|
- The Council has met us halfway as regards another point, namely the labelling of flavourings.
- Konsey bir başka konuda yani tatlandırıcıların etiketlenmesi konusunda bizi yarı yolda bıraktı.
- That shows that we are meeting your people and their interests halfway!
- Bu, halkınızla ve onların çıkarlarıyla yarı yolda buluştuğumuzu gösterir!
- That shows that we are meeting your people and their interests halfway!
- Bu, halkınızla ve onların çıkarlarıyla yarı yolda buluştuğumuzu gösteriyor!
- It is now for the Council to meet us halfway.
- Şimdi Konsey'in bizi yarı yolda bırakmaması gerekiyor.
- That is what is also called meeting each other halfway at the expense of fisheries.
- Buna balıkçılık pahasına birbirlerini yarı yolda karşılamak da deniyor.
- The Council has met us halfway as regards another point, namely the labelling of flavourings.
- Konsey bir başka konuda, yani tatlandırıcıların etiketlenmesi konusunda bizi yarı yolda bıraktı.
- Perhaps there is some sort of half-way status which Taiwan could be granted.
- Belki de Tayvan'a tanınabilecek bir tür yarı yol statüsü vardır.
- We need to meet each other half way.
- Birbirimizi yarı yolda bırakmamalıyız.
- Don't give up halfway.
- Yarı yolda pes etmeyin.
- Tom and Mary are probably halfway to Boston by now.
- Tom ve Mary şu an muhtemelen Boston’a yarı yoldadır.
- Don't give up halfway.
- Yarı yolda pes etme.
- Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.
- Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.
Show More (9)
|
