farsightedness - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
farsightedness ileri görüşlülük n.
  • In the face of positions which still differ widely, we will need clear thinking and farsightedness.
  • Hala büyük farklılıklar gösteren tutumlar karşısında net düşünmeye ve ileri görüşlülüğe ihtiyacımız olacak.
  • In the face of positions which still differ widely, we will need clear thinking and farsightedness.
  • Hâlâ büyük ölçüde farklı olan tutumlar karşısında net düşünme ve ileri görüşlülüğe ihtiyacımız olacak.
  • Now, nobody could doubt the validity and farsightedness of that decision, although at the time it was controversial.
  • O dönemde tartışmalı olsa da bu kararın geçerliliğinden ve ileri görüşlülüğünden kimse şüphe edemezdi.
Show More (1)