developing - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
developing gelişmekte olan adj.
  • These are the things that sow frustration and tension in relations between the developing world and the West.
  • Gelişmekte olan dünya ile Batı arasındaki ilişkilerde hayal kırıklığı ve gerginlik yaratan şeyler bunlardır.
  • A perspective from the developing world is conspicuous by its absence.
  • Gelişmekte olan dünyadan bir bakış açısının yokluğu dikkat çekicidir.
  • Many developing countries lack the necessary competences.
  • Gelişmekte olan birçok ülke gerekli yeterliliklerden yoksundur.
Show More (43)
developing geliştirme n.
  • There is the possibility of developing networks of trust.
  • Güven ağları geliştirme imkanı vardır.
  • We are now in the process of developing a military capacity in the EU.
  • Şu anda AB'de askeri bir kapasite geliştirme sürecindeyiz.
  • However, today we have heard of the presidency's enthusiasm for developing European defence.
  • Ancak bugün dönem başkanlığının Avrupa savunmasını geliştirme konusundaki hevesini duyduk.
Show More (12)
developing gelişen adj.
  • We are a country of rapidly developing advanced technologies.
  • Hızla gelişen ileri teknolojilere sahip bir ülkeyiz.
  • It is absolutely essential that companies in areas developing more slowly adopt the latest technology and know-how.
  • Daha yavaş gelişen bölgelerdeki şirketlerin en son teknoloji ve teknik bilgiyi benimsemeleri kesinlikle çok önemlidir.
  • The mobilisation of public opinion should curb the mindset of war that is developing day by day.
  • Kamuoyunun harekete geçirilmesi, günden güne gelişen savaş zihniyetini engellemelidir.
Show More (0)