entertain - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
entertain eğlendirmek v.
  • Television must empower as well as entertain.
  • Televizyon eğlendirmenin yanı sıra güçlendirmelidir de.
  • We have child sports stars to entertain us as we watch television.
  • Televizyon izlerken bizi eğlendirecek çocuk spor yıldızlarımız var.
  • They put on a show to entertain their teachers.
  • Öğretmenlerini eğlendirmek için bir gösteri düzenlediler.
Show More (27)
entertain ağırlamak v.
  • They entertained us at dinner.
  • Bizi akşam yemeğinde ağırladılar.
  • They entertained us at dinner last night.
  • Dün akşam bizi yemekte ağırladılar.
  • They entertained us at dinner.
  • Akşam yemeğinde bizi ağırladılar.
Show More (1)
entertain (misafir) ağırlamak v.
  • We entertain so many people, it really was less than nothing.
  • O kadar çok insanı ağırlıyorduk ki, gerçekten de hiçbir şey sayılmazdı bu.
  • We entertain so many people, it really was less than nothing.
  • O kadar çok insanı ağırlıyoruz ki gerçekten de bu hiçbir şey sayılmazdı.
  • He is in charge of entertaining the foreign guests.
  • Yabancı konukları ağırlamaktan sorumlu.
Show More (0)
entertain oyalamak v.
  • Keep him entertained.
  • Onu oyala.
Show More (-2)