qualify - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
qualify kalifiye olmak v.
  • It will take him at least two years to be qualified for that post.
  • Görev için kalifiye olması onun en az iki yılını alacak.
  • I don't believe Tom is qualified.
  • Tom'un kalifiye olduğuna inanmıyorum.
  • I don't think Tom is qualified.
  • Tom'un kalifiye olduğunu sanmıyorum.
Show More (1)
qualify hak kazanmak v.
  • The candidate countries, for their part, are making a huge, unprecedented effort to qualify for Union membership.
  • Aday ülkeler ise Birlik üyeliğine hak kazanmak için büyük ve benzeri görülmemiş bir çaba sarf etmektedir.
  • Turkey did not qualify in this year's World Cup.
  • Türkiye bu yılki Dünya Kupası'na katılmaya hak kazanamadı.
  • How early do I have to make a reservation to qualify for the discount?
  • İndirime hak kazanmak için ne kadar erken rezervasyon yapmalıyım?
Show More (0)
qualify yeterli kılmak v.
  • His skill qualifies him for the job.
  • Yeteneği onu bu iş için yeterli kılıyor.
  • His skill qualifies him for the job.
  • Onun yeteneği iş için onu yeterli kılıyor.
Show More (-1)
qualify nitelendirmek v.
  • I should like to qualify these principles by making a few comments on some of the individual issues.
  • Bazı münferit konulara ilişkin birkaç yorum yaparak bu ilkeleri nitelendirmek istiyorum.
Show More (-2)
qualify yeterli olmak v.
  • They said I wasn't qualified for the job.
  • İş için yeterli olmadığımı söylediler.
Show More (-2)