Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
volcanic rocks
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
puff
üflemek
v.
The man
puffed
smoke into her face.
Adam kadının yüzüne duman
üfledi.
Tom
puffed
on his pipe.
Tom piposunu
üfledi.
Tom
puffed
on his cigar.
Tom purosunu
üfledi.
Show More (0)
2
puff
esinti
n.
A
puff
of wind came and blew Curdken's hat far away.
Bir rüzgar
esintisi
geldi ve Curdken'in şapkasını uçurdu.
Show More (-2)