1 |
grammatical |
gramer |
adj. |
|
- He made a few grammatical mistakes.
- Birkaç gramer hatası yaptı.
- This is an archaic grammatical construction.
- Bu arkaik bir gramer yapısıdır.
- There's a grammatical mistake in that clause.
- Bu cümlede bir gramer hatası var.
- This grammatical construction is archaic.
- Bu gramer yapısı arkaiktir.
- This grammatical construction is no longer in use.
- Bu gramer yapısı artık kullanılmıyor.
- There are no grammatical mistakes in this sentence.
- Bu cümlede hiç gramer hatası yok.
- If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.
- Cümleler için bir pazar olsaydı, gramer spekülasyonlarımız birdenbire mantıklı olurdu.
- Tom made a few grammatical mistakes.
- Tom birkaç gramer hatası yaptı.
- I cannot express enough the importance of grammatical accuracy.
- Gramer doğruluğunun önemini yeterince ifade edemem.
Show More (6)
|
2 |
grammatical |
kurallı |
adj. |
|
- Does English have grammatical rules?
- İngilizcenin gramer kuralları var mı?
Show More (-2)
|
3 |
grammatical |
gramer kurallarına uygun |
adj. |
|
- You should try to produce grammatical sentences.
- Gramer kurallarına uygun cümleler kurmaya çalışmalısın.
Show More (-2)
|
4 |
grammatical |
dilbilgisel |
adj. |
|
- This grammatical construction is no longer in use.
- Bu dilbilgisel yapı artık kullanılmıyor.
Show More (-2)
|