Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
end stage
(fotoğrafın bir parçasının) baskı sırasında kimyasallarla maskeleyerek yoğunluğunu azaltmak
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
nudge
dürtmek
v.
We have to
nudge
him to do the right thing.
Doğru şeyi yapması için onu
dürtmeliyiz.
Tom
nudged
Mary with his elbow.
Tom dirseğiyle Mary'yi
dürttü.
Tom
nudged
Mary.
Tom Mary'yi
dürttü.
Tom
nudged
Mary with his elbow.
Tom, dirseğiyle Mary'yi
dürttü.
Tom
nudged
me to go ahead.
Tom devam etmem için beni
dürttü.
Tom gently
nudged
Mary.
Tom nazikçe Mary'yi
dürttü.
Show More (3)
2
nudge
hafifçe dürtmek
v.
Tom gently
nudged
Mary.
Tom, Mary'yi
hafifçe dürttü.
We have to
nudge
him to do the right thing.
Onun doğru şeyi yapması için
hafifçe dürtmek
zorundayız.
Show More (-1)