peacefully - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
peacefully barışçıl bir şekilde adv.
  • That is what will make us more efficient, especially when it comes to resolving the problem peacefully.
  • Bizi daha etkin kılacak olan da budur, özellikle de sorunu barışçıl bir şekilde çözmek söz konusu olduğunda.
  • The Commission was pleased to see how peacefully the electoral process took place.
  • Komisyon, seçim sürecinin ne kadar barışçıl bir şekilde gerçekleştiğini görmekten memnuniyet duymuştur.
  • To participate in peacefully reuniting a once fractured Europe is a remarkable privilege.
  • Bir zamanlar parçalanmış olan Avrupa'nın barışçıl bir şekilde yeniden birleşmesine katılmak olağanüstü bir ayrıcalıktır.
Show More (6)
peacefully barış içinde adv.
  • Only through an agreement based on equality can two peoples find a way to live peacefully as good neighbours.
  • Sadece eşitliğe dayalı bir anlaşma yoluyla iki halk iyi komşular olarak barış içinde yaşamanın bir yolunu bulabilir.
  • The peoples of Europe are united there in all their cultural richness and live peacefully together.
  • Avrupa halkları tüm kültürel zenginlikleriyle orada birleşmiş ve barış içinde bir arada yaşamaktadır.
  • This minority has however lived peacefully alongside the Muslim majority for decades.
  • Ancak bu azınlık on yıllardır Müslüman çoğunluğun yanında barış içinde yaşamaktadır.
Show More (5)
peacefully güzel güzel adv.
  • Tom slept peacefully as the underground train rattled on its way.
  • Metro treni yolunu sarsarken Tom güzel güzel uyudu.
Show More (-2)