, soot is black.
- Kar beyazdır, is ise siyah.
- We have to clear the snow off the roof.
- Çatıdaki karı temizlememiz gerekiyor.
- I've never seen snow before.
- Daha önce hiç kar görmemiştim.
- When water cools, it can become snow or ice.
- Su soğuduğunda, kar veya buz haline gelebilir.
- I don't like snow.
- Karı sevmiyorum.
- Has the snow already melted?
- Kar zaten eridi mi?
- All the snow on the mountain has disappeared.
- Dağdaki bütün karlar yok oldu.
- Owing to the snow, the train was delayed.
- Kar nedeniyle tren ertelendi.
- The snow melted away in a day.
- Kar bir günde eriyip gitti.
- The snow prevented me from going there.
- Kar oraya gitmemi engelledi.
- Snow began whirling through the street.
- Kar sokakta dönmeye başladı.
- We were late, owing to the heavy snow.
- Yoğun kar yüzünden geç kaldık.
- The rain turned into snow.
- Yağmur kara dönüştü.
- She almost froze to death in the snow.
- Neredeyse karda donarak ölüyordu.
- The snow completely covered the city.
- Kar şehri tamamen kapladı.
- Snow reminds me of my hometown.
- Kar bana memleketimi hatırlatıyor.
- They put off their departure due to the heavy snow.
- Yoğun kar yüzünden yola çıkmayı ertelediler.
- Do you have much snow here?
- Burada çok kar var mı?
- The train was delayed for two hours because of the heavy snow.
- Yoğun kar yüzünden tren iki saat rötar yaptı.
- Tom looked out the window at the snow while he was sitting in the hot bath.
- Tom sıcak banyoda otururken pencereden dışarıya, kara baktı.
- The whole country was buried under snow.
- Bütün ülke kar altında kaldı.
- Tom dropped snow down Mary's collar.
- Tom, Mary'nin yakasından aşağı kar düşürdü.
- I felt the cold snow on my face.
- Soğuk karı yüzümde hissettim.
- The first snow fell today.
- İlk kar bugün yağdı.
- Has the snow already melted?
- Kar çoktan eridi mi?
- The snow's a foot deep.
- Kar bir ayak derinliğinde.
- The snow has started to thaw out.
- Kar rahatlatmaya başladı.
- It was a stormy day, and the snow was falling fast.
- Fırtınalı bir gündü ve kar hızlı yağıyordu.
- Eskimos have ninety different words for snow.
- Eskimoların kar için doksan farklı kelimesi var.
- Jane couldn't explain the beauty of snow.
- Jane, karın güzelliğini açıklayacak söz bulamadı.
- Is there much snow here in the winter?
- Kışın burada çok kar oluyor mu?
- The jagged mountains were capped with snow.
- Sivri dağlar kar ile kaplandı.
- Tom brushed the snow off his hat.
- Tom şapkasındaki karı fırçaladı.
- The snow melts in spring.
- Kar ilkbaharda erir.
- The snow is white.
- Kar bembeyaz.
- In January of that year, we saw snow for four days, from the fourteenth to the seventeenth.
- O yılın Ocak ayında, ayın on dördünden on yedisine kadar dört gün boyunca kar gördük.
- The snow prevented me from going out.
- Kar dışarı çıkmamı engelledi.
- Tom likes to play in the snow.
- Tom karda oynamayı seviyor.
- The house collapsed under the weight of the snow.
- Ev karın ağırlığı altında çöktü.
- In spite of the heavy snow, she came all the way to the station.
- Yoğun kara rağmen o, istasyona kadar bütün yolu geldi.
- We have a lot of snow here in the winter.
- Kışın burada çok karımız var.
- He loves rain and snow.
- Yağmuru ve karı sever.
- A heavy snow kept us from going to school.
- Şiddetli bir kar okula gitmemizi engelledi.
- Snow fell early this winter.
- Kar bu kış erken düştü.
- I'm not used to driving in the snow.
- Ben karda araba sürmeye alışkın değilim.
- The rain began to turn into snow.
- Yağmur kara dönüşmeye başladı.
- The snow is letting up.
- Kar diniyor.
- We didn't have much snow here last year.
- Geçen sene fazla kar olmadı.
- Winter does not look real without snow.
- Kar olmadan kış gerçek görünmüyor.
- I really like snow.
- Ben gerçekten karı severim.
- There is snow on the mountain.
- Dağda kar var.
- In spite of the heavy snow, she came all the way to the station.
- Yoğun kara rağmen istasyona kadar geldi.
- The snow already started to melt.
- Kar çoktan erimeye başladı.
- I hate shoveling snow.
- Kar küremekten nefret ederim.
- The schools are closed today because of the snow.
- Kar nedeniyle okullar bugün kapalı.
- The snow melts in spring.
- Kar baharda erir.
- He lost his way in the snow.
- O, karda yolunu kaybetti.
- Do you have much snow in your country?
- Ülkenizde çok kar var mı?
- They cleared the road of snow.
- Onlar yoldaki karları temizlediler.
- I love snow.
- Karı severim.
- We have had a lot of snow and I am very happy.
- Çok kar vardı ve ben çok mutluyum.
- The snow will soon disappear.
- Kar yakında yok olacak.
- Lo, the promised snow!
- Lo, vaat edilen kar!
- The train was delayed for two hours because of the heavy snow.
- Şiddetli kardan dolayı tren iki saat gecikmişti.
- I don't like snow.
- Kardan hoşlanmam.
- When I woke up, there were four inches of snow on the ground.
- Uyandığımda yerde on santim kar vardı.
- If it were not for the snow, we could climb the mountain.
- Eğer kar olmasaydı, dağa tırmanabilirdik.
- Shoveling snow is hard work.
- Kar küremek zor iştir.
- The weatherman predicts snow for tonight.
- Meteoroloji uzmanı bu gece için kar öngörüyor.
- Schools will be closed today because of the snow.
- Kar yüzünden okullar bugün kapalı olacak.
- It'll take some time to shovel all the snow off the roof.
- Çatıdaki tüm karı küremek biraz zaman alacak.
- He likes snow.
- Kar sever.
- He was late because of the snow.
- Kar yüzünden geç kaldı.
- Tom looked out of the window at the snow falling.
- Tom pencereden yağan kara baktı.
- The snow prevented us from arriving on time.
- Kar zamanında varmamızı engelledi.
- When was the last time you touched snow?
- En son ne zaman kara dokundunuz?
- The school was closed due to the snow.
- Okul kar nedeniyle kapalıydı.
- Our train was delayed on account of the heavy snow.
- Yoğun kar yüzünden trenimiz rötar yaptı.
- The snow stopped me going out.
- Kar dışarı çıkmamı engelledi.
- The roof collapsed under the weight of the snow.
- Çatı, karın ağırlığı altında çöktü.
- The school is closed due to the snow.
- Okul kar nedeniyle kapalıdır.
- Is this the first time you've seen snow?
- İlk defa mı kar görüyorsun?
- He lost his way in the snow.
- Karda yolunu kaybetti.
- The snow is melting.
- Kar eriyor.
- Snow is expected.
- Kar bekleniyor.
- The roof collapsed under the weight of the snow.
- Çatı karın ağırlığı altında çöktü.
- Animals leave footprints when they walk through snow.
- Hayvanlar karda yürürken ayak izleri bırakırlar.
- Tom ran barefoot in the snow.
- Tom karda yalınayak koştu.
- Last year, there was a lot of snow.
- Geçen yıl çok kar vardı.
- There isn't much snow on the ground.
- Yerde fazla kar yok.
- Her skin is whiter than snow.
- Onun teni kardan daha beyaz.
- We were expecting a lot of snow.
- Biz çok kar bekliyorduk.
- Tom's car is stuck in the snow.
- Tom'un arabası kara saplandı.
- He couldn't go out because of the snow.
- O, kardan dolayı dışarı çıkamadı.
- The hunter unexpectedly found fresh blood droplets in the snow.
- Avcı beklenmedik bir şekilde karda taze kan damlacıkları buldu.
- Snow is predicted Monday afternoon.
- Pazartesi öğleden sonra kar bekleniyor.
- The snow was still too deep.
- Kar hala çok derindi.
- The bus service won't be available until the snow has melted.
- Karlar eriyene kadar otobüs seferleri yapılamayacak.
- He cleared the path of snow.
- O, yoldaki karı temizledi.
- School was canceled because of snow.
- Kar yüzünden okul iptal edildi.
- The snow is powdery.
- Kar tozlu.
- We had more snow this year than last.
- Geçen yıla oranla bu yıl daha fazla kar vardı.
- There's no snow on the ground.
- Yerde kar yok.
- We have little snow here.
- Burada biraz kar var.
- There isn't any snow on the ground.
- Yerde hiç kar yok.
- The snow was knee deep.
- Diz boyu kar vardı.
- Snow year, corn year.
- Kar yılı, mısır yılı.
- The snow prevented the train from running.
- Kar trenin çalışmasını engelledi.
- The schools are closed today because of the snow.
- Okullar bugün kardan dolayı kapalı.
- We had less snow this winter than last.
- Bu kış öncekinden daha az kar var.
Show More (560)
|
|
- We've never before had this much snow.
- Bizde daha önce hiç bu kadar kar yağmamıştı.
- Tom doesn't think it will snow this afternoon.
- Tom bu öğleden sonra kar yağacağını düşünmüyor.
- Tom told Mary that it would probably snow all day.
- Tom Mary'ye muhtemelen bütün gün kar yağacağını söyledi.
- We had a lot of snow about this time last year.
- Geçen yıl bu zamanlar çok kar yağmıştı.
- It has just started to snow in Vicenza.
- Vicenza'da az önce kar yağmaya başladı.
- I wonder if it's snowing in France.
- Fransa'da kar yağıp yağmadığını merak ediyorum.
- We'll have little snow this winter.
- Bu kış çok az kar yağacak.
- It kept snowing all day.
- Bütün gün kar yağmaya devam etti.
- It was beginning to snow.
- Kar yağmaya başlıyordu.
- I wouldn't be surprised if it snowed.
- Kar yağarsa şaşırmam.
- According to the weather report, it will snow tonight.
- Hava durumu raporuna göre bu gece kar yağacak.
- Is it going to snow?
- Kar yağacak mı?
- It snowed in Osaka.
- Osaka'da kar yağdı.
- It snowed all weekend.
- Bütün hafta sonu kar yağdı.
- According to the radio, it will snow tomorrow.
- Radyoya göre, yarın kar yağacak.
- We have had a lot of snow and I am very happy.
- Çok kar yağdı ve ben çok mutluyum.
- They could not set out because it snowed heavily.
- Yoğun kar yağdığı için yola çıkamadılar.
- Probably it will snow tomorrow.
- Muhtemelen yarın kar yağacak.
- It may snow in the evening.
- Bu akşam kar yağabilir.
- We probably won't have much snow this winter.
- Muhtemelen bizde bu kış fazla kar yağmayacak.
- It's quite likely to snow this evening.
- Bu akşam büyük ihtimalle kar yağacak.
- It will probably snow tomorrow.
- Yarın muhtemelen kar yağacak.
- Do you think it's going to snow tonight?
- Sence bu gece kar yağacak mı?
- Wasn't it supposed to snow last night?
- Dün gece kar yağması gerekmiyor muydu?
- Maybe it will snow.
- Belki kar yağar.
- It was on a Christmas when it snowed heavily.
- Şiddetli kar yağdığında Noeldi.
- According to the paper, it will snow tomorrow.
- Gazeteye göre, yarın kar yağacak.
- This isn't the first time it's snowed in Boston on Christmas Day.
- Noel günü Boston'da ilk kez kar yağmadı.
- There will be snow tomorrow.
- Yarın kar yağacak.
- It snowed hard yesterday.
- Dün şiddetli kar yağdı.
- It almost never snows here.
- Buraya neredeyse hiç kar yağmaz.
- It might snow this evening.
- Bu akşam kar yağabilir.
- It will probably snow.
- Muhtemelen kar yağacak.
- It has snowed for two days.
- İki gün boyunca kar yağdı.
- We have a lot of snow in February.
- Bizde şubat ayında çok kar yağar.
- It snowed for four days.
- Dört gün boyunca kar yağdı.
- It had snowed heavily the night before.
- Önceki gece yoğun şekilde kar yağmıştı.
- It could snow tomorrow.
- Yarın kar yağabilir.
- We have lots of snow in the winter.
- Kışın çok kar yağar.
- It's going to snow tomorrow.
- Yarın kar yağacak.
- It's not going to snow today.
- Bugün kar yağmayacak.
- I always wear boots when it rains or snows.
- Yağmur ya da kar yağdığında her zaman botlarımı giyerim.
- We like snow.
- Biz kar yağmasını severiz.
- Does it often snow in the winter here?
- Burada kışın sık sık kar yağar mı?
- It isn't going to snow.
- Kar yağmayacak.
- We didn't have much snow here last year.
- Geçen yıl burada fazla kar yağmamıştı.
- I wonder whether or not there'll be more snow this year than last year.
- Acaba bu yıl geçen yıldan daha fazla kar yağacak mı?
- In Australia, it very rarely snows in December.
- Avustralya'da Aralık ayında çok nadiren kar yağar.
- In countries like Norway and Finland, they have lots of snow in the winter.
- Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar yağar.
- In such countries as Norway and Finland, they have lots of snow in winter.
- Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde, kışın çok kar yağar.
- As a rule, it doesn't snow much here.
- Genelde burada fazla kar yağmaz.
- Where I live, we have snow in January.
- Yaşadığım yerde Ocak ayında kar yağar.
- It had snowed.
- Kar yağmıştı.
- It snowed in Jerusalem.
- Kudüs'te kar yağdı.
- I think it's going to snow tonight.
- Sanırım bu gece kar yağacak.
- It has never snowed on the island.
- Adaya hiç kar yağmamış.
- We had a lot of snow last night.
- Dün gece çok kar yağdı.
- We get a lot of snow here in winter.
- Burada kışın çok kar yağar.
- In the past, there was never this much snow.
- Geçmişte hiç bu kadar kar yağmamıştı.
- It will snow tomorrow.
- Yarın kar yağacak.
- Does it snow where you live?
- Yaşadığın yerde kar yağar mı?
- It may snow in the afternoon.
- Öğleden sonra kar yağabilir.
- It looks like snow toward evening.
- Akşama doğru kar yağacak gibi görünüyor.
- We don't have much snow here even in the winter.
- Burada kışın bile fazla kar yağmaz.
- They like snow.
- Onlar kar yağmasını sever.
- I wonder if it will snow in our town this winter.
- Bu kış şehrimizde kar yağıp yağmayacağını merak ediyorum.
- It is going to snow.
- Kar yağacak.
- Do you have much snow here?
- Burada çok kar yağar mı?
- It was beginning to snow.
- Kar yağmaya başladı.
- It snowed all day.
- Bütün gün kar yağdı.
- Do you think it's going to snow?
- Kar yağacağını düşünüyor musun?
- According to the weather report, it will snow tonight.
- Hava raporuna göre, bu gece kar yağacak.
- This year we had more snow than last year.
- Bu yıl geçen yıldan daha fazla kar yağdı.
- It's been snowing all day.
- Bütün gün kar yağdı.
- It snowed for three days.
- Üç gün boyunca kar yağdı.
- It rarely snows here in the winter.
- Burada kışın nadiren kar yağar.
- It will snow tomorrow according to the weather forecast.
- Yarın hava tahminine göre kar yağacak.
- It will be snowing tomorrow.
- Yarın kar yağacak.
- It snowed a little.
- Biraz kar yağdı.
- There's a chance it'll snow.
- Kar yağma ihtimali var.
- It had rained and snowed.
- Yağmur ve kar yağmıştı.
- The weather forecast says that it's going to snow this evening.
- Hava tahmini bu akşam kar yağacağını söylüyor.
- We do not have snow here.
- Burada kar yağmaz.
- The snow continued to fall.
- Kar yağmaya devam etti.
- It never snows here.
- Buraya hiç kar yağmaz.
- This isn't the first time that it's snowed in Boston on Christmas Day.
- Noel günü Boston'a ilk kez kar yağmıyor.
- It always snows in the Alps.
- Alplerde her zaman kar yağar.
- We have had plenty of snow this year.
- Bu yıl çok kar yağdı.
- I hope it doesn't snow today.
- Umarım bugün kar yağmaz.
- We seldom have snow here.
- Burada nadiren kar yağar.
- We had a lot of snow last year.
- Geçen yıl çok kar yağdı.
- We've had much more snow this winter than is normally the case.
- Bizde bu kış normalden çok daha fazla kar yağdı.
- It's just started snowing.
- Az önce kar yağmaya başladı.
- It's been snowing all night.
- Bütün gece kar yağdı.
- I didn't think it would snow yesterday.
- Dün kar yağacağını düşünmemiştim.
- According to the weather forecast it is going to snow tomorrow.
- Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
- Will we have more snow this year than last year I wonder.
- Acaba bu yıl geçen yıldan daha fazla kar yağacak mı?
- According to the paper, it will snow tomorrow.
- Gazeteye göre yarın kar yağacakmış.
- Does it snow here?
- Burada kar yağar mı?
- Tom said that he thought that it would probably snow.
- Tom muhtemelen kar yağacağını düşündüğünü söyledi.
- I heard that it's going to snow tomorrow.
- Yarın kar yağacağını duydum.
- Probably it will snow tomorrow.
- Yarın muhtemelen kar yağacak.
- Has it started snowing yet?
- Kar yağmaya başladı mı?
- It snowed all night.
- Bütün gece kar yağdı.
- In countries such as Norway and Finland, they have lots of snow in the winter.
- Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar yağar.
- We have had a lot of snow this winter.
- Bu kış çok fazla kar yağdı.
- It's supposed to get colder and snow later today.
- Bugün daha da soğuyacak ve kar yağacak.
- Perhaps it'll snow tomorrow.
- Belki yarın kar yağar.
- Do you really think it'll snow tomorrow?
- Gerçekten yarın kar yağacağını mı düşünüyorsun?
- We get a lot of snow here in the winter.
- Kışın burada çok kar yağar.
- It may snow.
- Kar yağabilir.
- Do you think it's going to snow tonight?
- Bu gece kar yağacağını düşünüyor musun?
- It has snowed a little.
- Biraz kar yağdı.
- There's a lot of snow in the winter.
- Kışın çok kar yağar.
- Is it going to snow soon?
- Yakında kar yağacak mı?
- It was very cold and it snowed for three days in a row.
- Hava çok soğuktu ve üç gün üst üste kar yağdı.
- This isn't the first time that it's snowed in Boston on Christmas Day.
- Noel günü Boston'da ilk kez kar yağmadı.
- It rarely snows here in the winter.
- Kışın burada nadiren kar yağar.
- It almost never snows here.
- Burada neredeyse hiç kar yağmaz.
- We had more snow this year than last.
- Bu yıl geçen yıldan daha fazla kar yağdı.
- Tom hopes that it doesn't snow tomorrow.
- Tom yarın kar yağmamasını umuyor.
- Will it snow tonight?
- Bu gece kar yağacak mı?
- We had a lot of snow last winter.
- Geçen kış çok kar yağmıştı.
- We don't get much snow here.
- Buraya fazla kar yağmaz.
- I think it'll snow today.
- Sanırım bugün kar yağacak.
- It seldom snows in this part of the country.
- Ülkenin bu kısmında nadiren kar yağar.
- They get a great deal of snow in Hokkaido.
- Hokkaido'da çok fazla kar yağar.
- In countries like Norway or Finland, in winter there's a lot of snow.
- Norveç ya da Finlandiya gibi ülkelerde kışın çok kar yağar.
- It seldom snows here in the winter.
- Burada kışın nadiren kar yağar.
- I don't think it'll snow.
- Kar yağacağını sanmıyorum.
- It had rained and snowed.
- Yağmur ve kar yağdı.
- We have had little snow this year.
- Bu yıl çok az kar yağdı.
- Does it snow much in your country?
- Ülkenizde çok kar yağar mı?
- It has been snowing on and off.
- Ara sıra kar yağıyordu.
- It had been snowing for a week.
- Bir haftadır kar yağıyordu.
- Do you think it's going to snow tomorrow?
- Sence yarın kar yağacak mı?
- It will probably snow tomorrow.
- Muhtemelen yarın kar yağacak.
- They could not set out because it snowed heavily.
- Yola koyulamadılar çünkü çok kar yağdı.
- It's starting to snow.
- Kar yağmaya başladı.
- Judging from the look of the sky, it is going to snow.
- Gökyüzünün görüntüsüne bakılırsa kar yağacak.
- It snowed much last winter.
- Geçen kış çok kar yağdı.
- It hardly ever snows here in the winter.
- Buraya kışın neredeyse hiç kar yağmaz.
- We had snow this morning.
- Bu sabah kar yağdı.
- There's a good chance it'll snow.
- Kar yağma ihtimali yüksek.
- I have a feeling it's going to snow today.
- Bugün kar yağacağına dair içimde bir his var.
- According to the weather reports, it will snow tomorrow.
- Hava raporlarına göre, yarın kar yağacak.
- It may well snow tomorrow night.
- Yarın gece kar yağabilir.
- It isn't snowing anymore.
- Artık kar yağmıyor.
- It may snow in the evening.
- Akşam kar yağabilir.
- Do you really think it'll snow tomorrow?
- Yarın gerçekten kar yağacağını düşünüyor musun?
- It looks like it's going to snow tonight.
- Bu gece kar yağacak gibi görünüyor.
- Does it ever snow here?
- Buraya hiç kar yağar mı?
- Even in winter we don't have much snow.
- Kışın bile fazla kar yağmıyor.
- I doubt if it'll snow.
- Kar yağacağından şüpheliyim.
- According to the weather forecast, it'll snow tomorrow.
- Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
- Since the climate here is very mild, it seldom snows here even in the winter.
- Buradaki iklim çok yumuşak olduğu için burada kışın bile nadiren kar yağar.
- The weatherman predicts snow for tonight.
- Meteoroloji bu gece kar yağacağını tahmin ediyor.
- It always snows during winter in Canada.
- Kanada'da kışın her zaman kar yağar.
- It'll snow today.
- Bugün kar yağacak.
- A little snow was falling.
- Biraz kar yağıyordu.
- Tom doesn't think it'll snow tomorrow.
- Tom yarın kar yağacağını düşünmüyor.
- I didn't think it would snow yesterday.
- Dün kar yağacağını düşünmedim.
- It's supposed to get colder and snow later today.
- Bugün ilerleyen saatlerde havanın daha da soğuması ve kar yağması bekleniyor.
- I wouldn't be surprised if it snowed.
- Kar yağarsa hiç şaşırmam.
- Yesterday it snowed.
- Dün kar yağdı.
- It has never snowed on the island.
- Adada asla kar yağmadı.
- We will have little snow this winter.
- Bu kış çok az kar yağacak.
- To make matters worse, it began snowing.
- Daha da kötüsü, kar yağmaya başladı.
- Everyone hoped for a snow flurry for Christmas.
- Herkes Noel'de bolca kar yağmasını umuyordu.
- The weather report says we'll get three inches of snow.
- Hava raporuna göre 15 santim kar yağacakmış.
- Do you think it'll be snowing tomorrow?
- Sence yarın kar yağacak mı?
- It snowed a good deal last night.
- Dün gece çok kar yağdı.
- I don't think it'll snow tomorrow.
- Yarın kar yağacağını sanmıyorum.
- It never snows in this country.
- Bu ülkede hiç kar yağmaz.
- It always snows in the Alps.
- Alpler'de her zaman kar yağar.
- Do you think it's going to snow?
- Sence kar yağacak mı?
- It snowed for three more days.
- Üç gün daha kar yağdı.
- It snowed in Boston.
- Boston'a kar yağdı.
- It snowed all last night.
- Dün gece kar yağdı.
- We didn't have much snow last year.
- Geçen yıl fazla kar yağmadı.
- According to the weather forecast, it's supposed to snow tomorrow.
- Hava tahminine göre, yarın kar yağması gerekiyor.
- It will be snow tomorrow.
- Yarın kar yağacak.
- It snowed for ten consecutive days.
- On gün üst üste kar yağdı.
- It wasn't snowing when I left.
- Ben gittiğimde kar yağmıyordu.
- We had plenty of snow last year.
- Geçen yıl bol miktarda kar yağdı.
- It's supposed to snow tomorrow.
- Yarın kar yağması bekleniyor.
- Do you think it's going to snow tomorrow?
- Yarın kar yağacağını düşünüyor musunuz?
- It snowed all day yesterday.
- Dün bütün gün kar yağdı.
- Tom wondered how Mary could be so sure that it was going to snow.
- Tom Mary'nin kar yağacağından nasıl bu kadar emin olabildiğini merak ediyordu.
- It snowed from Monday to Friday.
- Pazartesi'den Cuma'ya kadar kar yağdı.
- It seldom snows here in winter.
- Burada kışın nadiren kar yağar.
- Judging from the look of the sky, we may have snow tomorrow.
- Gökyüzünün görünüşüne bakılırsa yarın kar yağabilir.
- Tom hates it when it's snowing.
- Tom kar yağmasından nefret eder.
- Do you think it'll snow?
- Sence kar yağacak mı?
- It snowed a bit.
- Biraz kar yağdı.
- It snowed in the morning, didn't it?
- Sabah kar yağdı, değil mi?
- It snowed last night.
- Dün gece kar yağdı.
- It was on a Christmas when it snowed heavily.
- Bri Noel'de çok kar yağmıştı.
- It snowed for many days together.
- Hiç durmadan günlerce kar yağdı.
- It snowed for days on end.
- Günlerce kar yağdı.
- We were expecting a lot of snow.
- Çok kar yağmasını bekliyorduk.
- It snowed hard yesterday.
- Dün çok kar yağdı.
- There was a lot of snow last year.
- Geçen yıl çok kar yağdı.
- It's snowed a bit.
- Biraz kar yağdı.
- There was never this much snow before.
- Daha önce hiç bu kadar kar yağmamıştı.
- It snowed for ten days in a row.
- On gün üst üste kar yağdı.
- It's very unlikely to snow tomorrow.
- Yarın kar yağacağı pek olası değil.
- I heard it might snow.
- Kar yağabileceğini duydum.
- We have a lot of snow at this time of the year.
- Yılın bu zamanında çok kar yağar.
- Maybe it'll snow.
- Belki kar yağar.
- It has snowed a bit.
- Biraz kar yağdı.
- I'm pretty sure that it won't snow today.
- Bugün kar yağmayacağından oldukça eminim.
- They get a great deal of snow in Hokkaido.
- Hokkaido'da çok kar yağar.
- It may snow tonight.
- Bu gece kar yağabilir.
- It's likely to snow this evening.
- Bu akşam muhtemelen kar yağacak.
- I wonder if it will snow in our town this winter.
- Acaba bu kış kasabamıza kar yağacak mı?
- I always wear boots when it rains or snows.
- Yağmur ya da kar yağdığında her zaman bot giyerim.
- It's starting to snow.
- Kar yağmaya başlıyor.
- According to the weather forecast, it's supposed to snow tomorrow.
- Hava tahminlerine göre yarın kar yağacakmış.
- Do you know if it's started snowing yet?
- Kar yağmaya başladı mı, biliyor musun?
- We had a good deal of snow last winter.
- Geçen kış epeyce kar yağdı.
- As a rule, it doesn't snow much here.
- Genellikle burada çok kar yağmaz.
- It rarely snows here.
- Burada nadiren kar yağar.
- It snowed more this year than last.
- Bu yıl geçen yıldan daha çok kar yağdı.
- It had snowed heavily the night before.
- Bir gece önce yoğun kar yağmıştı.
- It didn't snow as much as usual last winter.
- Geçen kış her zamanki kadar kar yağmadı.
- It was very cold and it snowed for three days in a row.
- Çok soğuktu ve üst üste üç gün kar yağdı.
- It snowed in Boston.
- Boston'da kar yağdı.
- It will begin snowing before long.
- Çok geçmeden kar yağmaya başlayacak.
- It snowed for four days.
- Dört gün kar yağdı.
- From the look of the sky, it may begin to snow tonight.
- Gökyüzüne bakılırsa, bu gece kar yağmaya başlayabilir.
- To make matters worse, it began to snow.
- Daha da kötüsü, kar yağmaya başladı.
- I'm pretty sure that it won't snow today.
- Bugün kar yağmayacağına oldukça eminim.
- It's started to snow.
- Kar yağmaya başladı.
- He likes snow.
- Kar yağmasını sever.
- It's not going to snow.
- Kar yağmayacak.
- It's started snowing.
- Kar yağmaya başladı.
- Do you get much snow in the winter?
- Sizde kışın çok kar yağar mı?
- We didn't have very much snow last winter.
- Geçen kış çok fazla kar yağmadı.
- It's unusual for it to snow this time of year.
- Yılın bu zamanında kar yağması alışılmadık bir durum.
- I believe it will snow tomorrow.
- Sanırım yarın kar yağacak.
- It seldom snows here in winter.
- Kışın buraya nadiren kar yağar.
- She likes snow.
- Kar yağmasını sever.
- It started to snow.
- Kar yağmaya başladı.
- We have a lot of snow here in winter.
- Burada kışın çok kar yağar.
- It never snows in this country.
- Bu ülkede asla kar yağmaz.
- It seldom snows here in the winter.
- Kışın buraya nadiren kar yağar.
- Tom told Mary that it would probably snow all day.
- Tom, Mary'ye muhtemelen bütün gün kar yağacağını söyledi.
- Mary likes snow.
- Mary kar yağmasını sever.
- It might snow tonight.
- Bu gece kar yağabilir.
- It's probably going to snow tomorrow.
- Muhtemelen yarın kar yağacak.
- Last year, there was much snow.
- Geçen yıl çok kar yağdı.
- It often snows here.
- Buraya sık sık kar yağar.
- We had less snow this winter than we had expected.
- Bu kış beklediğimizden daha az kar yağdı.
- It's still a little early for snow.
- Kar yağması için biraz erken.
- I have a feeling it's going to snow today.
- Bugün kar yağacakmış gibi bir his var içimde.
- It looks like it might snow.
- Kar yağabilir gibi görünüyor.
- I think it'll snow tomorrow.
- Sanırım yarın kar yağacak.
- It has just started to snow in Vicenza.
- Vicenza'da kar yağmaya başladı.
- According to the weather forecast, it'll snow tomorrow.
- Hava tahminine göre yarın kar yağacak.
- A heavy snow fell in Kyoto for the first time in ages.
- Uzun süredir ilk kez Kyoto'da şiddetli kar yağdı.
- It rarely snows in this area.
- Bu bölgeye nadiren kar yağar.
- It's not snowing.
- Kar yağmıyor.
- It'll probably snow tomorrow.
- Muhtemelen yarın kar yağacak.
- Even though it's snowing, I'll do that.
- Kar yağmasına rağmen bunu yapacağım.
- It began to snow.
- Kar yağmaya başladı.
- We had less snow this winter than last.
- Bu kış geçen kıştan daha az kar yağdı.
- It seldom snows in this part of the country.
- Ülkenin bu bölgesine nadiren kar yağar.
- It might snow tomorrow.
- Yarın kar yağabilir.
- We have snow in January.
- Ocak ayında kar yağar.
- It snowed more this year than last.
- Bu sene geçen seneden daha çok kar yağdı.
- Do you get much snow here?
- Burada çok kar yağar mı?
- Do you get a lot of snow?
- Çok kar yağar mı?
- It's just started snowing.
- Kar yağmaya başladı.
- Snow fell in large flakes.
- Lapa lapa kar yağdı.
- It'll snow tomorrow.
- Yarın kar yağacak.
- It's snowed a lot more this winter than last winter.
- Bu kış geçen kıştan çok daha fazla kar yağdı.
- Does it snow much in the winter?
- Kışın çok kar yağar mı?
- This isn't the first time it's snowed in Boston on Christmas Day.
- Noel günü Boston'a ilk kez kar yağmıyor.
- It snowed in Osaka.
- Osaka'ya kar yağdı.
- It often snows here.
- Burada sık sık kar yağar.
- We have had little snow this winter.
- Bu kış çok az kar yağdı.
- I like it when it's snowing.
- Kar yağdığında hoşuma gidiyor.
- Tom hopes it won't snow tomorrow.
- Tom yarın kar yağmayacağını umuyor.
- According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
- Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
- It looks like it might snow.
- Kar yağacak gibi görünüyor.
- We have a lot of snow here in the winter.
- Burada kışın çok kar yağar.
- It never snows here.
- Burada asla kar yağmaz.
- It rarely snows here.
- Buraya nadiren kar yağar.
- It hardly ever snows here in the winter.
- Kışın burada neredeyse hiç kar yağmaz.
- It rained and even snowed yesterday.
- Dün yağmur ve hatta kar yağdı.
- It's probably going to be snowing tomorrow.
- Muhtemelen yarın kar yağacak.
- I believe it will snow tomorrow.
- Yarın kar yağacağına inanıyorum.
- Is it going to snow tonight?
- Bu gece kar yağacak mı?
- It will snow tomorrow according to the weather forecast.
- Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
- According to the weather reports, it will snow tomorrow.
- Hava durumu raporlarına göre yarın kar yağacak.
- It's going to snow today.
- Bugün kar yağacak.
- Does it often snow in the winter here?
- Kışın buraya sık kar yağar mı?
- It snowed all last night.
- Gece boyunca kar yağdı.
- Since the climate here is very mild, it seldom snows here even in the winter.
- Burada iklim çok ılıman olduğu için kışın bile nadiren kar yağar.
- It snowed in Jerusalem.
- Kudüs'e kar yağdı.
- We have a lot of snow in the winter.
- Kışın çok kar yağar.
- Never before has there been so much snow.
- Daha önce hiç bu kadar kar yağmamıştı.
- We have had more snow than usual this winter.
- Bu kış normalden daha fazla kar yağdı.
- It began snowing just now.
- Az önce kar yağmaya başladı.
- I had a bad cold, and to make matters worse, it began snowing.
- Kötü üşütmüştüm ve daha da kötüsü kar yağmaya başlamıştı.
- We will soon be having snow.
- Yakında kar yağacak.
- It's very unlikely to snow tomorrow.
- Yarın kar yağması pek mümkün değil.
- Tom wondered how Mary could be so sure that it was going to snow.
- Tom, Mary'nin kar yağacağından nasıl bu kadar emin olabildiğini merak etti.
- Does it snow much in winter?
- Kışın çok kar yağar mı?
Show More (308)
|