outset

"outset" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	outset i.	baş
2	Genel	outset i.	başlangıç
3	Genel	outset i.	geri çekilen gelgit akıntısı
4	Genel	outset i.	(kitap, dergi arasına konan) ek sayfa
Computer
5	Bilgisayar	outset s.	dışa doğru
Medical
6	Medikal	outset i.	başlangıç

"outset" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	at the outset zf.	başta
I mentioned this contradiction at the outset. Bu çelişkiden en başta bahsetmiştim. More Sentences
Colloquial
2	Konuşma Dili	at the outset expr.	başlangıçta
I should like at the outset to thank the honourable Member for her excellent report on Albania. Başlangıçta Sayın Üyeye Arnavutluk hakkındaki mükemmel raporu için teşekkür etmek isterim. More Sentences
3	Konuşma Dili	at the outset expr.	en başında
You should have mentioned it at the outset. Bunu en başında söylemeliydin. More Sentences
Idioms
4	Deyim	from the outset expr.	en başından beri
It should be pointed out that from the outset the Commission was receptive to Parliament and the Ombudsman. Komisyonun en başından beri Parlamento ve Ombudsmana karşı anlayışlı olduğu belirtilmelidir. More Sentences
Politics
5	Siyasal	at the outset expr.	başlangıçta
At the outset I would like to congratulate both rapporteurs on the presentation of their reports. Başlangıçta her iki raportörü de raporlarını sunmalarından dolayı tebrik etmek isterim. More Sentences
General
6	Genel	outset [scotland] i.	ekime yeni açılmış arazinin çevrelenmesi
7	Genel	from the outset zf.	başlangıçtan beri
8	Genel	at the outset zf.	öncelikle
9	Genel	at the outset zf.	öncelikli olarak
10	Genel	at the outset zf.	ilk önce
Phrases
11	İfadeler	at/from the outset expr.	başında/başından
12	İfadeler	at/from the outset expr.	en başında/en başından
13	İfadeler	at/from the outset expr.	başlangıcında/başlangıcından
Colloquial
14	Konuşma Dili	at the outset expr.	başlangıcında
Idioms
15	Deyim	at/from the outset (of something) expr.	(bir şeyin) başında/başından
16	Deyim	at/from the outset (of something) expr.	(bir şeyin) en başında/en başından
17	Deyim	at/from the outset (of something) expr.	(bir şeyin) başlangıcında/başlangıcından
Automotive
18	Otomotiv	outset wheel i.	negatif kayıklığa sahip jant