|
- I think, there are three messages which come out of this report.
- Sanırım bu rapordan çıkan üç mesaj var.
- Approximately 60% of all financial aid comes out of the European pot.
- Tüm mali yardımların yaklaşık %60'ı Avrupa potasından çıkmaktadır.
- Yet something good came out of it.
- Yine de bundan iyi bir şey çıktı.
- That is perhaps the most important message to have come out of the New Delhi conference.
- Bu belki de Yeni Delhi konferansından çıkan en önemli mesajdır.
- The substance is very simple, and this came out of the debate with political force and intelligence.
- İşin özü çok basittir ve bu, tartışmadan siyasi güç ve zeka ile çıkmıştır.
- On behalf of Commission Patten, I would like to pick out the most important points to come out of the summit.
- Komisyon Patten adına zirveden çıkan en önemli noktaları seçmek istiyorum.
- I ask you to look at the report as it came out of the committee and to respond accordingly.
- Raporu komiteden çıktığı şekliyle incelemenizi ve buna göre yanıt vermenizi rica ediyorum.
- Compromises are often the only things to come out of difficult situations.
- Uzlaşmalar genellikle zor durumlardan çıkabilecek tek şeydir.
- During the IMF Summit, people came out of prison with broken ribs.
- IMF Zirvesi sırasında hapishaneden kaburgaları kırılmış insanlar çıktı.
- This is a direct consequence of the activities of illegal migrants coming out of Sangatte.
- Bu durum, Sangatte'den çıkan yasadışı göçmenlerin faaliyetlerinin doğrudan bir sonucudur.
- Nobody ever knew the details and he came out of the deal smelling of roses.
- Kimse ayrıntıları bilmiyordu ve o anlaşmadan alnının akıyla çıktı.
- Suppose you come out of the mountains and tell me about your trip.
- Sanırım o dağlardan çıkıp bana gezinizi anlatabilirsiniz.
- Will a car be waiting for us when we come out of the party?
- Partiden çıktığımızda bir araba bizi bekliyor olacak mı?
- The people came out of their houses and celebrated.
- İnsanlar evlerinden çıktılar ve kutlama yaptılar.
- Did that pile of books really come out of just one office?
- Bu kitap yığını gerçekten sadece bir ofisten mi çıktı?
- The lion came out of its den.
- Aslan ininden çıktı.
- When will they come out of that meeting?
- Bu toplantıdan ne zaman çıkacaklar?
- Please come out of your room and talk with me.
- Lütfen odanızdan çıkın ve benimle konuşun.
- Water was coming out of the damaged pipes.
- Su hasarlı borulardan dışarı çıkıyordu.
- Mayuko came out of the room.
- Mayuko, odadan dışarı çıktı.
- By chance we saw him as he came out of the shop.
- Tesadüfen onu dükkandan çıkarken gördük.
- By chance we saw him as he came out of the shop.
- Şans eseri onu dükkândan çıkarken gördük.
- I've been lurking all night, waiting for you to come out of your bedroom.
- Bütün gece gizlendim, yatak odandan çıkmanı bekledim.
- Fadil came out of a severe depression thanks to Layla.
- Fadıl, Leyla sayesinde ciddi bir depresyondan çıktı.
- Tom came out of his hiding place.
- Tom saklandığı yerden çıktı.
- Nothing good will come out of it.
- İyi bir şey çıkmayacak.
- I saw Tom come out of the library.
- Tom'un kütüphaneden çıktığını gördüm.
- He came out of the shower naked.
- Duştan çıplak çıktı.
- Tom saw Mary coming out of her office.
- Tom, Mary'nin bürosundan çıktığını gördü.
- When Tom finally decided to come out of the closet, everyone already knew that he was gay.
- Tom sonunda dolaptan çıkmaya karar verdiğinde, herkes onun eşcinsel olduğunu zaten biliyordu.
- Hey, there's somebody coming out of the cave.
- Hey, mağaradan çıkan birisi var.
- How much longer do you think it'll be until the cake is ready to come out of the oven?
- Sence kek fırından çıkmaya hazır olana dek ne kadar zaman geçecek?
- Tom came out of the house with his hands up.
- Tom elleri yukarıda evden çıktı.
- Tom certainly came out of that mess smelling like a rose.
- Tom o karışıklıktan bir gül gibi kokarak çıktı.
- If only my thoughts were to come out of my mouth like a receipt being printed.
- Keşke düşüncelerim ağzımdan basılan bir makbuz gibi çıksaydı.
- By chance we saw him coming out of the shop.
- Şans eseri biz onu dükkandan çıkarken gördük.
- A genie came out of the bottle.
- Şişeden bir cin çıktı.
- A frog came out of the water.
- Sudan bir kurbağa çıktı.
- Tom never came out of his coma.
- Tom komadan hiç çıkamadı.
- Tom saw Mary coming out of her office.
- Tom, Mary'yi ofisinden çıkarken görmüş.
- The people came out of their houses to listen to his music.
- İnsanlar onun müziğini dinlemek için evlerinden çıktılar.
- Tom came out of the room first.
- Odadan ilk Tom çıktı.
- He came out of the barn with his hands in the air.
- Ellerini havaya kaldırarak ahırdan çıktı.
- Nothing good will come out of it.
- Ondan iyi bir şey çıkmayacak.
- She came out of the shower naked.
- O, duştan çıplak çıktı.
- He has come out of his shell.
- O, kabuğundan çıktı.
- Tom came out of the bathroom with a towel around his waist.
- Tom belinde bir havluyla banyodan çıktı.
- Tom came out of the room last.
- Tom odadan en son çıktı.
- Tom won't come out of his room.
- Tom odasından çıkmıyor.
- By chance we saw him coming out of the shop.
- Şans eseri onu dükkandan çıkarken gördük.
- Come out of there.
- Çıkın oradan.
- Water was coming out of the damaged pipes.
- Hasarlı borulardan su çıkıyordu.
- You came out of the room.
- Odadan çıktın.
- Steam is coming out of the engine.
- Motordan buhar çıkıyor.
- I saw Tom come out of the house.
- Tom'u evden çıkarken gördüm.
- Mary came out of the bathroom with only a towel on.
- Mary banyodan üzerinde sadece bir havluyla çıktı.
- Nothing good came out of it.
- Bundan iyi bir şey çıkmaz.
- Don't come out of the attic.
- Tavan arasından dışarı çıkma.
- She came out of the room.
- Odadan çıktı.
- My cat came out of the basket.
- Kedim sepetten çıktı.
- She came out of the shower naked.
- Duştan çıplak çıktı.
- He came out of the shower naked.
- O, duştan çıplak çıktı.
- Nothing good came out of it.
- Bundan iyi bir şey çıkmadı.
- Sami came out of the woods, covered in blood.
- Sami kanlar içinde ormandan çıktı.
- You came out of the room.
- Sen odadan çıktın.
- I'm glad it's not coming out of my pocket.
- Benim cebimden çıkmadığına sevindim.
- Sami came out of the room.
- Sami odadan çıktı.
- She came out of the room.
- O odadan dışarı çıktı.
- Tom won't come out of his room.
- Tom odasından çıkmayacak.
- He came out of the room at last.
- Nihayet odadan çıktı.
- Mary came out of the bathroom with only a towel on.
- Mary üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.
- Black smoke came out of the chimney.
- Bacadan siyah duman çıktı.
- You have to come out of there.
- Oradan çıkmak zorundasın.
- She came out of there.
- Oradan çıktı.
- Tom came out of his office.
- Tom ofisinden çıktı.
- The cake is ready to come out of the oven.
- Kek fırından çıkmaya hazır.
- Nothing good will come out of it.
- Bundan iyi bir şey çıkmayacak.
- Smoke was coming out of Tom's room.
- Tom'un odasından dumanlar çıkıyordu.
- Water was coming out of the damaged pipe.
- Hasarlı borudan su çıkıyordu.
- Tom saw Mary coming out of her office.
- Tom, Mary'yi ofisinden çıkarken gördü.
- Nothing good will come out of this.
- Bundan iyi bir şey çıkmayacak.
- Tom didn't come out of his room.
- Tom odasından çıkmadı.
- Tom tried to get Mary to come out of her shell.
- Tom, Mary'nin kabuğundan çıkmasını sağlamaya çalıştı.
- My cat came out of the basket.
- Benim kedi sepetten çıktı.
- Tom certainly came out of that mess smelling like a rose.
- Tom kesinlikle o karmaşadan gül gibi çıktı.
- Tom has come out of his coma.
- Tom komadan çıktı.
- My father has just come out of the bath.
- Babam banyodan yeni çıktı.
- I saw Tom come out of the library.
- Tom'u kütüphaneden çıkarken gördüm.
- Fadil came out of a severe depression thanks to Layla.
- Fadıl, Leyla sayesinde ağır bir depresyondan çıktı.
- Sami came out of the classroom.
- Sami sınıftan çıktı.
- Tom came out of the bathroom with only a towel on.
- Tom banyodan üzerinde sadece bir havluyla çıktı.
- Something's coming out of your mouth.
- Ağzınızdan bir şeyler çıkıyor.
- Tom came out of the bathroom with only a towel on.
- Tom üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.
- Tom came out of the room.
- Tom odadan dışarı çıktı.
- Sami came out of the room.
- Sami odadan dışarı çıktı.
- Buddhism came out of India.
- Budizm Hindistan'dan çıkmıştır.
- The Princess came out of the copper castle, and became Queen; and that pleased her very much.
- Prenses bakır şatodan çıktı ve Kraliçe oldu; bu onu çok memnun etti.
- Tom came out of his office to see what was going on.
- Tom neler olduğuna bakmak için ofisinden çıktı.
- Tom came out of his room.
- Tom odasından dışarı çıktı.
- He came out of the room.
- O odadan çıktı.
- The tall man came out of the house.
- Uzun adam evden çıktı.
- Sami came out of the car.
- Sami arabadan çıktı.
- She came out of the shower with only a towel on.
- Duştan üzerinde sadece bir havluyla çıktı.
- Tom came out of the house with his hands up.
- Tom evden elleri havada çıktı.
- The police told Tom to come out of the house with his hands up.
- Polis Tom'a ellerini kaldırarak evden çıkmasını söyledi.
- The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
- Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç de fena değil.
- Smoke was coming out of Dan's room.
- Dan'in odasından dumanlar çıkıyordu.
- He came out of the room at last.
- O, sonunda odadan çıktı.
- The cake is ready to come out of the oven.
- Pasta fırından çıkmaya hazır.
- The Princess came out of the copper castle, and became Queen; and that pleased her very much.
- Prenses bakır kale'den çıktı ve Kraliçe oldu; ve bu onu çok memnun etti.
- The tall man came out of the house.
- Uzun boylu adam evden çıktı.
- The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
- Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.
- Tom never came out of his coma.
- Tom asla komadan çıkmadı.
- Mayuko came out of the room.
- Mayuko odadan çıktı.
- Sami came out of the office.
- Sami ofisten çıktı.
- I lost my bearings when I came out of the subway.
- Metrodan çıktığımda yönümü kaybettim.
- Don't come out of the attic.
- Tavan arasından çıkma.
- A lot of people are coming out of the movie theater.
- Bir sürü insan sinemadan çıkıyor.
- He has come out of his shell.
- Kabuğundan çıktı.
- Tom has come out of hiding.
- Tom saklandığı yerden çıktı.
- Sami came out of the bathroom.
- Sami banyodan çıktı.
- Tom wouldn't come out of his room.
- Tom odasından çıkmazdı.
- Sami came out of the classroom.
- Sami derslikten çıktı.
- Smoke comes out of the chimney.
- Bacadan duman çıkıyor.
- The firemen's face was grim when he came out of the burning house.
- İtfaiyeci yanan evden çıktığında yüzü asıktı.
- Tom came out of the cave.
- Tom mağaradan çıktı.
- I saw Tom come out of the house.
- Tom'un evden çıktığını gördüm.
- If only my thoughts were to come out of my mouth like a receipt being printed.
- Keşke fikirlerim ağzımdan fiş basılır gibi çıksa.
- The police told Tom to come out of the house with his hands up.
- Polis Tom'dan elleri yukarıda evden çıkmasını söyledi.
- Smoke comes out of the chimney.
- Duman bacadan dışarı çıkıyor.
- I'm glad it's not coming out of my pocket.
- Cebimden çıkmadığına sevindim.
- Tom came out of the building.
- Tom binadan çıktı.
- Tom came out of his room.
- Tom odasından çıktı.
- Tom wouldn't come out of his room.
- Tom odasından dışarı çıkmazdı.
- A page came out of a book.
- Kitaptan bir sayfa çıktı.
- A lot of people are coming out of the movie theater.
- Sinemadan bir sürü insan çıkıyor.
- Tom saw Mary coming out of her office.
- Tom, Mary'yi bürosundan çıkarken gördü.
- Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma.
- Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilere yetişemedi.
- My parents came out of the church.
- Ailem kiliseden çıktı.
- Pus is coming out of my right ear.
- Sağ kulağımdan irin çıkıyor.
- My father has just come out of the bath.
- Babam az önce banyodan çıktı.
- Hey, there's somebody coming out of the cave.
- Hey, mağaradan çıkan biri var.
- Tom came out of his office to see what was going on.
- Tom neler olduğunu görmek için ofisinden çıktı.
- Tom came out of the room.
- Tom odadan çıktı.
- He came out of the room.
- Odadan çıktı.
Show More (142)
|
