Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
position classification
space-frame roof
abwehrsystem
knightless
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
pick up speed
hızlanmak
v.
The car started to
pick up speed.
Araba
hızlanmaya
başladı.
It took you a while to
pick up speed,
but now you're really hitting your stride.
Hızlanman
biraz zaman aldı, ama şimdi gerçekten adım atıyorsun.
The car continued to
pick up speed.
Araba
hızlanmaya
devam etti.
Show More (0)
2
pick up speed
hız kazanmak
v.
It was not until Parliament became vociferous on the subject that the investigations
picked up speed.
Soruşturmaların
hız kazanması,
Parlamento'nun konuyla ilgili sesini yükseltmesine kadar sürdü.
Show More (-2)