legislature - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
legislature yasama organı n.
  • There is no independence of the judiciary or of the legislature.
  • Yargının ya da yasama organının bağımsızlığı söz konusu değildir.
  • Cooperation with the legislature is absolutely essential for good financial management.
  • İyi bir mali yönetim için yasama organı ile işbirliği kesinlikle gereklidir.
  • We have a mutual desire to see the necessary revision of the regulation within this legislature.
  • Bu yasama organı içerisinde yönetmeliğin gerekli revizyonunu görmek konusunda ortak bir arzumuz var.
Show More (2)
legislature yasama meclisi n.
  • For example, in poor provinces such as Misiones, the members of the provincial legislature earn more than an MEP.
  • Örneğin, Misiones gibi yoksul illerde il yasama meclisi üyeleri bir AP üyesinden daha fazla kazanmaktadır.
  • We are the only supranational directly elected legislative house in existence.
  • Var olan tek uluslarüstü doğrudan seçilmiş yasama meclisi biziz.
Show More (-1)