|
- They are not carnivores by nature and nor, therefore, must they be forced to eat meat.
- Doğaları gereği etobur değillerdir ve bu nedenle de et yemeye zorlanmamalıdırlar.
- People are going back to eating meat, and are again buying it cheaply.
- İnsanlar et yemeye geri dönüyor ve eti yine ucuza satın alıyor.
- Some animals, such as tigers, eat meat.
- Kaplanlar gibi bazı hayvanlar et yerler.
- I don't usually eat meat.
- Genelde et yemiyorum.
- I don't eat meat very often.
- Ben çok sık et yemem.
- Tom still doesn't eat meat.
- Tom hala et yemiyor.
- Do you still eat meat?
- Hâlâ et yiyor musun?
- I don't eat meat very often.
- Çok sık et yemem.
- I thought you said you didn't eat meat.
- Senin et yemediğini söylediğini sanıyordum.
- I almost never eat meat.
- Neredeyse hiç et yemem.
- Is it morally wrong to eat meat?
- Et yemek ahlaki açıdan yanlış mı?
- Tom said he didn't eat meat.
- Tom et yemediğini söylemişti.
- I think Tom doesn't eat meat.
- Bence Tom et yemiyor.
- Tom and Mary don't eat meat anymore.
- Tom ve Mary artık et yemiyorlar.
- Please tell me why you don't eat meat.
- Lütfen bana neden et yemediğinizi söyleyin.
- Tom used to eat meat.
- Tom et yerdi.
- We all know you don't eat meat.
- Hepimiz et yemediğini biliyoruz.
- I've decided to stop eating meat.
- Et yemeyi durdurmaya karar verdim.
- They can't eat meat because they're vegetarians.
- Onlar vejetaryen oldukları için et yemezler.
- I don't eat meat as much as I used to.
- Eskisi kadar et yemiyorum.
- I still don't eat meat.
- Hâlâ et yemiyorum.
- I will never eat meat again.
- Bir daha asla et yemeyeceğim.
- I've decided to stop eating meat.
- Et yemeyi bırakmaya karar verdim.
- I think Tom doesn't eat meat.
- Sanırım Tom et yemiyor.
- Some people don't eat meat.
- Bazı insanlar et yemezler.
- Does Tom still eat meat?
- Tom hâlâ et yiyor mu?
- Mary told me she doesn't eat meat.
- Mary bana et yemediğini söyledi.
- I only eat meat.
- Sadece et yiyorum.
- They eat meat once a week.
- Haftada bir kez et yiyorlar.
- I thought you said that you didn't eat meat.
- Et yemediğini söylediğini sanıyordum.
- I haven't eaten meat in years.
- Yıllarca et yemedim.
- More and more people are deciding to stop eating meat.
- Giderek daha fazla insan et yememeye karar veriyor.
- It never occurred to me that Tom might not eat meat.
- Tom'un et yemeyeceği hiç aklıma gelmedi.
- Nobody here eats meat.
- Burada kimse et yemiyor.
- That animal doesn't eat meat.
- O hayvan et yemez.
- Hindus don't eat meat, in particular beef, and they are mainly vegetarian in order to respect the animals' lives.
- Hindular et, özellikle de sığır eti yemezler ve hayvanların yaşamlarına saygı duymak için çoğunlukla vejetaryendirler.
- They eat meat on occasion.
- Ara sıra et yiyorlar.
- I don't eat meat very often.
- Ben çok sık et yemiyorum.
- Tom doesn't eat meat, does he?
- Tom et yemez, değil mi?
- The child is eating meat.
- Çocuk et yiyor.
- They eat meat on occasion.
- Onlar ara sıra et yerler.
- Tom said he didn't eat meat anymore.
- Tom artık et yemedğini söyledi.
- She doesn't eat meat, does she?
- Et yemiyor, değil mi?
- As a vegetarian, she doesn't eat meat.
- Bir vejetaryen olarak, et yemez.
- She stopped eating meat two years ago.
- İki yıl önce et yemeyi kesti.
- I don't think Tom knows why Mary doesn't eat meat.
- Tom'un Mary'nin neden et yemediğini bildiğini sanmıyorum.
- She gave up eating meat after reading a book about cruelty to animals.
- O hayvanlar üzerindeki zulüm hakkında bir kitap okuduktan sonra et yemeyi bıraktı.
- She doesn't eat meat, does she?
- O et yemez , değil mi?
- He doesn't eat meat, does he?
- O et yemez, değil mi?
- I seldom eat meat.
- Nadiren et yiyorum.
- Tom and Mary don't eat meat anymore.
- Tom ve Mary artık et yemiyor.
- Tom apparently doesn't eat meat.
- Tom görünüşe göre et yemiyor.
- I don't eat meat, but Tom does.
- Ben et yemem ama Tom yiyor.
- We all know you don't eat meat.
- Hepimiz et yemediğinizi biliyoruz.
- They won't eat meat.
- Et yemeyecekler.
- I don't eat meat every day.
- Ben her gün et yemem.
- Do you have many friends who don't eat meat?
- Et yemeyen çok arkadaşın var mı?
- They eat meat.
- Onlar et yiyorlar.
- Some people don't eat meat.
- Bazı insanlar et yemez.
- He told his friends that he never ate meat.
- Arkadaşlarına hiç et yemediğini söylemiş.
- I have several friends who don't eat meat.
- Et yemeyen birkaç arkadaşım var.
- They can't eat meat because they're vegetarians.
- Vejetaryen oldukları için et yiyemiyorlar.
- They don't eat meat.
- Et yemezler.
- I don't eat meat.
- Et yemem.
- Most people think that it's OK to eat meat.
- Çoğu insan et yemenin sorun olmadığını düşünür.
- How often do you eat meat?
- Ne sıklıkla et yersin?
- Eating meat is bad for the environment.
- Et yemek çevre için kötüdür.
- She gave up eating meat after reading a book about cruelty to animals.
- Hayvanlara yapılan zulümle ilgili bir kitap okuduktan sonra et yemeyi bıraktı.
- I used to not eat meat.
- Et yemezdim.
- Does Tom eat meat?
- Tom et yiyor mu?
- Tom doesn't eat meat.
- Tom et yemez.
- Tom won't eat meat.
- Tom et yemeyecek.
- Do both Tom and Mary eat meat?
- Tom da Mary de et yiyor mu?
- The lion is eating meat.
- Aslan et yiyor.
- I don't think Tom knows why Mary doesn't eat meat.
- Mary'nin neden et yemediğini Tom'un bildiğini sanmıyorum.
- They eat meat.
- Et yiyorlar.
- Tom was a vegetarian until his doctor told him he should probably start eating meat, too.
- Tom, doktoru ona et yemeye başlaması gerekebileceğini söyleyene kadar vejetaryendi.
- They will not eat meat.
- Onlar et yemeyecekler.
- You know I don't eat meat.
- Et yemediğimi biliyorsun.
- Tom doesn't know why Mary doesn't eat meat.
- Tom Mary'nin niçin et yemediğini bilmiyor.
- Tom refused to stop eating meat.
- Tom et yemeyi bırakmayı reddetti.
- Do you eat meat every day?
- Her gün et yiyor musun?
- I don't eat meat every day.
- Her gün et yemiyorum.
- I thought Tom didn't eat meat.
- Tom'un et yemediğini sanıyordum.
- Does Tom know we don't eat meat?
- Tom et yemediğimizi biliyor mu?
- Tom told his friends that he never ate meat.
- Tom arkadaşlarına hiç et yemediğini söyledi.
- They don't eat meat.
- Onlar et yemez.
- You're the only person I know who doesn't eat meat.
- Tanıdığım et yemeyen tek insansın.
- Tom said he didn't eat meat.
- Tom et yemediğini söyledi.
- I like to eat meat.
- Et yemeyi severim.
- Tom doesn't eat meat and neither does Mary.
- Tom et yemez ve Mary de yemez.
- I never eat meat.
- Asla et yemem.
- Does Tom know we don't eat meat?
- Tom, et yemediğimizin farkında mı?
- They eat meat once a week.
- Onlar haftada bir kez et yerler.
- Tom told his friends that he never ate meat.
- Tom arkadaşlarına asla et yemediğini söyledi.
- Does Tom still eat meat?
- Tom hala et yiyor mu?
- She stopped eating meat two years ago.
- İki yıl önce et yemeyi bıraktı.
- I only eat meat about three or four times a month.
- Ayda sadece üç ya da dört kez et yiyorum.
- I don't often eat meat anymore.
- Artık pek et yemiyorum.
- That animal does not eat meat.
- O hayvan et yemiyor.
Show More (97)
|
