|
- The girls went fishing today, Alla caught a big one.
- Kızlar bugün balığa gittiler, Alla büyük bir tane yakaladı.
- I went fishing again last weekend.
- Geçen hafta sonu yine balığa gittim.
- Are you sure you don't want to go fishing with us?
- Bizimle balığa gitmek istemediğine emin misin?
- He would often go fishing on Sunday.
- Pazar günü sık sık balığa giderdi.
- We go fishing from time to time.
- Zaman zaman balığa gideriz.
- I didn't go fishing with Tom last weekend.
- Geçen hafta sonu Tom'la balığa gitmedim.
- Tom let Mary go fishing by herself.
- Tom, Mary'nin tek başına balığa gitmesine izin verdi.
- We go fishing once in a while.
- Arada bir balığa gideriz.
- I go fishing every week.
- Her hafta balığa giderim.
- He often went fishing on Sundays when the weather was good.
- Pazar günleri hava güzel olduğunda sık sık balığa giderdi.
- Do you want to go fishing with me?
- Benimle balığa gitmek ister misin?
- I almost went fishing yesterday.
- Dün neredeyse balığa gidiyordum.
- I went fishing with Tom last weekend.
- Geçen hafta sonu Tom'la balığa gittik.
- I should've let Tom go fishing.
- Tom'un balığa gitmesine izin vermeliydim.
- Tom never liked to go fishing.
- Tom balığa gitmeyi hiç sevmedi.
- Do you want to go fishing tomorrow?
- Yarın balığa gitmek ister misin?
- I never liked going fishing.
- Balığa gitmekten hiç hoşlanmadım.
- Tom suggested that we go fishing tomorrow.
- Tom yarın balığa gitmemizi teklif etti.
- Tom didn't know who Mary was planning to go fishing with.
- Tom, Mary'nin kiminle balığa gitmeyi planladığını bilmiyordu.
- She's going fishing.
- Balığa gidiyor.
- We go fishing together once in a while.
- Ara sıra beraber balığa gideriz.
- Tom doesn't go fishing much now, but he used to a lot.
- Tom artık pek balığa gitmiyor ama eskiden çok giderdi.
- Tom and I went fishing yesterday.
- Tom ve ben dün balığa gittik.
- He's going fishing.
- O, balığa gidiyor.
- He would go fishing in spite of our warning.
- Uyarımıza rağmen balığa gidecekti.
- Not everyone who goes fishing catches fish.
- Balığa giden herkes balık tutmaz.
- I go fishing whenever I get the chance.
- Fırsat buldukça balığa gidiyorum.
- Tom and I go fishing together every summer.
- Tom ve ben her yaz birlikte balığa gideriz.
- I go fishing whenever I get the chance.
- Ne zaman fırsatım olsa balığa giderim.
- We go fishing together once in a while.
- Arada bir birlikte balığa gideriz.
- Tom has gone fishing.
- Tom balığa gitti.
- On Sunday he often went fishing.
- Pazar günleri sık sık balığa giderdi.
- I went fishing with them.
- Onlarla balığa gittim.
- I don't go fishing anymore.
- Artık balığa gitmiyorum.
- Tom likes to go fishing alone.
- Tom yalnız balığa gitmeyi seviyor.
- Aren't you going fishing this afternoon?
- Bu öğleden sonra balığa gitmeyecek misin?
- All I ever wanted to do was to go fishing.
- Tek istediğim balığa gitmekti.
- I should've let you go fishing.
- Balığa gitmene izin vermeliydim.
- On Sundays, we would get up early and go fishing.
- Pazar günleri erken kalkıp balığa giderdik.
- Tom has gone fishing again.
- Tom tekrar balığa gitti.
- Tom wanted to go fishing.
- Tom balığa gitmek istedi.
- I'm not in the mood to go fishing.
- Balığa gitme havasında değilim.
- I'd love to go fishing with you this weekend.
- Bu hafta sonu seninle balığa gitmek isterim.
- I think Tom went fishing with Mary.
- Sanırım Tom, Mary ile balığa gitti.
- Tom suggested we go fishing tomorrow.
- Tom yarın balığa gitmemizi önerdi.
- Tom is going fishing.
- Tom balığa gidiyor.
- I would rather stay at home than go fishing.
- Balığa gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
- Why do you want to go fishing?
- Neden balığa gitmek istiyorsun?
- Let's go fishing.
- Hadi balığa gidelim.
- Let's go fishing with Tom.
- Tom'la balığa gidelim.
- Neither Tom nor Mary has gone fishing recently.
- Ne Tom ne de Mary son zamanlarda balığa gitmedi.
- I often go fishing with them.
- Onlarla sık sık balığa giderim.
- As a child I often went fishing with my father.
- Çocukken sık sık babamla birlikte balığa gittim.
- Sami went fishing today.
- Sami bugün balığa gitti.
- Nobody says you can't go fishing.
- Kimse balığa gidemezsin demedi.
- I frequently go fishing with Tom on weekends.
- Hafta sonları Tom'la sık sık balığa gideriz.
- If you go fishing tomorrow, I will, too.
- Yarın balığa giderseniz, ben de giderim.
- The bad weather prevented me from going fishing.
- Kötü hava balığa gitmemi engelledi.
- I used to go fishing quite often, but now I rarely go.
- Eskiden sık sık balığa giderdim ama artık nadiren gidiyorum.
- They went fishing.
- Balığa gittiler.
- Tom left to go fishing shortly before dawn.
- Tom şafaktan kısa bir süre önce balığa gitmek için ayrıldı.
- I'm going fishing with Tom next weekend.
- Gelecek hafta sonu Tom'la balığa gideceğiz.
- Tom has probably gone fishing again.
- Tom muhtemelen yine balığa gitmiştir.
- Nobody said you couldn't go fishing.
- Kimse balığa gidemezsin demedi.
- Tom may have gone fishing by himself.
- Tom tek başına balığa gitmiş olabilir.
- Tom must've gone fishing by himself.
- Tom tek başına balığa gitmiş olmalı.
- Neither Tom nor Mary has gone fishing recently.
- Ne Tom ne de Mary son zamanlarda balığa gitti.
- Tom must've gone fishing.
- Tom balığa gitmiş olmalı.
- I didn't go fishing.
- Balığa gitmedim.
- He's going fishing.
- Balığa gidiyor.
- If you go fishing tomorrow, I'll go, too.
- Yarın balığa gidersen, ben de giderim.
- Let's go fishing together sometime.
- Bir ara birlikte balığa gidelim.
- My father and I go fishing once in a while.
- Babam ve ben arada bir balığa gideriz.
- I should've let them go fishing.
- Balığa gitmelerine izin vermeliydim.
- Do you want to go fishing tomorrow?
- Yarın balığa gitmek istiyor musun?
- If it were Sunday today, we would go fishing.
- Eğer bugün Pazar olsaydı, balığa giderdik.
- I know a guy who goes fishing almost every weekend.
- Neredeyse her hafta sonu balığa giden bir adam tanıyorum.
- I told Tom that I wasn't interested in going fishing with him.
- Tom'a onunla balığa gitmek istemediğimi söyledim.
- Let's go fishing tomorrow.
- Yarın balığa gidelim.
- I'd rather stay at home than go fishing.
- Balığa gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
- Tom and I could go fishing together.
- Tom ve ben birlikte balığa gidebiliriz.
- I have no interest in going fishing with you.
- Seninle balığa gitmek istemiyorum.
- Tom went fishing today.
- Tom bugün balığa gitti.
- How did you know Tom was going to go fishing today?
- Tom'un bugün balığa gideceğini nereden biliyordun?
- He would often go fishing on Sunday.
- Pazar günleri sık sık balığa giderdi.
- He went fishing in between.
- O, arada balığa gitti.
- I want to go fishing.
- Balığa gitmek istiyorum.
- All I want to do is go fishing.
- Tek istediğim balığa gitmek.
- I'd rather stay home than go fishing.
- Balığa gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
- Tom has gone fishing again.
- Tom yine balığa gitti.
- It is a fine day and I feel like going fishing.
- Güzel bir gün ve balığa gitmek istiyorum.
- On Sunday, we would get up early go fishing.
- Pazar günleri erken kalkıp balığa giderdik.
- Tom likes to go fishing on the weekends.
- Tom hafta sonları balığa gitmekten hoşlanır.
- If today was Sunday, I would go fishing.
- Bugün Pazar olsaydı, balığa giderdim.
- Tom didn't go fishing.
- Tom balığa gitmedi.
- Sami and Layla went fishing.
- Sami ve Layla balığa gittiler.
- I often went fishing with Tom.
- Tom'la sık sık balığa giderdik.
- Why don't we go fishing?
- Neden balığa gitmiyoruz?
- Tom suggested that we go fishing tomorrow.
- Tom yarın balığa gitmemizi önerdi.
- Maybe we can go fishing next week.
- Belki haftaya balığa gideriz.
- Tom and Mary both went fishing yesterday.
- Tom ve Mary dün balığa gittiler.
- Tom used to go fishing with his father.
- Tom eskiden babasıyla balığa giderdi.
- Would you like to go fishing on Saturday afternoon?
- Cumartesi öğleden sonra balığa gitmek ister misin?
- Tom and I went fishing.
- Tom ve ben balığa gittik.
- It's fine day and I feel like going fishing.
- Güzel bir gün ve canım balığa gitmek istiyor.
- Tom and I often go fishing together.
- Tom ve ben sık sık birlikte balığa gideriz.
- Tom and Mary used to go fishing together, didn't they?
- Tom ve Mary eskiden birlikte balığa giderlerdi, değil mi?
- I often went fishing with him.
- Onunla sık sık balığa giderdim.
- They went fishing yesterday.
- Dün balığa gittiler.
- Tom never goes fishing anymore.
- Tom artık hiç balığa gitmiyor.
- Tom went fishing.
- Tom balığa gitti.
- I'm going fishing.
- Ben de balığa gidiyorum.
- I got up early this morning to go fishing.
- Bu sabah balığa gitmek için erken kalktım.
- We sometimes go fishing.
- Bazen balığa gideriz.
- I was hoping to go fishing today.
- Bugün balığa gitmeyi umuyordum.
- I like going fishing with my dad.
- Babamla balığa gitmeyi severim.
- Tom and Mary went fishing.
- Tom ve Mary balığa gittiler.
- Do you want to go fishing?
- Balığa gitmek ister misin?
Show More (115)
|
|
- All I want to do is go fishing.
- Tek istediğim balığa çıkmak.
- I like going fishing with my dad.
- Babamla balığa çıkmayı seviyorum.
- I went fishing with him.
- Onunla balığa çıktım.
- What do you say to going fishing with me?
- Benimle balığa çıkmaya ne dersin?
- Not everyone who goes fishing catches fish.
- Balığa çıkan herkes balık tutmaz.
- I'd love to go fishing with you.
- Seninle balığa çıkmayı çok isterim.
- I'd love to go fishing with you.
- Seninle balığa çıkmak istiyorum.
- Are you sure you don't want to go fishing with us?
- Bizimle balığa çıkmak istemediğinden emin misin?
- I have no interest in going fishing with you.
- Seninle balığa çıkmak gibi bir niyetim yok.
- Tom used to go fishing with his father.
- Tom babasıyla balığa çıkardı.
- You aren't supposed to go fishing without a license.
- Lisansın olmadan balığa çıkmaman gerekiyor.
- I often go fishing.
- Sık sık balığa çıkıyorum.
- How would you like to go fishing this afternoon?
- Bu öğleden sonra balığa çıkmaya ne dersin?
- Maybe we can go fishing next week.
- Belki gelecek hafta balığa çıkabiliriz.
- Would you like to go fishing with me?
- Benimle balığa çıkmak ister misin?
- I was hoping to go fishing today.
- Bugün balığa çıkmayı umuyordum.
- I'm not in the mood to go fishing.
- Balığa çıkacak havada değilim.
- The heavy rain prevented us from going fishing.
- Şiddetli yağmur balığa çıkmamızı engelledi.
- Every other day he goes fishing.
- İki günde bir balığa çıkıyor.
- I'd love to go fishing with you this weekend.
- Bu hafta sonu seninle balığa çıkmayı çok isterim.
- I've never gone fishing at night.
- Hiç gece balığa çıkmadım.
- Tom and I might go fishing together.
- Tom ve ben birlikte balığa çıkabiliriz.
- It's fine day and I feel like going fishing.
- Güzel bir gün ve canım balığa çıkmak istiyor.
- Tom likes to go fishing on the weekends.
- Tom hafta sonları balığa çıkmayı seviyor.
- I'm going fishing with Tom next weekend.
- Önümüzdeki hafta sonu Tom ile balığa çıkıyorum.
- Where did you go fishing?
- Nerede balığa çıktınız?
- Maybe you and I could go fishing together sometime.
- Belki bir ara birlikte balığa çıkabiliriz.
- Tom never liked to go fishing.
- Tom balığa çıkmayı hiç sevmezdi.
- I don't go fishing very often.
- Çok sık balığa çıkmam.
- Do you know where Tom usually goes fishing?
- Tom'un genellikle nerede balığa çıktığını biliyor musun?
- Come along with me and go fishing.
- Benimle gel ve balığa çık.
- Would you like to go fishing with me this weekend?
- Bu hafta sonu benimle balığa çıkmak ister misin?
- The only thing I want to do is go fishing.
- Yapmak istediğim tek şey balığa çıkmak.
- Do you want to go fishing with me?
- Benimle balığa çıkmak ister misin?
- I'm going fishing with him.
- Onunla balığa çıkıyorum.
- I went fishing with her.
- Onunla balığa çıktım.
- Dad goes fishing whenever he's free.
- Babam ne zaman boş olsa balığa çıkar.
- I go fishing whenever I get the chance.
- Fırsat oldukça balığa çıkarım.
- I can't be going fishing all the time, I have to bring home the bacon.
- Sürekli balığa çıkamam, eve ekmek getirmeliyim.
- He goes fishing every other day.
- Her gün balığa çıkıyor.
- You shouldn't go fishing today.
- Bugün balığa çıkmamalıydın.
- I never liked going fishing.
- Balığa çıkmayı hiç sevmedim.
- He went fishing, but didn't catch anything.
- Balığa çıktı ama bir şey yakalayamadı.
- Tom likes to go fishing alone.
- Tom tek başına balığa çıkmayı seviyor.
- I went fishing this morning, but didn't catch anything.
- Bu sabah balığa çıktım ama bir şey yakalayamadım.
- You shouldn't have gone fishing today.
- Bugün balığa çıkmamalıydın.
- Did you catch anything the last time you went fishing?
- En son balığa çıktığında bir şey yakaladın mı?
- Tom suggested we go fishing tomorrow.
- Tom yarın balığa çıkmamızı önerdi.
- I don't go fishing very often anymore.
- Artık çok sık balığa çıkmıyorum.
- Tom might go fishing by himself.
- Tom kendi başına balığa çıkabilir.
- Tom often goes fishing on Sundays if the weather is good.
- Tom hava güzelse Pazar günleri sık sık balığa çıkar.
- How about going fishing with me?
- Benimle balığa çıkmaya ne dersin?
- You and Tom used to go fishing together, didn't you?
- Sen ve Tom eskiden birlikte balığa çıkardınız, değil mi?
Show More (50)
|