Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
signal de rappel général
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
hard core
sert çekirdek
n.
However, what really stands out is the
hard core
of specific competencies.
Bununla birlikte, asıl öne çıkan şey, belirli yetkinliklerin
sert çekirdeğidir.
Where will the real
hard core
of the European Union come from, if not from here?
Avrupa Birliği'nin gerçek
sert çekirdeği
buradan gelmeyecekse nereden gelecek?
Show More (-1)
2
hard core
çekirdek
n.
This is not really a question of creating a
hard core.
Bu gerçekten de sert bir
çekirdek
yaratma meselesi değildir.
Show More (-2)