|
- It's hard enough seeing pools and paths in daylight.
- Gün ışığında havuzları ve patikaları görmek yeterince zor.
- It's hard enough seeing pools and paths in daylight.
- Gün ışığında havuzlar ve yollar zaten güç bela görünüyor.
- It's hard enough seeing pools and paths in daylight.
- Gün ışığında havuzları ve yolları görmek yeterince güç.
- A large bathroom with natural daylight belongs to this apartment.
- Doğal gün ışığı alan büyük bir banyo bu daireye ait.
- I like reading by daylight.
- Gün ışığında okumayı seviyorum.
- Very large windows assure abundant natural daylight.
- Çok büyük pencereler bol miktarda doğal gün ışığı sağlar.
- A large bathroom with natural daylight belongs to this apartment.
- Doğal gün ışığı olan büyük bir banyo bu daireye aittir.
- Stars are invisible in daylight.
- Yıldızlar gün ışığında görünmez.
- A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness.
- Birkaç saniye önce açık havada ve parlak gün ışığındaydım, şimdi ise gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.
Show More (6)
|