smallest - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
smallest en küçük adj.
  • Their lives were malignly regulated down to the smallest detail.
  • Hayatları en küçük ayrıntısına kadar kötü bir şekilde düzenlendi.
  • Even its smallest movements were likely to keep you awake at night.
  • En küçük hareketleri bile sizi geceleri uykusuz bırakabilir.
  • Our objective should therefore be the smallest risk, which does not mean the smallest quantity.
  • Bu nedenle hedefimiz en küçük miktar anlamına gelmeyen en küçük risk olmalıdır.
Show More (45)
smallest çok küçük adj.
  • Moncalvo is the smallest Italian city.
  • Moncalvo çok küçük bir İtalyan şehridir.
Show More (-2)