|
- Professional herbal practice associations and consumer groups support it across Europe.
- Profesyonel bitkisel uygulama dernekleri ve tüketici grupları Avrupa çapında bunu desteklemektedir.
- They had professional uniformed promotion girls distributing handfuls of tendentious propaganda.
- Profesyonel üniformalı tanıtım kızları avuç avuç yalan propaganda dağıtıyordu.
- Another aspect of the same subject is the mobility of professional labour and professional categories of workers.
- Aynı konunun bir başka yönü de profesyonel işgücünün ve profesyonel kategorilerdeki çalışanların hareketliliğidir.
- I am pleading for professional realism as to how we evaluate these things.
- Bunları nasıl değerlendirdiğimiz konusunda profesyonel gerçekçilik için yalvarıyorum.
- That is why we support the proposal to lay down minimum requirements for the training of professional drivers.
- Bu nedenle profesyonel sürücülerin eğitimi için asgari gerekliliklerin belirlenmesine yönelik teklifi destekliyoruz.
- In other words, with all the protection and professional qualifications that this entails.
- Başka bir deyişle bunun gerektirdiği tüm koruma ve profesyonel niteliklerle birlikte.
- This is relevant not only to professional drivers but to all of us who drive on European roads.
- Bu sadece profesyonel sürücüler için değil, Avrupa yollarında araç kullanan hepimiz için geçerlidir.
- The sector is itself looking for good professional drivers.
- Sektörün kendisi de iyi profesyonel sürücüler arıyor.
- The questions are also professional.
- Sorular da profesyoneldir.
- They had professional uniformed promotion girls distributing handfuls of tendentious propaganda.
- Profesyonel üniformalı tanıtım kızları avuç avuç propaganda dağıtıyordu.
- At the same time, cross-border crime will increase as modern technology makes it increasingly professional.
- Aynı zamanda, modern teknolojinin giderek daha profesyonel hale getirmesiyle birlikte sınır ötesi suçlar da artacaktır.
- Sport and both professional and amateur football fulfil a broad, social function.
- Spor ve hem profesyonel hem de amatör futbol geniş bir sosyal işlevi yerine getirmektedir.
- The House has displayed little professional expertise in its voting behaviour.
- Meclis, oy verme davranışında çok az profesyonel uzmanlık sergilemiştir.
- The Karas report concerns professional pension funds.
- Karas raporu profesyonel emeklilik fonlarıyla ilgilidir.
- The compromise is that both Parliament and the Council have agreed on a qualified health professional.
- Uzlaşma, hem Parlamento'nun hem de Konsey'in nitelikli bir sağlık profesyoneli üzerinde anlaşmaya varmış olmasıdır.
- Professional controls are of crucial importance here.
- Profesyonel kontroller burada hayati önem taşıyor.
- However, in my view, this reaction overshoots the commercial goals pursued by professional clubs.
- Ancak benim görüşüme göre bu tepki, profesyonel kulüpler tarafından takip edilen ticari hedefleri aşmaktadır.
- I am rapporteur for these reports, I am a professional lawyer and I am producing a legal and political report.
- Ben bu raporların raportörüyüm, profesyonel bir avukatım ve hukuki ve siyasi bir rapor hazırlıyorum.
- The election was held in an open and almost professional manner, and included a press campaign.
- Seçim açık ve neredeyse profesyonel bir şekilde yapıldı ve bir basın kampanyasını da içeriyordu.
- The Council should have taken a more professional stance.
- Konsey daha profesyonel bir duruş sergilemeliydi.
- I also believe it is important to emphasise that the EBRD should be managed in a professional and efficient way.
- Ayrıca EBRD'nin profesyonel ve etkin bir şekilde yönetilmesi gerektiğini vurgulamanın önemli olduğuna inanıyorum.
- Sport and both professional and amateur football fulfil a broad, social function.
- Hem profesyonel hem de amatör futbol, sporla birlikte geniş ve sosyal bir işlevi yerine getirmektedir.
- We would not prevent professional footballers from playing in excess of 45 minutes per week, would we?
- Profesyonel futbolcuların haftada 45 dakikadan fazla oynamalarını engellemeyiz, değil mi?
- The head of the mission and his team did an extremely professional job.
- Misyon başkanı ve ekibi son derece profesyonel bir iş çıkardı.
- Unfortunately, however, we do not have an emergency response team, and we do not have a professional approach.
- Ancak ne yazık ki bir acil müdahale ekibimiz yok ve profesyonel bir yaklaşımımız da yok.
- We must also be grateful that we had a good supply of professional candidates.
- Ayrıca iyi bir profesyonel aday kaynağımız olduğu için de minnettar olmalıyız.
- The UN weapons inspectors have been readmitted to Iraq and are doing a professional and thorough job.
- BM silah denetçileri Irak'a yeniden kabul edildi ve profesyonel ve kapsamlı bir iş yapıyorlar.
- Professional sport fulfils this role too and has great social significance.
- Profesyonel spor da bu rolü yerine getirmektedir ve büyük bir sosyal öneme sahiptir.
- Firstly, the transport sector can become more professional.
- İlk olarak, taşımacılık sektörü daha profesyonel hale gelebilir.
- I would like to highlight the role of Dorte Schmidt-Brown and her incredible professional and personal integrity.
- Dorte Schmidt-Brown'un rolünü ve onun inanılmaz profesyonel ve kişisel dürüstlüğünü vurgulamak isterim.
- In other words, with all the protection and professional qualifications that this entails.
- Başka bir deyişle, bunun gerektirdiği tüm koruma ve profesyonel niteliklerle birlikte.
- It should properly distinguish between retail and professional investors.
- Perakende ve profesyonel yatırımcılar arasında uygun bir ayrım yapmalıdır.
- The best visibility is obtained by running an effective and professional operation.
- En iyi görünürlük, etkili ve profesyonel bir operasyon yürütmekle elde edilir.
- I am pleading for professional realism as to how we evaluate these things.
- Bunları nasıl değerlendirdiğimiz konusunda profesyonel bir gerçekçilik talep ediyorum.
- Does the committee understand that a whole range of professional equipment is involved here?
- Komite burada bir dizi profesyonel ekipmanın söz konusu olduğunu anlıyor mu?
- We should retain the current regulatory framework for the professional bond markets.
- Profesyonel tahvil piyasaları için mevcut düzenleyici çerçeveyi muhafaza etmeliyiz.
- They should not be forced to buy professional advice they neither need nor want.
- İhtiyaç duymadıkları ya da istemedikleri profesyonel tavsiyeleri satın almaya zorlanmamalıdırlar.
- Participants are not, on the whole, professional creatives.
- Katılımcılar genel olarak profesyonel yaratıcılar değildir.
- The job of a professional manager is not to like people.
- Profesyonel bir yöneticinin işi insanlardan hoşlanmak değildir.
- This could be a great opportunity for professional networking.
- Bu, profesyonel ağ oluşturma için muhteşem bir olanak sağlar.
- I've spent my entire professional career in the insurance industry.
- Tüm profesyonel kariyerimi sigortacılık alanında çalışarak geçirdim.
- We have a professional marketing manager to serve you.
- Size hizmet edecek profesyonel bir pazarlama müdürümüz var.
- This could be a great opportunity for professional networking.
- Bu, profesyonel ağ oluşturma konusunda harika bir fırsat olabilir.
- Please do not waste time on professional translation, and call us.
- Lütfen profesyonel çeviri için vakit kaybetmeyin ve bizi arayın.
- We have a professional marketing manager to serve you.
- Size hizmet etmeye hazır profesyonel bir satış müdürümüz var.
- I've spent my entire professional career in the insurance industry.
- Profesyonel kariyerimin tamamını sigortacılık alanında geçirdim.
- Participants are not, on the whole, professional creatives.
- Katılımcılar bütünüyle profesyonel kişiler değildir.
- This could be a great opportunity for professional networking.
- Bu, profesyonel ağ oluşturmak için harika bir olanak olabilir.
- Participants are not, on the whole, professional creatives.
- Katılımcılar genel olarak profesyonel yaratıcı değiller.
- We have a professional marketing manager to serve you.
- Size hizmet edecek profesyonel bir pazarlama yöneticimiz var.
- I've spent my entire professional career in the insurance industry.
- Profesyonel kariyerimin tümünü sigortacılık alanında geçirdim.
- The job of a professional manager is not to like people.
- Profesyonel bir yöneticinin işi insanları sevmek değildir.
- Fadil was a professional hitman.
- Fadıl profesyonel bir tetikçiydi.
- Our relationship is strictly professional.
- İlişkimiz tam anlamıyla profesyonel.
- Tom is a professional dancer.
- Tom profesyonel bir dansçı.
- Jamal seems very strong and professional.
- Jamal çok güçlü ve profesyonel görünüyor.
- Tom is a professional trainer.
- Tom profesyonel bir antrenör.
- Did you know that Tom used to be a professional baseball player?
- Tom'un eskiden profesyonel bir beyzbol oyuncusu olduğunu biliyor muydunuz?
- Professional translators often only translate into their own native language.
- Profesyonel çevirmenler genellikle sadece kendi ana dillerine çeviri yaparlar.
- Tom wanted to be a professional musician.
- Tom profesyonel bir müzisyen olmak istiyordu.
- Professional translators often only translate into their own native language.
- Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece kendi ana dillerine çeviri yapar.
- She's a professional cake decorator.
- O bir profesyonel pasta dekoratörüdür.
- I'm not a professional musician anymore.
- Ben artık profesyonel bir müzisyen değilim.
- Florence Nightingale is famous as the woman who began professional nursing.
- Florence Nightingale profesyonel hemşireliği başlatan kadın olarak ünlüdür.
- Did you know Tom used to be a professional baseball player?
- Tom'un eskiden profesyonel bir beyzbol oyuncusu olduğunu biliyor muydunuz?
- I used to be a professional musician.
- Profesyonel bir müzisyendim.
- They were professional killers.
- Onlar profesyonel katillerdi.
- He's a professional diver.
- O bir profesyonel dalgıç.
- Fadil thinks he's so strong and so professional.
- Fadil çok güçlü ve profesyonel olduğunu düşünüyor.
- Learn foreign languages with professional teachers!
- Profesyonel öğretmenlerle yabancı diller öğrenin!
- I used to be a professional musician.
- Eskiden profesyonel bir müzisyendim.
- One can say that Tom is a professional criminal.
- Biri Tom'un profesyonel bir suçlu olduğunu söyleyebilir.
- Racism and homophobia are still major problems in professional football.
- Irkçılık ve homofobi profesyonel futbolda hala önemli problemler.
- This is the job of a professional hitman.
- Bu, profesyonel bir tetikçinin işidir.
- The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
- Chicago Cubs, merkezi Chicago, Illinois'de bulunan profesyonel bir beyzbol takımıdır.
- For a professional, he gave a poor account of himself in today's game.
- Bir profesyonele göre bugünkü maçta çok kötü bir performans sergiledi.
- Racism and homophobia are still major problems in professional football.
- Irkçılık ve homofobi hala profesyonel futbolda önemli sorunlardır.
- Is that your professional opinion?
- O senin profesyonel görüşün mü?
- Tom isn't a professional.
- Tom bir profesyonel değil.
- I never really wanted to become a professional musician.
- Hiçbir zaman profesyonel bir müzisyen olmak istemedim.
- Tom is a professional, isn't he?
- Tom bir profesyonel, değil mi?
- Since the accident, Tom has given up hope of becoming a professional dancer.
- Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.
- Mary is a professional dancer.
- Mary profesyonel bir dansçıdır.
- Sami was a professional sailor.
- Sami profesyonel bir denizciydi.
- I'm telling you could be a professional drummer.
- Profesyonel bir davulcu olabileceğini söylüyorum.
- I was surprised when I found out that Tom used to be a professional golfer.
- Tom'un eskiden profesyonel bir golfçü olduğunu öğrendiğim zaman şaşırdım.
- This is Tom's second year playing professional baseball.
- Bu Tom'un profesyonel beyzbol oynadığı ikinci yıl.
- Tom didn't decide to become a professional singer until he was thirty.
- Tom otuz yaşına kadar profesyonel bir şarkıcı olmaya karar vermemişti.
- Tom is a real professional.
- Tom gerçek bir profesyonel.
- Tom became a professional golfer after he graduated from college.
- Tom üniversiteden mezun olduktan sonra profesyonel bir golfçü oldu.
- Both Tom and I are professional musicians.
- Tom da ben de profesyonel müzisyeniz.
- Tom is a professional football player.
- Tom profesyonel futbolcu.
- She's a professional cake decorator.
- O profesyonel bir pasta dekoratörü.
- Tom and I are both professional musicians.
- Tom ve ben her ikimiz de profesyonel müzisyeniz.
- I am a highly qualified professional.
- Ben yüksek nitelikli bir profesyonel değilim.
- Before the crash, Tom had been hoping to become a professional tennis player.
- Kazadan önce, Tom profesyonel bir tenis oyuncusu olmayı umuyordu.
- Your experience is favorable for your professional way of success.
- Deneyiminiz profesyonel başarı yolunuz için uygundur.
- Tom is a professional wrestler.
- Tom profesyonel bir güreşçi.
- Tom never really wanted to become a professional musician.
- Tom gerçekten profesyonel bir müzisyen olmak istemedi.
- I've always wanted to be a professional basketball player.
- Her zaman profesyonel bir basketbol oyuncusu olmak istemişimdir.
- Tom doesn't want to be a professional musician.
- Tom profesyonel bir müzisyen olmak istemiyor.
- Her acting is on the level of a professional.
- Oyunculuğu bir profesyonel seviyesinde.
- Dan is a highly trained professional investigator.
- Dan yüksek eğitimli profesyonel bir dedektif.
- I didn't know Tom used to be a professional musician.
- Tom'un profesyonel bir müzisyen olduğunu bilmiyordum.
- I'm telling you could be a professional drummer.
- Sana profesyonel bir davulcu olabileceğini söylüyorum.
- I never really wanted to become a professional musician.
- Gerçekten asla profesyonel bir müzisyen olmak istemedim.
- Many New Yorkers love their professional sporting teams.
- Birçok New Yorklu profesyonel spor takımlarını sever.
- Professional writers do not have a regular income.
- Profesyonel yazarların düzenli bir geliri yoktur.
- I was surprised when I found out that Tom used to be a professional golfer.
- Tom'un eskiden profesyonel bir golfçü olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım.
- They're professional singers.
- Onlar profesyonel şarkıcılar.
- Fadil was a professional hitman.
- Fadıl profesyonel bir tetikçiymiş.
- The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
- Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.
- A professional thief can jimmy a car door in no time.
- Profesyonel bir hırsız bir arabanın kapısını hemen açabilir.
- Tom and I are both professional musicians.
- Tom ve ben ikimiz de profesyonel müzisyeniz.
- Tom used to dream of playing professional baseball.
- Tom profesyonel beyzbol oynamayı hayal ederdi.
- I am not a professional.
- Ben bir profesyonel değilim.
- Since the accident, Tom has given up hope of becoming a professional dancer.
- Kazadan beri Tom profesyonel bir dansçı olma umudunu yitirdi.
- Fadil thinks he's so strong and so professional.
- Fadıl kendini çok güçlü ve çok profesyonel sanıyor.
- Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
- Profesyonel çevirmenler genellikle tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk veya tıp.
- To become a professional banjo player, you need to spend thousands of hours practicing.
- Profesyonel bir banjo sanatçısı olmak için binlerce saat pratik yapmanız gerekir.
- Tom was a true professional.
- Tom gerçek bir profesyoneldi.
- I've always wanted to be a professional basketball player.
- Ben hep profesyonel bir basketbol oyuncusu olmak istedim.
- Our relationship is entirely professional.
- İlişkimiz tamamen profesyonel.
- My son wants to be a professional golfer.
- Oğlum profesyonel bir golfçü olmak istiyor.
- Tom is a professional football player.
- Tom profesyonel bir futbol oyuncusudur.
- Tom is, one might say, a professional criminal.
- Tom'un profesyonel bir suçlu olduğu söylenebilir.
- Tom is a professional boxer.
- Tom profesyonel bir boksör.
- Our relationship is strictly professional.
- İlişkimiz tamamen profesyonel.
- He's a professional diver.
- O profesyonel bir dalgıç.
- Some people don't approve of professional baseball.
- Bazı insanlar profesyonel beyzbolu onaylamıyor.
- Many New Yorkers love their professional sporting teams.
- Birçok New Yorklu kendi profesyonel spor takımlarını sever.
- This is the job of a professional hitman.
- Bu profesyonel bir tetikçinin işidir.
- They were very professional.
- Çok profesyonellerdi.
- I could've been a professional basketball player.
- Profesyonel bir basketbol oyuncusu olabilirdim.
- How much does it usually cost to go to a professional basketball game?
- Profesyonel bir basketbol maçına gitmek genelde ne kadara mal olur?
- Some people don't approve of professional baseball.
- Bazı insanlar profesyonel beyzbolü tasvip etmiyor.
- In my circle of friends there are two people who are professional singers.
- Arkadaş çevremde profesyonel şarkıcı olan iki kişi var.
- Mary was very impressed with the professional appearance of her new outfit.
- Mary yeni kıyafetinin profesyonel görünümünden çok etkilendi.
- Fadil was a professional hitman.
- Fadıl profesyonel bir kiralık katildi.
- You're a professional now.
- Sen artık bir profesyonelsin.
- I've never been to a professional baseball game.
- Hiç profesyonel bir beyzbol maçına gitmedim.
- The Indian girl in the film isn't a professional actress.
- Filmdeki Hintli kız profesyonel bir oyuncu değil.
- I hired a professional to repair the stove.
- Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel tuttum.
- I'm a professional photographer.
- Ben profesyonel bir fotoğrafçıyım.
- Tom is a professional magician.
- Tom profesyonel bir sihirbaz.
- Professional cyclists usually ride in pelotons.
- Profesyonel bisikletçiler genellikle ana grupta bisiklet kullanırlar.
- I didn't know Tom used to be a professional musician.
- Tom'un eskiden profesyonel bir müzisyen olduğunu bilmiyordum.
- Tom is a professional wrestler.
- Tom profesyonel bir güreşçidir.
- Tom is a professional negotiator.
- Tom profesyonel bir müzakereci.
- Tom is a professional driver.
- Tom profesyonel bir sürücüdür.
- As a young girl, Mary wanted to become a professional tennis player.
- Bir genç kız olarak, Mary profesyonel bir tenis oyuncusu olmak istiyordu.
- Both Tom and I are professional musicians.
- Hem Tom hem de ben profesyonel müzisyeniz.
- Tom didn't decide to become a professional singer until he was thirty.
- Tom otuzuna kadar profesyonel bir şarkıcı olmaya karar vermedi.
- As a young girl, Mary wanted to become a professional tennis player.
- Genç bir kızken Mary profesyonel bir tenis oyuncusu olmak istiyordu.
- He is almost professional.
- O neredeyse profesyonel.
- He is almost professional.
- Neredeyse profesyonel.
- She's a professional photographer.
- O profesyonel bir fotoğrafçıdır.
- Tom is a true professional.
- Tom gerçek bir profesyoneldir.
- Tom wanted to become a professional baseball player.
- Tom profesyonel bir beyzbol oyuncusu olmak istedi.
- Tom is a professional killer.
- Tom profesyonel bir katil.
- Layla did a professional job.
- Leyla profesyonel bir iş çıkardı.
- Tom is a professional driver.
- Tom profesyonel bir şofördür.
- Tom did a professional job.
- Tom profesyonel bir iş çıkardı.
- They're professional singers.
- Onlar profesyonel şarkıcı.
- This is Tom's second year playing professional baseball.
- Bu Tom'un profesyonel beyzbol oynadığı ikinci yılı.
- The house is being painted by a professional.
- Ev bir profesyonel tarafından boyanıyor.
- Tom used to be a professional baseball player.
- Tom eskiden profesyonel bir beyzbol oyuncusuydu.
- Tom and I are professional musicians.
- Tom ve ben profesyonel müzisyenleriz.
- Tom became a professional dancer in his early thirties.
- Tom otuzlu yaşlarının başında profesyonel bir dansçı oldu.
- Tom never really wanted to become a professional musician.
- Tom hiçbir zaman profesyonel bir müzisyen olmak istemedi.
- Tom is a professional dancer.
- Tom profesyonel bir dansçıdır.
- You need a professional to translate this.
- Bunu çevirmek için bir profesyonele ihtiyacınız var.
- Tom is a professional boxer.
- Tom profesyonel bir boksördür.
- I hired a professional to repair the stove.
- Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.
- I've always wanted to be a professional musician.
- Her zaman profesyonel bir müzisyen olmak istemişimdir.
- Tom is a professional trainer.
- Tom profesyonel bir çalıştırıcıdır.
- Tom is a professional bodybuilder.
- Tom profesyonel bir vücut geliştirmeci.
- Tom is a professional.
- Tom bir profesyoneldir.
- He made it clear that he had no intention of becoming a professional football player.
- Profesyonel bir futbolcu olmaya niyeti olmadığını açıkça belirtti.
- Her acting is on the level of a professional.
- Onun oyunculuğu profesyonel düzeydedir.
- Many, if not most, professional translators only translate into their native language.
- Profesyonel çevirmenlerin çoğu olmasa da birçoğu sadece kendi ana dillerine çeviri yapar.
- Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
- Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
- Tom is a true professional.
- Tom gerçek bir profesyonel.
- Is that your professional opinion?
- Bu senin profesyonel görüşün mü?
- Tom is quite professional.
- Tom oldukça profesyonel.
- A professional thief can jimmy a car door in no time.
- Profesyonel bir hırsız bir araba kapısını bir levye ile zaman kaybetmeden açabilir.
- I'm a responsible, hardworking, and, above all, professional person.
- Ben sorumluluk sahibi, çalışkan ve her şeyden önce profesyonel biriyim.
- I'm a professional photographer.
- Profesyonel bir fotoğrafçıyım.
- Tom is a professional.
- Tom bir profesyonel.
- Learn foreign languages with professional teachers!
- Profesyonel öğretmenlerle yabancı dil öğren!
- He's a professional photographer.
- O profesyonel bir fotoğrafçı.
- Tom is quite professional.
- Tom oldukça profesyoneldir.
- Tom wanted to become a professional baseball player.
- Tom profesyonel bir beyzbolcu olmak istiyordu.
- Tom is a professional athlete.
- Tom profesyonel bir atlet.
- I've always wanted to be a professional musician.
- Ben hep profesyonel bir müzisyen olmak istedim.
- Tom is a professional photographer.
- Tom profesyonel bir fotoğrafçı.
- Did you know Tom used to be a professional baseball player?
- Tom'un profesyonel bir beyzbol oyuncusu olduğunu biliyor muydun?
- Did you know that Tom used to be a professional baseball player?
- Tom'un profesyonel bir beyzbol oyuncusu olduğunu biliyor muydun?
- Tom is a professional skateboarder.
- Tom profesyonel bir kaykaycı.
- Tom is a professional baseball player.
- Tom profesyonel bir beyzbol oyuncusudur.
- I am a professional photographer.
- Ben profesyonel bir fotoğrafçıyım.
- How much does it usually cost to go to a professional basketball game?
- Profesyonel bir basketbol maçına gitmek genellikle ne kadara mal oluyor?
- Tom is a professional skateboarder.
- Tom profesyonel bir kaykaycıdır.
- Tom has always wanted to be a professional musician.
- Tom her zaman profesyonel bir müzisyen olmak istedi.
- I am not a professional.
- Ben profesyonel değilim.
- Learn foreign languages with professional teachers!
- Profesyonel öğretmenlerle yabancı dil öğrenin!
- Tom is a professional trainer.
- Tom profesyonel bir eğitmen.
- I am a highly qualified professional.
- Ben yüksek nitelikli bir profesyonelim.
- In my circle of friends there are two people who are professional singers.
- Arkadaşlarımın arasında iki tane profesyonel şarkıcı var.
- Mary is a professional surfer.
- Mary profesyonel bir sörfçüdür.
- Tom used to be a professional baseball player.
- Tom profesyonel beyzbol oyuncusuydu.
- Tom is, one might say, a professional criminal.
- Biri Tom'un profesyonel bir suçlu olduğunu söyleyebilir.
- I know that in professional life,personal feelings should be put aside.
- Profesyonel hayatta kişisel duyguların bir kenara bırakılması gerektiğini biliyorum.
- Tom wants to be a professional musician.
- Tom profesyonel bir müzisyen olmak istiyor.
- Tom is a professional basketball player.
- Tom profesyonel bir basketbolcudur.
- Tom is a professional hockey player.
- Tom profesyonel bir hokey oyuncusudur.
- Your experience is favorable for your professional way of success.
- Tecrübeleriniz profesyonel basari yolunuz için elverisli.
- Layla did a professional job.
- Leyla profesyonel bir iş yaptı.
- Dan is a highly trained professional investigator.
- Dan hayli eğitimli profesyonel bir araştırmacıdır.
- Tom knows a lot of professional baseball players.
- Tom çok sayıda profesyonel beyzbol oyuncusu tanır.
- Tom is a professional magician.
- Tom profesyonel bir sihirbazdır.
- Professional cyclists usually shave their legs.
- Profesyonel bisikletçiler genellikle bacaklarını tıraş ederler.
- Tom is a professional basketball player.
- Tom profesyonel bir basketbol oyuncusu.
- One can say that Tom is a professional criminal.
- Tom'un profesyonel bir suçlu olduğu söylenebilir.
- You are a professional, but I am an amateur.
- Sen bir profesyonelsin ama ben bir amatörüm.
- Tom is a professional driver.
- Tom profesyonel bir şoför.
- Professional athletes spend hours training.
- Profesyonel sporcular saatlerce antrenman yapar.
- Tom knows a lot of professional baseball players.
- Tom birçok profesyonel beyzbol oyuncusu tanıyor.
- Professional cyclists usually ride in pelotons.
- Profesyonel bisikletçiler genellikle peloton halinde sürerler.
- Tom says he's no longer interested in working as a professional musician.
- Tom artık profesyonel bir müzisyen olarak çalışmakla ilgilenmediğini söylüyor.
- Tom is a professional killer.
- Tom bir profesyonel katil.
- Tom and Mary are professional musicians.
- Tom ve Mary profesyonel müzisyenler.
- Before the crash, Tom had been hoping to become a professional tennis player.
- Kazadan önce Tom profesyonel bir tenis oyuncusu olmayı umuyordu.
- Tom is a professional musician.
- Tom profesyonel bir müzisyen.
- I always wanted to be a professional singer.
- Hep profesyonel şarkıcı olmayı istemişimdir.
- I always wanted to be a professional singer.
- Her zaman profesyonel bir şarkıcı olmak istedim.
- I'm not a professional musician anymore.
- Artık profesyonel bir müzisyen değilim.
- Tom isn't a professional musician.
- Tom profesyonel bir müzisyen değil.
- Tom isn't a professional.
- Tom profesyonel değil.
- Tom did a professional job.
- Tom profesyonel bir iş yaptı.
- You play the guitar quite like a professional, don't you?
- Gitarı tam bir profesyonel gibi çalıyorsun, değil mi?
- Mary is a professional makeup artist.
- Mary profesyonel bir makyaj sanatçısı.
- Mary is a professional surfer.
- Mary profesyonel bir sörfçü.
- Tom has always wanted to be a professional musician.
- Tom her zaman profesyonel bir müzisyen olmak istemiştir.
Show More (241)
|