1 |
realm |
alan |
n. |
|
- We believe this is especially necessary in the realm of trade policy.
- Bunun özellikle ticaret politikası alanında gerekli olduğuna inanıyoruz.
- We are firmly in the realm of intergovernmental work.
- Hükümetler arası çalışma alanında sağlam bir şekilde yer almaktayız.
- We are firmly in the realm of intergovernmental work.
- Hükümetler arası çalışma alanında sağlam bir şekilde yer alıyoruz.
- Architecture, engineering, the structure of buildings, are all in the realm of science.
- Mimarlık, mühendislik, binaların yapısı, hepsi bilim alanındadır.
- The European Union, of course, has no direct legislative powers in the realm of taxation.
- Elbette Avrupa Birliği'nin vergilendirme alanında doğrudan yasama yetkisi yoktur.
Show More (2)
|
2 |
realm |
dünya |
n. |
|
- She made outstanding contributions in the realm of public relations.
- Halkla ilişkiler dünyasında olağanüstü katkılarda bulunmuştur.
Show More (-2)
|
3 |
realm |
(hükümdarın yönettiği) ülke |
n. |
|
- The king vowed to protect everybody who lived within reach of his realm.
- Kral, ülkesinin sınırları içinde yaşayan herkesi korumaya yemin etti.
Show More (-2)
|
4 |
realm |
krallık |
n. |
|
- The king's realm was terrorized by a dragon.
- Kralın krallığı bir ejderha tarafından terörize edildi.
Show More (-2)
|
5 |
realm |
ülke |
n. |
|
- The king's realm was terrorized by a dragon.
- Kralın ülkesi bir ejderha tarafından terörize edildi.
Show More (-2)
|