hop - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
hop atlamak v.
  • Don't waste time hopping between different servers.
  • Farklı sunucular arasında atlayarak zaman kaybetmeyin.
  • He put his bags in the trunk, then hopped in the car and drove off.
  • Çantalarını bagaja koyup arabasına atladı ve gitti.
  • Tom hopped in the backseat.
  • Tom arka koltuğa atladı.
Show More (4)
hop zıplamak v.
  • A squirrel is hopping over the mossy logs.
  • Bir sincap yosunlu kütüklerin üzerinde zıplıyordu.
  • Sami hopped from the bed.
  • Sami yataktan zıpladı.
  • An ash-colored rabbit appeared and as soon as I drew near, it hopped and ran into the woods again.
  • Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu.
Show More (1)