lasting - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
lasting kalıcı adj.
  • It is in all our interests to make real and lasting progress.
  • Gerçek ve kalıcı bir ilerleme kaydetmek hepimizin çıkarınadır.
  • Without a lasting solution for the north-east, the country will suffer disruption and people will be uprooted.
  • Kuzeydoğu için kalıcı bir çözüm bulunmadığı takdirde, ülke kesintiye uğrayacak ve insanlar yerlerinden olacaklardır.
  • Legitimate and lasting partnerships should never be put under threat.
  • Meşru ve kalıcı ortaklıklar asla tehdit altına sokulmamalıdır.
Show More (33)