1 |
illegality |
yasadışılık |
n. |
|
- It adds up to a permanent state of violence and unpunished illegality.
- Kalıcı bir şiddet ve cezalandırılmayan yasadışılık durumuna yol açıyor.
- I should like to finish off with a comment on illegality.
- Sözlerimi yasadışılıkla ilgili bir yorum yaparak bitirmek istiyorum.
- It adds up to a permanent state of violence and unpunished illegality.
- Bu da kalıcı bir şiddet ve cezalandırılmayan yasadışılık halini beraberinde getiriyor.
- It is proven that illegality leads to marginalisation.
- Yasadışılığın marjinalleşmeye yol açtığı kanıtlanmıştır.
- I should like to finish off with a comment on illegality.
- Yasadışılıkla ilgili bir yorumla bitirmek istiyorum.
Show More (2)
|
2 |
illegality |
hukuka aykırı olma |
n. |
|
- The lawyer argued against the illegality of the proposed legislation.
- Avukat önerilen yasanın hukuka aykırı olduğunu savundu.
Show More (-2)
|
3 |
illegality |
kanunsuzluk |
n. |
|
- The court prosecuted him for his various illegalities.
- Mahkeme, adamı çeşitli kanunsuzlukları yüzünden yargıladı.
Show More (-2)
|
4 |
illegality |
hukuka aykırılık |
n. |
|
- Will the Commission see to it that this illegality is remedied in the near future?
- Komisyon yakın gelecekte bu hukuka aykırılığın giderilmesini sağlayacak mı?
Show More (-2)
|