|
- What exactly is being taught to these youngsters in schools?
- Bu gençlere okullarda tam olarak ne öğretiliyor?
- Universities, schools and the offices of the League for Democracy must finally be reopened.
- Üniversiteler, okullar ve Demokrasi için Birlik ofisleri nihayet yeniden açılmalıdır.
- It also supports the reliability of mutual recognition by establishing networks between all European art schools.
- Ayrıca tüm Avrupa sanat okulları arasında ağlar kurarak karşılıklı tanınmanın güvenilirliğini destekler.
- The requirement to balance the budget will mean less money for hospitals and schools.
- Bütçeyi dengeleme zorunluluğu hastaneler ve okullar için daha az para anlamına gelecektir.
- It is therefore essential to improve links between clubs and schools.
- Bu nedenle kulüpler ve okullar arasındaki bağlantıların geliştirilmesi elzemdir.
- We are always saying that this constitution should be able to be read in schools.
- Biz her zaman bu anayasanın okullarda okunabilmesi gerektiğini söylüyoruz.
- The schools were only shut for two days and the number of new cases quickly petered out.
- Okullar sadece iki gün kapalı kaldı ve yeni vaka sayısı hızla azaldı.
- The schools must be open and healthcare must be secure.
- Okullar açık olmalı ve sağlık hizmetleri güvenli olmalıdır.
- We must be vigilant in monitoring what is happening through our schools and in society in general.
- Okullarımızda ve genel olarak toplumda neler olup bittiğini izlemek konusunda uyanık olmalıyız.
- We went back up a narrow pathway, past churches and schools that had been destroyed.
- Yıkılmış kilise ve okulların yanından geçerek dar bir patikadan geri döndük.
- They destroyed the ministries, the schools, the infrastructures, the archives; everything.
- Bakanlıkları, okulları, altyapıları, arşivleri, her şeyi yok ettiler.
- PCs can be found in many households, schools, colleges and offices.
- PC'ler birçok evde, okulda, kolejde ve ofiste bulunabilir.
- We also need new systems in schools, however.
- Bununla birlikte okullarda da yeni sistemlere ihtiyacımız var.
- This is how schools will be able to benefit and learn from each other’s expertise.
- Okullar bu şekilde birbirlerinin uzmanlıklarından faydalanabilecek ve öğrenebileceklerdir.
- Secondly, there is virtual twinning of schools.
- İkinci olarak okulların sanal olarak eşleştirilmesi söz konusudur.
- They require special schools and special arrangements, to name but one example.
- Örnek vermek gerekirse özel okullara ve özel düzenlemelere ihtiyaç duyarlar.
- Schools must provide pupils with these skills, as they do in the case of reading and writing.
- Okullar, tıpkı okuma ve yazmada olduğu gibi öğrencilere bu becerileri kazandırmalıdır.
- Roads are under-utilised, we are withdrawing police stations and closing down little churches and schools.
- Yollar yeterince kullanılmıyor, karakolları geri çekiyoruz ve küçük kilise ve okulları kapatıyoruz.
- There is a clear demand for better computer resources in Irish schools.
- İrlanda okullarında daha iyi bilgisayar kaynaklarına yönelik açık bir talep vardır.
- It seems to me that these new procedural techniques could also be used to make appreciable progress in schools.
- Bana öyle geliyor ki bu yeni prosedür teknikleri okullarda da kayda değer ilerleme sağlamak için kullanılabilir.
- Schools are well placed to bridge the digital divide.
- Okullar dijital uçurumu kapatmak için iyi bir konumdadır.
- So they will pay out for the elephants, instead of paying for schools or hospitals.
- Böylece okullar veya hastaneler için ödeme yapmak yerine filler için ödeme yapacaklar.
- Schools in many Member States organise important optional activities after the school day has officially finished.
- Birçok Üye Devletteki okullar, okul günü resmi olarak bittikten sonra önemli isteğe bağlı etkinlikler düzenlemektedir.
- Many schools have been shut, depriving a significant proportion of the school age-group of the chance to study.
- Birçok okul kapatılmış ve okul çağındaki nüfusun önemli bir kısmı okuma şansından mahrum bırakılmıştır.
- We have massive amounts of asbestos hidden in our workplaces, homes, schools and hospitals.
- İşyerlerimizde, evlerimizde, okullarımızda ve hastanelerimizde saklı büyük miktarda asbest var.
- We are always saying that this constitution should be able to be read in schools.
- Her zaman bu anayasanın okullarda okunabilmesi gerektiğini söylüyoruz.
- Apart from schools, this also affects the citizens and society as a whole.
- Bu durum okulların yanı sıra vatandaşları ve toplumun genelini de etkilemektedir.
- Sport in schools involves more than just learning sports.
- Okullarda spor, sadece spor öğrenmekten daha fazlasını içerir.
- Today, girls' schools are again vulnerable to attacks by fundamentalists.
- Bugün kız okulları köktendincilerin saldırılarına karşı yine savunmasız durumdadır.
- There are hardly any schools, hardly any infrastructure and corruption is rife.
- Neredeyse hiç okul yok, neredeyse hiç altyapı yok ve yolsuzluk yaygın.
- I have seen this in many schools that I have visited in connection with the COMENIUS programme.
- COMENIUS programıyla bağlantılı olarak ziyaret ettiğim pek çok okulda bunu gördüm.
- The title of 'Year of Education through Sport' is intended to restrict the events to schools.
- Spor Yoluyla Eğitim Yılı' başlığı, etkinlikleri okullarla sınırlandırmayı amaçlamaktadır.
- It concerns twinning schools via the Internet, which was, in fact, requested by the Barcelona Council.
- Aslında Barselona Konseyi tarafından talep edilen internet üzerinden okulların eşleştirilmesi ile ilgilidir.
- It concerns twinning schools via the Internet, which was, in fact, requested by the Barcelona Council.
- Bu program, aslında Barselona Konseyi tarafından talep edilen okulların internet üzerinden eşleştirilmesi ile ilgilidir.
- This will soon be extended to children in schools in the candidate countries.
- Bu uygulama yakında aday ülkelerdeki okullardaki çocukları da kapsayacak şekilde genişletilecektir.
- There is a clear demand for better computer resources in Irish schools.
- İrlanda okullarında daha iyi bilgisayar kaynakları için açık bir talep vardır.
- The main focus of the e-Learning programme will be the e-twinning of schools.
- E-Öğrenme programının ana odağı okulların e-twinning'i olacaktır.
- The universities and schools are closed to Russian.
- Üniversiteler ve okullar Ruslara kapalı.
- The second point is the importance of encouraging twinning between schools.
- İkinci nokta, okullar arasında eşleştirmenin teşvik edilmesinin önemidir.
- The public services too, such as hospitals, schools and trams, use a lot of electricity.
- Hastaneler, okullar ve tramvaylar gibi kamu hizmetleri de çok fazla elektrik kullanmaktadır.
- This is where sports clubs can play a complementary, supporting role for schools.
- İşte bu noktada spor kulüpleri okullar için tamamlayıcı ve destekleyici bir rol oynayabilir.
- It is, therefore, essential to improve links between clubs and schools.
- Bu nedenle, kulüpler ve okullar arasındaki bağlantıların geliştirilmesi çok önemlidir.
- We have massive amounts of asbestos hidden in our workplaces, homes, schools and hospitals.
- İşyerlerimizde, evlerimizde, okullarımızda ve hastanelerimizde saklı büyük miktarlarda asbest bulunmaktadır.
- This survey shows that 92 out of every 100 pupils in Swedish schools have not even tried drugs.
- Bu araştırma İsveç okullarındaki her 100 öğrenciden 92'sinin uyuşturucuyu hiç denemediğini gösteriyor.
- The second point is the importance of encouraging twinning between schools.
- İkinci husus ise okullar arasında eşleştirmenin teşvik edilmesinin önemidir.
- In our schools, it is inevitable that the mother tongue is the official language, the first language.
- Okullarımızda ana dilin resmi dil, birinci dil olması kaçınılmazdır.
- They destroyed the ministries, the schools, the infrastructures, the archives; everything.
- Bakanlıkları, okulları, altyapıları, arşivleri; her şeyi yok ettiler.
- As far as second-chance schools are concerned, I had my doubts.
- İkinci şans okulları söz konusu olduğunda, şüphelerim vardı.
- Secondly, there is virtual twinning of schools.
- İkinci olarak, okulların sanal olarak eşleştirilmesi söz konusudur.
- We are very well aware that the Afghan version of the Koranic schools has nothing to do with education.
- Kur'an okullarının Afgan versiyonunun eğitimle hiçbir ilgisi olmadığını çok iyi biliyoruz.
- They require special schools and special arrangements, to name but one example.
- Sadece bir örnek vermek gerekirse, özel okullar ve özel düzenlemeler gerektirirler.
- The questionnaires were given to the participants in places such as public transportation, schools and trade centers.
- Anketler katılımcılara toplu taşıma araçları, okullar ve alışveriş merkezleri gibi yerlerde verildi.
- The questionnaires were given to the participants in places such as public transportation, schools and trade centers.
- Anketler, toplu taşıma araçları, okullar ve alışveriş merkezleri gibi yerlerde katılımcılara verilmiştir.
- Obtain recent maps of each community and check out reasonably priced hotels or motels near the schools.
- Her topluluğun güncel haritalarını edinin ve okulların yakınındaki makul fiyatlı otel veya motelleri inceleyin.
- The questionnaires were given to the participants in places such as public transportation, schools and trade centers.
- Anketler katılımcılara toplu taşıma, okul, AVM'ler gibi yerlerde uygulanmıştır.
- How many schools are there in this village?
- Bu köyde kaç tane okul var?
- Some go in groups organized by their schools, but most go in twos and threes.
- Bazıları okulları tarafından organize edilen gruplar halinde gider, ancak çoğu ikişerli ve üçerli olarak gider.
- One can't expect everything from schools.
- Her şeyi okullardan bekleyemezsiniz.
- One can't expect everything from schools.
- Her şey okullardan beklenemez.
- Why do our schools look like prisons?
- Neden okullarımız hapishaneye benziyor?
- Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.
- 1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.
- They should teach this in schools.
- Bunu okullarda öğretmeliler.
- All in all, how many different schools have you attended?
- Toplamda kaç farklı okula gittiniz?
- One can't expect everything from schools.
- Her şeyi okullardan bekleyemeyiz.
- Red circles on the map mark schools.
- Harita üzerindeki kırmızı daireler okulları gösterir.
- Tom thinks that schools should teach children to obey authority.
- Tom, okulların çocuklara otoriteye itaat etmeyi öğretmesi gerektiğini düşünüyor.
- Bullying in schools is a serious problem.
- Zorbalık, okullarda ciddi bir sorundur.
- Both are great schools.
- İkisi de harika okullar.
- Which schools stem from Buddhist thought?
- Hangi okullar Budist düşünceden kaynaklanıyor?
- No schools for the deaf existed in that era.
- O dönemde işitme engelliler için okul yoktu.
- There are four schools in this town.
- Bu kasabada dört okul var.
- How many different schools have you attended in all?
- Toplamda kaç farklı okula gittiniz?
- Schools are closed for Christmas.
- Okullar Noel dolayısıyla kapalı.
- We have many schools.
- Bizim birçok okulumuz var.
- Because his family traveled from place to place, Cesar Chavez attended more than thirty schools as a child.
- Ailesi oradan oraya seyahat ettiği için Cesar Chavez çocukken otuzdan fazla okula gitti.
- Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.
- 1986'ya kadar İngiltere'deki okullarda çocukları kemer, sopa ve copla cezalandırmak yasaldı.
- Why is this being taught in schools?
- Bu neden okullarda öğretiliyor?
- The schools are closed today because of the snow.
- Kar nedeniyle okullar bugün kapalı.
- He changed schools last year.
- Geçen yıl okul değiştirdi.
- Some schools have banned students from wearing creepy clown costumes for Halloween.
- Bazı okullar öğrencilerin Cadılar Bayramı için ürkütücü palyaço kostümleri giymelerini yasakladı.
- There's not much difference between the two schools.
- İki okul arasında çok fark yok.
- Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
- Televizyon, önemli bir kültür kaynağı olabilir ve eğitim yayınları birçok okulda değer görmektedir.
- Schools will be closed today because of the snow.
- Kar yüzünden okullar bugün kapalı olacak.
- This is one of the oldest schools in Boston.
- Burası Boston'daki en eski okullardan biri.
- Many Brazilian schools observed a minute of silence in honor of the victims of the Realengo massacre.
- Brezilya'daki birçok okul Realengo katliamında ölenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
- Tom didn't even get into any of his safety schools.
- Tom banko gireceğini düşündüğü okullara bile giremedi.
- How many different schools have you attended?
- Kaç farklı okula gittiniz?
- Tom thinks schools should teach children to obey authority.
- Tom okulların çocuklara otoriteye itaat etmeyi öğretmeleri gerektiğini düşünüyor.
- All the schools are closed on that holiday.
- O tatilde tüm okullar kapalıdır.
- Most schools are closed today.
- Çoğu okul bugün kapalı.
- We have many schools.
- Bir sürü okulumuz var.
- Tom didn't even get into any of his safety schools.
- Tom her ihtimale karşı yazdığı okullardan birine bile giremedi.
- This is one of the best schools in the country.
- Burası ülkenin en iyi okullarından biri.
- I have to change schools.
- Okul değiştirmeliyim.
- French was the language of diplomacy, and because of this was taught in schools.
- Fransızca diplomasinin diliydi ve bu nedenle okullarda öğretildi.
- How many schools are there in this village?
- Bu köyde kaç okul var?
- French was the language of diplomacy, and because of this was taught in schools.
- Fransızca diplomasi diliydi ve bu nedenle okullarda öğretiliyordu.
- The ballboys and ballgirls all come from local schools.
- Top toplayıcı erkek ve kız çocukların hepsi yerel okullardan geliyor.
- There's a rivalry between our schools.
- Okullarımız arasında bir rekabet var.
- In Europe the schools start up in September.
- Avrupa'da okullar Eylül'de açılır.
- Schools will be closed today due to the weather.
- Hava koşulları nedeniyle okullar bugün kapalı olacak.
- Bullying in schools is a serious problem.
- Okullarda zorbalık ciddi bir problem.
- Tom thinks schools should teach children to obey authority.
- Tom, okulların çocuklara otoriteye itaat etmeyi öğretmesi gerektiğini düşünüyor.
- People established churches and schools there.
- İnsanlar orada kiliseler ve okullar kurdular.
- This is one of the best schools in the country.
- Bu ülkedeki en iyi okullardan biri.
- This should be taught in schools.
- Bu okullarda öğretilmeli.
- I have to transfer schools.
- Okul değiştirmeliyim.
- Schools will be closed today.
- Bugün okullar kapalı olacak.
- Schools will be closed today because of the snow.
- Kar nedeniyle bugün okullar kapalı olacak.
- Tom didn't even get into any of his safety schools.
- Tom garanti girerim diye düşündüğü vasat okulların bile hiçbirine giremedi.
- Schools and roads are services paid for by taxes.
- Okullar ve yollar vergilerle ödenen hizmetlerdir.
- Most schools are closed today.
- Bugün pek çok okul kapalı.
- Algeria has shut down schools to protect the nation from the coronavirus.
- Cezayir, ülkeyi koronavirüsten korumak için okulları kapattı.
- Schools are closed.
- Okullar kapandı.
- Schools don't teach the right things.
- Okullar doğru şeyleri öğretmiyor.
- What do you think of the lack of teachers in schools?
- Okullardaki öğretmen eksikliği hakkında ne düşünüyorsun?
- He changed schools last year.
- O geçen yıl okul değiştirdi.
- The schools are closed today because of the snow.
- Okullar bugün kardan dolayı kapalı.
- No schools for the deaf existed in that era.
- O dönemde sağırlar için okul yoktu.
- Schools are closed for Christmas.
- Noel nedeniyle okullar kapalıdır.
- There's a rivalry between our schools.
- Okullarımız arasında rekabet var.
- Why is this being taught in schools?
- Bu niye okullarda öğretiliyor?
- Schools will be closed on Monday.
- Pazartesi okullar kapalı olacak.
- Schools will be closed today due to the weather.
- Okullar hava nedeniyle bugün kapalı olacak.
- This should be taught in schools.
- Bu okullarda öğretilmelidir.
- There are a great number of schools in this city.
- Bu şehirde çok sayıda okul var.
- Our schools stink.
- Okullarımız kokuyor.
- Why do our schools look like prisons?
- Neden okullarımız hapishanelere benziyor?
- Tom and Mary go to different schools.
- Tom ve Mary farklı okullara giderler.
- Schools will be closed on Monday.
- Pazartesi günü okullar kapalı olacak.
- There are a great number of schools in this city.
- Bu şehirde çok sayıda okul vardır.
- Schools will be closed on Monday.
- Okullar pazartesi kapalı olacak.
- Tom thinks that schools should teach children to obey authority.
- Tom okulların çocuklara otoriteye itaat etmeyi öğretmeleri gerektiğini düşünüyor.
- What do you think of the lack of teachers in schools?
- Okullardaki öğretmen eksikliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
- He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.
- Okullarda kullanılmak üzere bir Japon folklor antolojisi derledi.
- They don't teach that in schools, but they should.
- Bunu okullarda öğretmiyorlar, ama öğretmeliler.
- Algeria has shut down schools to protect the nation from the coronavirus.
- Cezayir, halkı korona virüsünden korumak için okulları kapattı.
- Tom and Mary go to different schools.
- Tom ve Mary farklı okullara gidiyorlar.
- He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.
- O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi.
- Teaching spontaneous thinking is difficult in schools.
- Okullarda spontane düşünmeyi öğretmek zordur.
- Tom has been rejected by three schools.
- Tom üç okul tarafından reddedildi.
- Teaching spontaneous thinking is difficult in schools.
- Doğal düşünmeyi öğretmek okullarda zordur.
- Bullying in schools is a serious problem.
- Okullarda zorbalık ciddi bir sorundur.
- Schools will be closed today.
- Okullar bugün kapalı olacak.
- Why are they teaching this in schools?
- Okullarda niye bunu öğretiyorlar?
- Many schools are closed today because of the storm.
- Birçok okul bugün fırtına nedeniyle kapalı.
- One can't expect everything from schools.
- Biri okullardan her şeyi bekleyemez.
- Red circles on the map mark schools.
- Haritadaki kırmızı daireler okulları gösteriyor.
- Both are great schools.
- Her ikisi de harika okullar.
- Why is it not talked about in schools?
- Neden okullarda bunun hakkında konuşulmuyor?
- Schools were built.
- Okullar yapıldı.
- How many schools are there in your city?
- Şehrinizde kaç tane okul var?
- Schools will be closed on Monday.
- Pazartesi okullar kapanacak.
- There's not much difference between the two schools.
- İki okul arasında pek bir fark yok.
- Why are they teaching this in schools?
- Neden bunu okullarda öğretiyorlar?
- This is one of the best schools in the city.
- Bu, şehirdeki en iyi okullardan biri.
- Many schools are closed today because of the storm.
- Fırtına yüzünden bugün birçok okul kapalı.
- Schools were built.
- Okullar inşa edildi.
- The schools are closed today.
- Okullar bugün kapalı.
- Schools are closed.
- Okullar kapalı.
- He studied in various Islamic schools.
- Çeşitli İslami okullarda eğitim gördü.
- This is one of the best schools in the city.
- Burası şehirdeki en iyi okullardan biri.
- People established churches and schools there.
- İnsanlar orada kiliseler ve okullar kurdu.
- This is one of the oldest schools in Boston.
- Bu, Boston'daki en eski okullardan biridir.
Show More (161)
|
