|
- I need papers, a job - some peace and quiet.
- Evraklara, işe, biraz huzura ve sessizliğe ihtiyacım var.
- I need papers, a job - some peace and quiet.
- Evraklara, işe ihtiyacım var, biraz huzur ve sessizlik.
- I need papers, a job - some peace and quiet.
- Evraklara, bir işe, biraz huzur ve sükunete ihtiyacım var.
- I caught Tom going through my papers.
- Tom'u evraklarımı karıştırırken yakaladım.
- Tom keeps his important papers in a safety deposit box.
- Tom önemli evraklarını kiralık kasada saklıyor.
- Please hand your papers in now.
- Lütfen evraklarını şimdi teslim et.
- Please look through these papers at your leisure.
- Lütfen boş vaktinde bu evrakları incele.
- I asked them to sign the papers.
- Onların evrakları imzalamasını istedim.
- I know where Tom keeps his important papers.
- Tom'un önemli evraklarını nerede tuttuğunu biliyorum.
- I know where Tom keeps his important papers.
- Tom'un önemli evraklarını nerede sakladığını biliyorum.
- I signed the papers.
- Evrakları imzaladım.
- The spy burned the papers.
- Hafiye evrakı yaktı.
- He didn't even look over the papers.
- Evraklara bakmadı bile.
- I asked Tom to sign the papers.
- Tom'un evrakları imzalamasını istedim.
- Please hand in your papers by the last day of this month.
- Lütfen, bu ayın son gününe kadar evraklarını teslim et.
- Hand in your papers.
- Evrakını teslim et.
- All the papers were taped up and kept in the safe.
- Bütün evraklar bantlanmış ve kasada saklanmış.
- Hand in your papers at once.
- Evraklarını derhal teslim et.
- He finished sorting the papers.
- O, evrakları sınıflandırmayı bitirdi.
- The lock on my drawer had been tampered with and some of my papers were missing.
- Benim çekmecenin kilidi kurcalanmıştı ve benim evraklardan bazıları eksikti.
- Will you look over these papers?
- Bu evraklara göz atar mısın?
- Here are my papers.
- İşte evraklarım.
- All the papers were taped up and kept in the safe.
- Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.
- Tom keeps his important papers in a brown leather case.
- Tom önemli evraklarını kahverengi bir deri çantada tutar.
- Look over the papers, please.
- Lütfen evrakları gözden geçirin.
- Would you please have a look at these papers?
- Lütfen bu evraklara bir göz atar mısın?
- I lost my papers.
- Evraklarımı kaybettim.
- We are supposed to hand in our papers by today.
- Evraklarımızı bugün teslim etmemiz gerekiyor.
- Could you take a look at these papers?
- Şu evraklara göz atabilir misin?
- Please look at these papers carefully.
- Lütfen bu evraklara dikkatlice bak.
- We had to show our papers at the security desk.
- Güvenlik masasında evraklarımızı göstermek zorundaydık.
- The lock on my drawer had been tampered with and some of my papers were missing.
- Çekmecemin kilidi kurcalanmıştı ve bazı evraklarım kayıptı.
- Can you gather all of the papers together?
- Evrakların hepsini bir araya toplar mısın?
- He could not sign official papers.
- Resmî evrakları imzalayamadı.
- Turn your papers in.
- Evraklarınızı teslim edin.
- Your papers seem to be in order.
- Evrakınız düzgün görünüyor.
- Tom keeps his important papers in a safety deposit box.
- Tom önemli evraklarını güvenli bir kasada saklıyor.
- Please hand in the papers at the entrance.
- Lütfen girişte evrakları teslim edin.
- Some important papers are missing from the files.
- Dosyalarda bazı önemli evraklar eksik.
- Have you finished the papers?
- Evrakları bitirdiniz mi?
- He took a glance at the papers.
- O, evraklara bir göz attı.
- Could you take a look at these papers?
- Şu evraklara göz atabilir misiniz?
- Tom keeps his important papers in a brown leather case.
- Tom önemli evraklarını kahverengi deri bir çantada saklıyor.
- Did you sign the papers?
- Evrakları imzaladın mı?
- I signed the papers.
- Ben evrakları imzaladım.
Show More (42)
|
|
- Our rapporteurs and committee chairmen can often get hold of the relevant papers.
- Raportörlerimiz ve komite başkanlarımız genellikle ilgili belgelere ulaşabilirler.
- I should like to ask you to support both of these papers on amending the Rules of Procedure and on the agreement itself.
- İç Tüzüğün değiştirilmesi ve anlaşmanın kendisine ilişkin bu iki belgeyi desteklemenizi rica ediyorum.
- This analysis resulted in the Commission papers presented in March 2001.
- Bu analiz, Mart 2001'de sunulan Komisyon belgeleri ile sonuçlanmıştır.
- There are papers to this effect in the Council.
- Konseyde bu yönde belgeler bulunmaktadır.
- So Parliament has an opportunity to present an opinion on both papers.
- Dolayısıyla Parlamento her iki belge hakkında da görüş bildirme fırsatına sahiptir.
- Developing countries' own poverty reduction policies are the foundation for these country-strategy papers.
- Gelişmekte olan ülkelerin kendi yoksulluğu azaltma politikaları, bu ülke strateji belgelerinin temelini oluşturmaktadır.
- Mr Cornillet suggested that we should not take the two papers together.
- Bay Cornillet iki belgeyi birlikte ele almamamızı önerdi.
- Some position papers incorrectly state that shipments of waste are banned.
- Bazı görüş belgelerinde yanlış bir şekilde atık sevkiyatının yasaklandığı belirtiliyor.
- So Parliament has an opportunity to present an opinion on both papers.
- Böylece Parlamento her iki belge hakkında da görüş bildirme fırsatına sahip olacaktır.
- Leaks are a regular occurrence as soon as papers leave my office.
- Belgeler ofisimden çıkar çıkmaz düzenli olarak sızıntılar meydana geliyor.
- The Commission has just announced that it is going to table further papers following the attacks of 11 September.
- Komisyon, 11 Eylül saldırılarının ardından yeni belgeleri masaya yatıracağını açıkladı.
- Blocks away is a dangerous park, a black market for drugs, weapons, and counterfeit immigration papers.
- Birkaç blok ötede tehlikeli bir park, uyuşturucu, silah ve sahte göçmenlik belgeleri için bir karaborsa var.
- He had access to the papers.
- Onun belgelere erişim hakkı vardı.
- I asked Tom to sign the papers.
- Tom'dan belgeleri imzalamasını istedim.
- Tom signed the divorce papers.
- Tom boşanma belgelerini imzaladı.
- Tom keeps his important papers in a safety deposit box.
- Tom önemli belgelerini bir kasada saklıyor.
- The papers contained false information.
- Belgeler yanlış bilgi içeriyordu.
- I lost my papers.
- Belgelerimi kaybettim.
- I asked him to sign the papers.
- Ondan, belgeleri imzalamasını rica ettim.
- My papers were in that box.
- Benim belgelerim o kutudaydı.
- The Panama Papers show how a Panamanian law firm helped its clients set up shell companies in tax havens around the world.
- Panama Belgeleri, Panamalı bir hukuk firmasının müşterilerinin dünyanın dört bir yanındaki vergi cennetlerinde paravan şirketler kurmasına nasıl yardımcı olduğunu gösteriyor.
- Tom was looking through some papers.
- Tom bazı belgeleri gözden geçiriyordu.
- Tom keeps his important papers in a safety deposit box.
- Tom önemli belgelerini bir kiralık kasada saklıyor.
- Sami signed a few papers this morning.
- Sami bu sabah birkaç belge imzaladı.
- Will you hand the papers around?
- Belgeleri dolaştırır mısın?
- Have you finished the papers?
- Belgeleri tamamladın mı?
- Some important papers are missing from the files.
- Dosyadaki bazı önemli belgeler kayıp.
- Don't leave the papers!
- Belgeleri bırakmayın!
Show More (25)
|