Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
bonbonmacherin
clinical practice
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
have a break
mola vermek
v.
They're
having a break
at the moment.
Onlar şu anda bir
mola veriyorlar.
I
had a break
down.
Mola verdim.
What time do you
have a break?
Ne zaman
mola verirsin?
They're
having a break
at the moment.
Şu anda
mola veriyorlar.
What time do you
have a break?
Ne zaman
mola veriyorsunuz?
Show More (2)
2
have a break
ara vermek
v.
We cannot, though,
have a break,
as that would disrupt the timetable.
Yine de
ara veremeyiz,
çünkü bu takvimi bozar.
We cannot, though,
have a break,
as that would disrupt the timetable.
Yine de
ara veremeyiz,
çünkü bu zaman çizelgesini bozar.
Show More (-1)