dilemma - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
dilemma ikilem n.
  • These three reports place us on the horns of a dilemma.
  • Bu üç rapor bizi bir ikilemin eşiğine getirmektedir.
  • In drafting a programme like this, any presidency faces a dilemma.
  • Böyle bir program taslağı hazırlarken, herhangi bir başkanlık bir ikilemle karşı karşıya kalır.
  • Here we are in a terrible dilemma.
  • Burada korkunç bir ikilem içindeyiz.
Show More (42)
dilemma (birini) ikilemde bırakmak v.
  • The compromise on unpaid donations causes us a dilemma.
  • Karşılıksız bağışlar konusunda varılan uzlaşma bizi ikilemde bırakmaktadır.
Show More (-2)