|
- You're faithful.
- Sen sadıksın.
- Tom has been a faithful friend.
- Tom sadık bir arkadaştı.
- Because dogs are more faithful than cats.
- Çünkü köpekler, kedilerden daha sadıktırlar.
- Translations are like lovers- the beautiful ones are never faithful, and the faithful ones are never beautiful.
- Çeviriler sevgililer gibidir; güzel olanlar asla sadık değildir ve sadık olanlar da asla güzel değildir.
- Broadly speaking, dogs are more faithful than cats.
- Genel olarak konuşursak köpekler kedilerden daha sadıktır.
- Tom is faithful.
- Tom sadık.
- Tom certainly believes Mary is faithful.
- Tom kesinlikle Mary'nin sadık olduğuna inanıyor.
- Our faithful servant died in the hospital.
- Bizim sadık hizmetçimiz hastanede öldü.
- All dogs are faithful.
- Tüm köpekler sadıktır.
- I'm faithful.
- Ben sadıkım.
- Her dog is not so much faithful as tame.
- Köpeği sadık değil, uysal.
- Our faithful servant died in the hospital.
- Sadık hizmetkarımız hastanede öldü.
- A faithful friend is a soul in two bodies.
- Sadık bir arkadaş iki vücutta bir ruhtur.
- A dog is a faithful animal, so it is said to be a friend of man.
- Köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insanın dostu oldukları söylenir.
- Diana has been a faithful friend.
- Diana sadık bir arkadaş oldu.
- All dogs are faithful.
- Bütün köpekler sadıktır.
- A dog is a faithful animal.
- Köpek sadık bir hayvandır.
- Because dogs are more faithful than cats.
- Çünkü köpekler kedilerden daha sadıktır.
- Are you faithful?
- Sen sadık mısın?
- Are you faithful?
- Sadık mısınız?
- Translations are like lovers- the beautiful ones are never faithful, and the faithful ones are never beautiful.
- Çeviriler sevgililer gibidir.Güzel olanlar sadık değildir ve sadık olanlar güzel değildir.
- A dog is a faithful animal, so it is said to be a friend of man.
- Bir köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insan dostu olduğu söylenir.
- Her dog is not so much faithful as tame.
- Köpeği evcil olduğu kadar sadık değil.
- Tom is faithful.
- Tom sadıktır.
- A faithful friend is a soul in two bodies.
- Sadık bir arkadaş, iki bedende bir ruhtur.
- He found a faithful friend.
- O sadık bir dost buldu.
- Dogs are faithful.
- Köpekler sadıktır.
- Broadly speaking, dogs are more faithful than cats.
- Genel olarak konuşursak, köpekler kedilerden daha sadıktır.
- He found a faithful friend.
- Sadık bir arkadaş buldu.
- He stared at the faithful miniature of the dinosaur.
- Dinozorun aslına sadık minyatürüne baktı.
- We're faithful.
- Biz sadığız.
- Diana has been a faithful friend.
- Diana sadık bir arkadaştı.
- My dog is very faithful.
- Köpeğim çok sadıktır.
- The statue of Hachiko, the faithful dog, stands in front of Shibuya Station.
- Sadık köpek Hachiko'nun heykeli Shibuya İstasyonu'nun önünde duruyor.
- Tom has been a faithful friend.
- Tom sadık bir arkadaş oldu.
- A dog is faithful.
- Bir köpek sadıktır.
- A dog is faithful.
- Köpek sadıktır.
- Broadly speaking, dogs are more faithful than cats.
- Genellikle, köpekler kedilerden daha sadıktırlar.
- Dogs are faithful animals.
- Köpekler sadık hayvanlardır.
- I'm faithful.
- Ben sadığım.
- The statue of Hachiko, the faithful dog, stands in front of Shibuya Station.
- Sadık köpek Hachiko'nun heykeli Şibuya İstasyonu önünde duruyor.
Show More (38)
|
